İzmir Kent Hastanesi Nöroloji Kliniği’nden Prof. Dr. Aytekin Akyüz, 11 Nisan’nın 'Dünya Parkinson Günü' ilan edildiğini hatırlatırken, hastalığın ölümcül olmadığını, ancak yaşam kalitesini bozduğunu söyledi. Prof.Dr. Akyüz, Parkinson’un, beyinde dopamin adlı maddenin yapıldığı sinir hücrelerinin kaybı veya bozulmasıyla ortaya çıktığını, kronik bir hareket bozukluğu hastalığı olduğunu kaydetti. Tıbbın hala Parkinson’un kesin tedavisini bulamadığı belirten Prof.Dr. Akyüz, önleyici aşı çalışmalarının olumlu sonuçlarının umutla beklendiğini ifade etti. Nörolog Akyüz, “Hastalığı tamamen düzelten bir tedavi yok. Öncelikle ilaç tedavisi başlanıyor. Erken başlanan ilaç tedavisi, düzenli fiziksel egzersiz ve yürüyüşler hastalığın seyrini olumlu etkiliyor. Hastaların yaşam kalitesini artırıyor, yaşam sürelerini uzatıyor. İlaç tedavisiyle hareketlerdeki yavaşlama, kas sertliği, titremelerin düzelme ihtimali yükseliyor” diye konuştu.

HASTALIK BELİRTİLERİ

Prof.Dr. Akyüz, küçük adımlarla, ayakları sürüyerek yürümenin, istirahat halindeyken el, parmak, çene, dudak ve bacaklarda titreme ile koku alma duygusunun kaybedilmesinin Parkinson hastalığının belirtilerinden bir kaçı olduğunu ifade etti. Donuk yüz hali, öne eğik durma, konuşurken sesin kısık hal almasının da hastalığın işaretlerinden olduğunu belirten Prof.Dr. Akyüz, “Türkiye’de 120 bine yakın Parkinson hastası var. Ve her yıl 10 bin yeni hasta bu sayıya ekleniyor. Hastalığın genel başlama yaşı 60-62. 40 yaş altında da görülebiliyor. Anne, baba, kardeşte hastalık bulunanlarda risk üç kat artıyor” dedi ve tedavi- beslenme ilişkisiyle ilgili şu uyarılarda bulundu:

BESLENMEYE DİKKAT

“Taze baklada dopaminin öncül maddesi olan L-Dopa var. Yani baklada tedavide kullanılan ilacın etken maddesi bulunuyor. Yenildiğinde hastanın bozulan hareketlerinde düzelmeler olabiliyor. Ama bakla asla tek başına ilaç kabul edilemez ve 'nasılsa bakla tüketiyorum’ diyerek ilaç alımı kesilmemelidir. Bakla ilaç diye yenmemeli, ilaç tedavisi sürerken dengeli, sağlıklı beslenme programı içinde uygun miktarda tüketilmelidir. İlaç tedavisiyle birlikte bakla çok tüketilirse vücutta fazla doz alınmış ilaç etkisi yapar. Fazlalığında da vücutta istem dışı kasılmalar meydana gelir. Parkinson hastalarından bir başka isteğimiz ise ilaçların emilimini bozması, beyinde etkilerini azaltması nedeniyle et, süt, yoğurt, yumurta gibi hayvansal proteinleri akşam yemeklerinde, ilaç alımından 1-1.5 saat sonra yemeleridir. Hastalığın şikayetlerinden biri inatçı kabızlıktır. O nedenle hastalarımızdan bol posalı yiyecekler ve sıvı tüketmelerini istiyoruz. Hastaların yürümesini kolaylaştırmak için zeminde kareler, çizgiler bulunması önemli. Hasta bu çizgilerin üzerinden ayağını kaldırarak geçmek isteyeceği için yürümesi kolaylaşacaktır. Işıklı Parkinson bastonları da benzer desteği sağlayabilir.”


İÖ(İÖ/AAA)(FOTOĞRAF)