Merkez Nilüfer İlçesi Konaklar Mahallesi'nde geçen Mayıs ayında meydana gelen olayda, Haşim Savaş, oğulları Batuhan ve Ferhat Savaş'ı da yanına alarak otomobille akşam yemeğini annesiyle yemek için yola çıktı. İddiaya göre Haşim Savaş yol verme yüzünden 16 Z 9186 plakalı kamyoneti kullanan Kadir Morkoç ile tartıştı. Yıldırım Caddesi'ne gelindiğinde Kadir Morkoç, kamyonette bulunan ağabeyi Abdullah ve arkadaşı Mustafa Çapkın (25) ile birlikte Haşim Savaş ve iki oğlu ile tartışmaya başladı. Küfürleşmenin ardından çıkan kavgada, sopa ve bıçaklarla yaralanan Haşim Savaş ve çocukları Batuhan ve Ferhat Savaş yakınlardaki özel bir hastaneye kaldırıldı. Ameliyata alınan yaralılardan Mudanya'da bir kamu bankasında çalışan Ziraat Mühendisi Ferhat Savaş kurtarılamadı. Durumları ağır olan Haşim Savaş ve Açık Öğretim Fakültesi'nde eğitim gören oğlu Batuhan uzun bir tedavinin ardından sağlıklarına kavuştular.

Olayın ardından kamyonetleriyle kaçan sanıklar ise polis tarafından yakalandıktan sonra sevk edildikleri mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildiler.

İLK KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR

5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 'Kasten adam öldürmek' ve 'Yaralamak' suçlarından haklarında ömür boyu hapis cezası istenen sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktılar.

Geniş güvenlik önlemleri altında başlayan duruşmaya olayda yaralanan Haşim Savaş ve oğlu Batuhan katılmadı. Kamyoneti kullanan tutuklu sanık Kadir Morkoç, cinayetle sonuçlanan kavganın selektör yakma korna çalma yüzünden çıktığını söyledi. Ağabeyi ve arkadaşı ile pazarcılık yaptıklarını açıklayan Kadir Morkoç, "Pazara gidecektik. Kavşakta yeşil ışık yandı. Ben de geçmek için öndeki araca selektör yakıp korna çaldım. Aramızda gerginlik yaşandı. Ardından ben kamyonetimden o ise otomobilinden indi. İsminin daha sonra Haşim Savaş olduğunu öğrendiğim kişi sert bir şekilde çıkışarak, 'Neden selektör yakıyorsun' diye çıkıştı. Ben de hastamız olduğunu söyleyerek olayı yatıştırdım. Aracımıza doğru giderken Ferhat Savaş bize küfretti. Bunun üzerine tekrar tartışma çıktı. Haşim Savaş elindeki plastik sopayla Mustafa'nın başına vurdu. Ben de kendisine yumruk attım. Bu kez sopa ile bana saldırdı. Kamyonette bulunan pazarda kullandığımız bıçağı aldım. Haşim Savaş'ın ensesine dayayıp, sopayı vermesini söyledim. Oğlunun bize doğru geldiğini görünce kamyonete kaçtım. Mustafa da yanıma geldi. Bir kişinin vurulduğunu gördük. Bıçakları araçtan attıktan sonra evime gittim. Aileme olayı anlattım onlar da polisi aradı" dedi.

"BIÇAĞI RASTGELE SALLADIM"

Sanıklardan Mustafa Çapkın ise kavga sırasında Haşim Savaş’ın başına plastik sopayla vurduğunu ifade ederek, "Aldığım darbe sonucu yere düştüm. Bu sırada Ferhat Savaş elimdeki sopayı aldı. Üçü birden bana saldırdı. Cebimdeki çakıyı çıkartıp rastgele salladım. Olay yerinde sadece ölen kişiyi yaralı olarak gördüm. Diğerlerinin nasıl yaralandığını bilmiyorum" dedi.

"BEN DE ŞİKAYETÇİYİM"

Diğer tutuklu sanık Abdullah Morkoç ise askerden izinli olarak geldiğini ve çıkan kavgada kimseyi yaralamadığını ifade ederek, “Haşim Savaş kavga sırasında elime sopayla vurdu. Parmaklarımdan birisi kırıldı. Kendisinden şikayetçiyim" diye konuştu.

Şahitlerin dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ertelerken, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.



SB(FK/AAA)