Görüşmede "Başkanlık sisteminin düşünülebileceğini" söyleyen Öcalan, "Biz Tayyip (Erdoğan) Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz  AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz" dedi. "Tek taraflı çekilme olmayacak. Çekilme parlamento kararı ile olacak, TBMM onaylayacak" ifadesini kullanan Öcalan, "Çekildiğimiz anda gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum" dedi.

Öcalan, özerklik konusunda da "Kürtler kendi kendilerini yönetecektir. Şu anda yasa dayatırsak büyük alerji yaratır. İleride olabilir" diyerek "AB Yerel Yönetim Özerklik Şartı'na şerh kaldırılırsa meselenin önemli ölçüde çözüleceğini" ileri sürdü. Namık Durukan imzalı habere göre, Öcalan, kendisiyle görüşmeye gelen BDP milletvekillerini de uyardı.

İşte Durukan'ın Milliyet'te "İmralı Zabıtları" başlığıyla yayımlanan zabıtlardan satırbaşları:

‘HEYET İLE TARTIŞTIK’

“Kandil’e BDP’ye ve Avrupa’ya üç nüsha mektup yazdım. Heyet ile dünden beri yoğun olarak tartışıyoruz. Şimdi akamete uğramaması lazım. Uğrarsa, tırnak kesilirse felaket olur. Türkler de bunu bilmeli; başarısızlık orta ve üst düzey savaş, isyan, kaos hepimizin hayatı söz konusudur.

‘YENİ BİR REJİM…’

Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet, 1950 çok partili hayata geçişten çok daha önemli, bu hepsinden daha derinlikli olacak. Başarılı olursak, yepyeni bir Cumhuriyet’e... Radikal demokrasi, tam demokrasi, Anadolu ve Mezopotamya’nın tam demokratikleşmesi, hazırlığım bu yönde. Şimdiye kadar olanlar ısınma hareketi idi. Bu en köklü adım.

‘AKP’Yİ AYAKTA TUTAN BENİM’

Anlamış olsaydılar, Ergenekon olmazdı, AKP bunları diyor ama çok yüzeysel bakıyor. Benim çok inatçı olduğumu biliyorsunuz. Ben ilk günden demokratik Cumhuriyeti savundum, onlar beni anlamadılar; “APO’yu bitirdik” dediler. Ergenekon’a saptılar umarım bu sefer böyle olmaz. Siz Meclis’tesiniz size çok görev düşüyor. Anlamlı bir uzlaşmaya gidilseydi (Ecevit döneminde) ne Ergenekon ne AKP olmazdı. Metiner saçmalıyor, ‘Apo sıkıştı’ diyor. Propaganda ile oyunu karıştırıyor. Kendisini düzene satmış, kendisini rezil etmiş, AKP’yi 10 yıldır ayakta tutan benim. Derhal bu söylemi terk etmesi lazım. Biz AKP’yi çıkartan gücüz.

‘ONLARA İKTİDARI SUNDUK’

2001-2004’te biz eylemi ‘tak’ diye kestik. Hükümet anlamadı, ‘terör bitti’ dediler. (Altan Tan’a dönerek) Sayın Altan bilirsin İslamcıların 40 yıllık rüyasıydı, rüyalarını gerçekleştirdik. Biz AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk. Bize bir teşekkür etmedikleri gibi 2. Atatürk rolüne soyunup daha çok üstümüze geldiler, ezmeye çalıştılar. Benim demokratik kriterlerim var bunu anlattık, bir baktık ki AKP hegemonya kurmak istiyor, 1923-40-50 CHP yerine AKP...

‘BAŞBAKAN TUTUKLANACAKTI’

 AKP’nin çıkışları yanlıştır. Son bir buçuk yılda büyük bir savaşa yüklendiler. Nihai tasfiye operasyonları yaptılar. Sayın Başbakanı buna inandıran ekip (2011’de) PKK’yi bitireceğiz’ dedi. 10 bin kişiyi (KCK) içeriye aldılar, Bu güç MİT’e de darbe planladı. Ben hemen devreye girdim, ‘bu darbedir’ dedim. Ergenekon’dan farkı yok. Başbakan MİT’e darbe yapılınca sıranın kendisine geldiğini gördü, Başbakan vatana ihanet suçundan tutuklanacaktı.

