Çeşme İlçesi Alaçatı Beldesinde 17 Şubat cuma günü geçirdiği motosiklet kazasının ardından kaldırıldığı Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde yedi günlük yaşam mücadelesini kaybederek 23 Şubat’ta beyin ölümü gerçekleşen 2 çocuk babası Nazım Akan, bağışlanan organlarıyla hayat verdi. Ankara'da Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde dün yapılan Türkiye’nin ikinci yüz nakli ile adını duyuran Nazım Akan’ın Alaçatı Petekevleri’nde yaşayan ailesi teselli bulmaya çalışıyor.

Akan’ın dün gerçekleşen organ nakli ve cenazenin toprağa verilmesinin ardından taziyeleri kabul eden aileyi bugün de dostları yalnız bırakmadı. Nazım Akan’ın babası 60 yaşındaki Kazım Akan ile büyük oğlu 11 yaşındaki Onur metanetli durmaya çalışırken, annesi 60 yaşındaki Cemile Akan gözyaşlarına engel olamadı.

Baba Kazım Akan, Bulgaristan’dan 1990’da Türkiye’ye geldiklerini, o zaman Nazım’ın askerlik çağında olduğunu, iki yıl sonra da askere giderek Edirne ve Kars’ta 18 ay askerlik yaptığını söyledi. Baba Kazım Akan, “Beni çok dinlerdi, saygıda kusur etmezdi, hayırlı bir evlattı. Tek evlat, tek candı, şimdi iki torunum yetim kaldı. Bizim için çok zor bir durum. Oğlumla gelinim bir yıldır ayrıydılar, torunlara da biz bakıyorduk, yine de bakacağız. Nazım 'çocuklar için belki barışırız' diyordu. Çünkü mahkeme olmuştu ve ’Çocukları elimden alacaklar galiba’ deyip çok üzülmüştü” diye konuştu.

İLERİDE ORGAN TAKILANLARLA GÖRÜŞÜRÜZ

Oğlunun beyin ölümünün gerçekleşmesinden sonra bir kadın doktorla en az bir saat konuştuktan sonra ikna olduklarını ve organ bağışı imzasını attıklarını anlatan Kazım Akan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herkesin organ bağışına devam etmesini istiyorum. Ama yapan yapar, yapmayan yapmaz, bir şey diyemeyiz. İnsanlara hizmet etmek çok iyi birşey. İleride bu organ bağışlanan kişilerle de görüşmek isteriz. Gelsinler karşı değilim, zaten karşı olsam, oğlumun organlarını bağışlamazdım. Ama şu an acılarımız çok büyük. İnşallah hayırlı bir nakil olur, doktorlara başarılar diliyorum. Sabah televizyonda izledim. Basın toplantısı yaptı doktorlar ve ameliyatlar hakkında açıklama yaptılar. İzlerken oturdum ağladım hep. Kahveye gitmiştim. Televizyonun başında oturdum ağladım. Oradan gittim mezarına baktım, döndüm eve geldim. Alışmak çok zor bu duruma. Torunlar da topluma, devlete, millete hayırlı birer evlat olsun inşallah. Akşam sabah sürekli onların başındayız. Dedem de 1'inci Dünya Savası’na katılmış, önce Romanya’ya, oradan Gazze’ye savaşmaya göndermişler. Son mektubu da oradan gelmiş. Kan mı çeker bilmem, dedemin vatan hizmeti büyüktü. Oğlum kaç kişiye umut oldu. Amacımız torunlarımızı da en iyi şekilde yetiştirmek. Onlar bize oğlumuzdan yadigar. Emeği geçen İzmir’deki doktorlara ve hastane personeline da çok teşekkür ediyorum. Nazım yoğun bakımdayken istediğim zaman oğlumu bana gösterdiler.”

ORGAN ALANLAR DA ARTIK BENİM ÇOCUKLARIM

Sürekli ağlayan annesi Cemile Akan ise kendilerinin canının yandığını ama nakil yapılan insanların çok sevindiğini belirterek, “Benim oğlum dünyada bir taneydi. Çok gençti daha evladım. Ben ona bir fiske bile vurmadım, öyle büyüttüm. Kazadan birkaç gün önce, ’Ana beni hiç kırmadın, torunlarına bile analık yaptın. Ölürsen senin hakkını ödeyemem’ dedi çocuğum. Belçika’dan, Antalya’dan, Bulgaristan’dan, İzmir’den birçok yerden duyan aradı, benim oğlumun ne kadar da çok seveni varmış. Evimiz taziye ziyaretine gelenlerle doldu taştı. Evlat acısı bambaşka, Allah kimsenin başına vermesin. İnşallah organları hayırlı kişilere takılmıştır. Organları alanlar arasın sorsunlar, ziyaretime gelsinler. Bayramlarda gelsinler, beni de bir anne bilsinler. Benim evladımın can parçalarını aldılar, beni unutmasınlar. Canımın parçasından hatıra istiyorum. Ben parçamın hatırasını istiyorum. Beş kişiye vermişler organları. Onlardan tek isteğim beni arasınlar, gelsinler ziyaretime. Artık beş evladım daha var” dedi.

Akan ailesinin komşusu Burhan Demirtaş da, “Her sabah motosikletinin sesiyle uyanırdım. Şimdi bir haftadır, her yer sessiz. Kapı açılır, motor çalışır, gördü mü de laf atardı. Değerli bir arkadaşımızdı, çok üzüldük. 10-15 yıldır tanıyorum kendisini. Çalışkan, dürüst, herkesle iyi geçinen, herkesin sevdiği, kimseye zararı olmayan birisiydi” dedi. Nazım Akan’ın askerlik arkadaşı İsmail Yürük de, “Çok sevilen bir arkadaşımızdı. Çok üzgünüz. Bir-iki ay önce işyerime gelmişti, sohbet etmiştik. Demek ki son sohbetimiz olmuş, ondan sonra görmedim hiç. Organlarının bağışlanması güzel bir olay, şimdi onun etrafa saçtığı ışığı, organlarını taşıyan kişiler yansıtacak” dedi.