Atatürk Mahallesi 4’üncü Duygu Sokak’ta geçen hafta meydana gelen olayda, lise öğrencisi 19 yaşındaki Tevfik Yılmaz, girdiği bunalım nedeniyle kendini evlerinin terasında iple demir boruya astı. Son anda yetişen baba Mehmet Yılmaz, ipi kesip oğlunu yere indirdi ve Uşak Devlet Hastanesi’ne götürdü. Tedaviye alınan gencin beyin ölümü gerçekleşince, ailesi tüm organlarını bağışlama kararı aldı. Organları alındıktan sonra Tevfik Yılmaz'ın cenazesi, geçen salı günü düzenlenen töreninin ardından toprağa verildi. Gözü yaşlı anne Emine Yılmaz, acıya daha fazla dayanamadığı için cenaze törenine katılamadı.

OĞLUNUN HAYATINI DAHA ÖNCE İKİ KEZ KURTARMIŞ

Suskunluğunu DHA’ya bozan anne Emine Yılmaz, oğlunun hayatını daha önce de iki kez kurtardığını, son olayda da suni teneffüs yaptığını ifade etti.

Yaklaşık 10 yıl önce kendilerine ait otomobille yakınlarını ziyaret için bir köye gittikleri sırada yoldaki gizli buzlanma nedeniyle yoldan çıkan otomobilin şarampole yuvarlandığını belirten anne Yılmaz, "Oğlum astım bronşit hastası olduğu için çok kalın giydiriyordum. Kazanın olduğu gün üst üste 3 kapüşonlu kıyafet giydirmiştim. Otomobil yoldan çıkıp taklalar atınca, o kapüşonlar başından sıyrılmış ve boynunu sarıp tampon görevi görmüş, nedenle de boynunun kırılması önlenmiş. Bunu o zaman doktorlar söylemişti. Farkında olmadan oğlumun hayatını kurtardım" dedi.

Kazadan birkaç yıl sonra yaşadıkları bir diğer olayı anlatan Emine Yılmaz, "Sobadan karbonmonoksit gazı sızdığını fark ettim. Oğlum da o odada yatıyordu. Baygın olduğunu anlayınca hemen odadan çıkarttım. Bir başka odaya aldım ve sağlık görevlilerine haber verdim. Orada da oğlumu ölümden kurtardım. En son olayda eşim ipi kestiğinde, oğlumun nefes alamadığını anladım. Ben televizyonları boş izleyen biri değilim. Sağlık programlarından öğrendiğim kadarıyla evladıma suni teneffüs yaptım ve hemen hastaneye kaldırdık" diye konuştu.

KENDİ ANNESİNDEN ETKİLENMİŞ

Oğlunun organları ile yaşama tutunan kişilerin istemeleri durumunda kendileriyle görüşmeye hazır olduğunu kaydeden Emine Yılmaz, yıllar önce annesinin böbreklerindeki rahatsızlık nedeniyle büyük acılar yaşadığını, aynı acıları başkalarının yaşamaması için kendi organlarını da bağışladığını dile getirdi. Emine Yılmaz, şunları anlattı:

"Annemin böbrek rahatsızlığı vardı. Acılar içinde kıvranırdı. Böbrek hastalarının durumunu görüp çok üzülürdüm. Organ naklinin insanlar üzerinde ne kadar önemli olduğunu bildiğimden yıllar önce duyarlı bir vatandaş olarak tüm organlarımı bağışladım. Allah korusun ben hayatta olduğum sürece eşim veya çocuklarımdan herhangi birisi hayata veda ederse de organlarını veririm diye karar aldım. Ben çocuğum ipten kurtuldu, hayata tutundu ve dualarla geri döndü. İple gitmedi benim yavrum. Duası sel gibi okuna okuna hayata veda etti. Doktorlar gözüme bakarak organlarını isteyemedi. 'Size bir şey söyleyeceğiz çok acı bir şey ama söyleyemiyoruz' deyince ben, 'Organlarını istiyorsunuz biliyorum ve kabul ediyorum' dedim. Eşim de 'Toprağa gitse neye yarayacak?' deyince oğlumun tüm organlarını bağışladık."

ÇOCUĞUNUN YÜZÜNÜ GÖRMEK İSTİYOR

Çeşitli nedenlerden dolayı yüzünü kaybedip utanarak sokağa çıkan kişilerin olduğunu belirten Emine Yılmaz, şöyle konuştu:

"Oğlumun beyin ölümü gerçekleştiğinde yüzünden utanıp da sokağa çıkamayan insanları düşündüm. Oğlum gururlu ve efendi bir çocuktu. Karıncayı bile incitemezdi. Ben istedim ki oğlumun organları ile hayat bulan insanlar, kaşını gözünü kaldırıp gururla gezsin. Çocuğumun yüzünü görüp elleyeyim istedim. Toprağın altında olsa ne olacak? Diyaliz hastalarının çektiği acıları çok iyi biliyorum. Her şeyden ders alan bir insanım. Böbreğe, kalbe, göze ve yüze ihtiyacı olanlar var. Oğlumun organlarını bağışlamaktan dolayı gururluyum. Oğlum, ölmüş gibi gelmiyor bana. Oğlumun intihar ederek öldüğü yönünde türlü türlü laflar çıkıyor ama benim oğlum intihar ederek ölmedi. Oğlum bana, geride organlarıyla hayat verdiği 5-6 evlat bıraktı. Bağış yapmayı herkes düşünsün. Bunun gururu ve sevinci bambaşka bir şey. Organları da çok güzel uyum sağladı. Üzüntülüyüm ama mutluyum."

ORGAN BAĞIŞININ ARTMASINI İSTEDİ

Baba Mehmet Yılmaz da cenaze töreninin ardından gazetelerde yayınlanan fotoğraftaki kişinin eşi olmadığını ve bunun düzeltilmesini istedi. Baba Yılmaz, "Oğlumun cenazesini kaldırdığımız gün ağlayan kişi eşim gibi gösterilmiş, ancak o gün eşim cenazeye katılamadı, bunun düzeltilmesini istiyorum. Ayrıca, organ bağışına olan hassasiyetin artması gerekiyor. Biz evladımızın organlarıyla başka bedenlere hayat verdiğini gördük. Lütfen herkes organlarını bağışlasın" diye konuştu.