‘YENİ DARBE ABD’DE PLANLANIYOR’

Sakine’yle sizin (Sinop’u kastederek) aynıdır. KCK’ye her operasyon ayaklanma ve isyana davetiyedir/teşviktir. BDP ve benim temkinli yaklaşımım engelledi. İsyan etsek bir türlü, etmesek bir türlü. Her KCK’lının içeri alınması bir ayaklanma sebebidir. 10 bin kişi alındı. Bu da bir nevi darbedir. En son siz alınacaktınız biz karşı hamle geliştirdik. Darbe şekil değiştirdi ama hala devam ediyor. Yeni darbe Brüksel ve ABD’de planlanıyor.

“MİT DÜŞSEYDİ DARBE OLACAKTI”
 
Mehmet Metiner, ‘Sıkıştı’ diyor. Yanlış söylüyor. Sıkışma yok, darbeyi önledim. Bir darbe var, fakat derinliğini tam fark edemiyorum. MİT’i düşürseydiler. Türkiye’de tüm kaleler düşmüş olacaktı. Hakan Fidan tutuklansa, sonra sıra Başbakan’a gelecekti. Benim bu süreci canlandırmam, darbeyi engelleme sorumluluğu... Darbeyi önleyebileceğimi fark ettim ve süreci başlattım.

... Ben sorumluluk üstlenmem. Süreç başarısız olursa ‘Apo öldü’ diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKK’nın beni kullanmasına izin vermem. Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Yalnız Başkanlık ABD’deki gibi olmalı, devlet meclisi gibi bir senato. İkincisi, bir de halklar meclisi. Bunun adı demokratik meclis.

HEPİMİZ ÖZGÜR OLACAĞIZ

-Sırrı Süreyya Önder: Sizin konumunuz ne olacak?

-Öcalan: (Gülerek) Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Şunu bilin ki bu hamlem komployu boşa çıkaracaktır. Ben komployu aşıyorum. Başarılı olursam, Ne KCK tutuklusu kalır ne başkası. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum. Yalnız, herkes bilmeli ki, ‘Ne eskisi gibi yaşayacağız, ne de eskisi gibi savaşacağız’. Kendime güveniyorum. Şunu iyi bilin devlet de ben de vazgeçemeyiz. Tarihi bir barış ve demokratik yaşama geçiş. Kandil onların savaş sistemine katılmadığım için... Bu yüzden onlara kızıyorum. Umarım AKP’de bizi yanlış anlamaz. Yanlış anlarsa felaket olur. Buna rağmen AKP diktatoryasını bize dayatırsa kabul etmeyiz.

FETHULLAH GÜLEN’İ HEDEF ALDI

Türkiye’de 3 koldan paralel devlet çalışması var. Bu ilişkileri sabote edilmeye başladı. Sıradan lobiler değil. ABD’de Yahudi, Ermeni ve Rum lobileri stratejik ve taktik müdahale ediyorlar. Her 3’ü de Anadolu çıkışlıdır. Sözde bir hükümet var, sözde bir parlamento var. CHP ve MHP paralel devletin izdüşümleridir, basit aletleridir; AKP’ye de, medya ve işadamlarına da sızmışlar. Sadece MİT kalmış, hedeflenen bizim geliştirdiğimiz diyalogdur. MİT Müsteşarı düşürülmek isteniyor. Emre Uslu, Mehmet Baransu MİT’i hedef aldılar,. arkalarında devasa bir güç var. Florida kontrgerilla merkezidir. Abdullah Çatlı iki kez gitti. Papa, Palme... Sakine bu tür grupların işidir. Yeni gladyo tam anlaşılamıyor. Çözüm adına yapılan her şeyi sabote ettiler. Sakine olayı bende düşük bir tereddüt uyandırdı. Net değil. Sakine Avrupa’da barışı temsil ediyordu. Hala aydınlatılamadı.

‘YENİ GLADİO’ VURGUSU…

Cemaatin merkezi ABD’dir. Benim buraya alınmamla birlikte Fethullah da ABD’ye alındı. Bir yazar (yazarın adını hatırlayamadı) ‘Fethullah Gülen, Nur hareketine sızdı’ diyor. ‘Kesin bilmiyorum, Kemalistlerin sızması’ diyor. Nur hareketini inceleyin, Saidi Nursi eski Nurs köyündendir. Eski bir Ermeni köyüdür. Teşkilatı Mahsusa’ya girdi, sonradan Mustafa Kemal ile takıştı. Fethullah Gülen ABD’de yaşıyor. 120 devlette okul açmış, para nereden. Florida kontrgerillanın eski merkezidir, Türkeş ve Latin Amerika’daki kontrgerilla, orada yetiştirildi. Yeni merkez ise Utah’tadır. Emre Uslu vs. orada eğitildi. Sağda ve solda örgütleri kontrgerilla ele geçirdi.

‘KÜRTLER KENDİ KENDİNİ YÖNETECEK’


Devlet düzeyinde karşılıklı olarak diyalog içindeyiz. AKP buna ne kadar hazır, ne kadar ciddiler bunu bana siz getireceksiniz.  Bir ya da iki hafta içinde eleştirisel bir cevap bekliyorum. Bu bir taslaktır, dayatma değildir. Çekilmeden çekilmeye fark var. Başbakanın dediği çekilsinler onlara karışmayız demesiyle olmaz. TBMM onaylayacak, çekilme komisyonla olacak.

‘TÜRK ULUSÇULUĞU FAŞİST’

Burada Türkiye Cumhuriyeti de olmayabilir sadece Türkiye’de olabilir. Ulus aidiyeti ile devlet aidiyetini karıştırmayın. Bunu CHP ve MHP dedirtiyor. Sizin Türk ulusçuluğu dediğiniz faşist bir örgütlenmedir. Alet olamayız. Devlete aidiz, ama Türk ulusçuluğuna ait değiliz. Millet kavramı hem kolektiftir, hem bireyselliği içerir (Altan’a dönerek) Millet İslam enternasyonalizmini ifade eder. Peygamber, ‘Arabın Aceme üstünlüğü yoktur’ diyor. Evrensel kavramlara gidelim. Tekilden uzağız. Ortak bir milletin üyesiyiz. Bu Türk ulusçuların kastettiği şey değil. Böyle ele aldığımız zaman bunu Türk ulusalcıları da kabul edebilir.

BDP’Lİ BULDAN TUTANAKLARI DOĞRULADI

PKK’nın Avrupa kanadıyla görüşmek için Brüksel’e giden BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, basına yansıyan tutanakları doğruladı. Atatürk Havalimanı VİP Salonu'nda açıklama yapan Buldan Öcalan’ın mektubunun Avrupa’ya dün gittiğini belirterek, "Zaten her şey çok şeffaf bir şekilde yapılıyor. Çok gizli saklı bir şey yok. Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeye dair bir kaç şey görüşüp döneceğim. Mektup zaten gitti. Bir iki arkadaşı görevlendirdik, onlar götürdüler. Bugün zaten izlediğimiz kadarıyla Milliyet'te görüşmenin notları da yayınlanmış" dedi.

HEYET SÜLEYMANİYE’DE

Abdullah Öcalan'ın, İmralı Adası'ndan Kandil'deki PKK'lılar için yazdığı mektubu getiren BDP ve DTK heyeti, uçakla Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentine geldi. Heyette BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, Demokratik Toplum Kongresi Başkanı Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Öcalan ile görüşen heyette yer alan BDP milletvekilleri Altan Tan ile Sırrı Süreyya Önder yer aldı.

OPERASYONLARI ELEŞTİRDİ

Heyeti, Süleymaniye Havalimanı'nda uçak korkusu olduğu için Habur Sınır Kapısı'ndan karayoluyla Kuzey Irak'a geçen BDP İstanbul Milletvekili Önder ile BDP'nin Erbil Temsilcisi Cemal Coşkun karşıladı. BDP heyeti, Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde bulunan Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin polit büro üyeleri ile bir araya geldi. Basına kapalı yapılan görüşme ardından DTK Başkanı Ahmet Türk ve IKYB Polit Büro Üyesi Mele Bahtiyar ortak basın toplantısı yaptı. Toplantıda Ahmet Türk, "Kandil'in bombalanması bu süreçte çözüm umudunu kırıyor" diyerek operasyonları eleştirdi.

İKİNCİ OSLO MU?

İmralı’da PKK lideri Öcalan ile üç BDP’li milletvekilinin yaptığı görüşmenin tutanaklarının sızması Ankara’yı karıştırdı. BDP ‘Biz sızdırmadık’ derken, Başbakan Erdoğan’ın sızmaya tepki gösterdiği ve sızıntının kaynağının bulunmasını istediği öğrenildi.

Milliyet Gazetesi’nde tutanakların yayınlaması üzerine Hükümet ve BDP kanatlarında olağanüstü durum ilan edildi ve yoğun bir hareketlilik başladı.

EKLEME Mİ VAR?

İmralı sürecine sabotaj olarak nitelenen gelişme, Oslo görüşmelerinin ses kaydının sızdırılmasına benzetildi. Başbakan Erdoğan’ın bulunmasını istediği sızıntı kaynağını tespit edebilmek için Adalet Bakanlığı çalışma başlattı. MİT yetkilileri de bu çalışmaya katıldı.

Görüşme kaydının deşifresi ile gazetede yayınlanan biçimi karşılaştırıldı. Önceki görüşmelerden alınan bölümlerin gazetedeki metne eklendiği tespiti yapıldı.

Tutanakların sızdırılmasının sürece zarar vereceği görüşünde olan Hükümet kanadında, BDP tarafı sorumlu tutuldu. Sabotaj girişimi sayılan sızdırmaya BDP’lilerin özensizliğinin neden olmuş olabileceği yorumu yapıldı.

AKP kanadında ise ‘2.Oslo’ değerlendirmesi yapıldı ve amacın AKP olduğu iddia edildi.

BDP: OSLO’YU SIZDIRANLARDIR

BDP kanadı, tutanakların sızdırılmasına tepki gösterdi ve hükümeti sızdıranları bulmaya çağırdı. Grup Başkanvekili İdris Baluken, “Biz sızdırmadık. Oslo'da kim sızdırarak sabote etmek istemişse, burada da aynı çevreler sızdırmıştır. Bu sabotaj girişimidir” dedi.

OLAĞAN ŞÜPHELİLER


Tutanakları kimin sızdırdığı konusunda ise çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. PKK’nın barış istemeyen ve savaşı sürdürmek isteyen kanadına işaret edenler, “Görüşme notları iç yazışmayla paylaşıldı. Bir kanat buna eklemeler yaparak sızdırdı. Amaç Başbakanı süreçten çekilmeye zorlamak” yorumunu yaptılar.

BDP tarafında ise ‘derin devlet’ yorumu yapanların yanı sıra Paris suikastına dikkat çekenler de var. Bu gruba göre Paris suikastı aydınlatılırsa sızdıranlar da açığa çıkar. Siyasi gözlemciler ise sürecin dışında kalan ülkelerin istihbarat örgütleri üzerinde durulmasını öneriyorlar.

BDP’NİN TALEPLERİ NELER?


Kuzey Irak’ta Öcalan’a verilecek yanıt hazırlanırken, BDP kanadı Ankara’da sürecin başarılı olması için ‘yol temizliği’ adına beklediği siyasi adımları ana başlıklarıyla ilan etti.

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, ‘yol temizliği’ için beklentilerini şöyle sıraladı:

- Ceza yasalarında reform yapılmalı

-Siyasi partiler yasası değiştirilmeli

-Kamusal alanda çok dilli hizmet verilmesi sağlanmalı

-Değiştirilen köy isimleri geri verilmeli

-Anadilde eğitim için şartların oluşturulması.