CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'e ziyaretinde CHP Parti Meclisi Üyesi Sanatçı Faruk Demir, Parti Meclisi Üyesi Hüseyin Saygılı, CHP İl Başkanı Ali Engin, İl Başkan Yardımcısı Barış Erel, Karşıyaka Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay, Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu ve parti yöneticileri eşlik etti. Basına kapalı olarak gerçekleşen ziyaret sonrasında kapıda bir açıklama yapan Adnan Keskin, "Kendisinin morali yerinde. Aile efradı da yanında. Kendisini canlı ve diri gördüm. Ciddi ve düzenli bir tedavi sürdürülüyor. İzmir aşığı olan İzmir'e şiirler yazan, konutunu buradan alan Neşet Ertaş, inşallah buradan sağlıklı çıkar. Türk Halk Müziği'ne geçmişte olduğu gibi çok güzel hizmetler sunar" dedi.

Hastaneye yattığı günden bu yana Ertaş'ı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da sürekli aradığının hatırlatılması üzerine konuşan Keskin, şunları söyledi: "Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun da selamını, geçmiş olsun dileklerini ilettik. Kendisinin şuuru yerinde, neşeli. Olumsuz bir şey görmedim. Kendisine '27 yıl önce yurt dışına çıkmak mecburiyetinde kaldınız, bütün konserlerinde uğradığınız haksızlığın yüksünmesi içinde olmadınız, örnek bir insan oldunuz' dediğimde 'olgun insanlar yapılan yanlışların tutsağı olmaz' dedi" diye konuştu. 

Hastane Başhekim Yardımcısı Doktor Zeki Hozer ise Neşet Ertaş'ın sağlığıyla ilgili korkulacak bir durum olmadığını belirterek, "Hayranlarına buradan iyi bir haber verebiliriz. Ara tedavisi bitmek üzere. Kendisini 6-7 gün içinde taburcu etmeyi planlıyoruz" dedi. Hozer ayrıca Ertaş'ın kısıtlı da olsa ziyaretçi kabul ettiğini sözlerine ekledi.

 

BT (KÖ)

 

-----------KUTU-------------

KESKİN: İZMİR'İ KUTLUYORUM

Basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını da yanıtlayan Adnan Keskin, 9 Eylül İzmir'in Kurtuluş Günü'nde yaşanan Hükümet Konağı'na bayrak çekme krizi ile ilgili olarak da değerlendirme yaptı. Törenlerde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın yuhalandığının hatırlatılması üzerine konuşan Keskin, "Yuhalanma eyleminden önce yuhalanma sürecine gelene kadar yaşanan bölüm daha önemli. Adalet ve Kalkınma Partisi yalnız 9 Eylül kutlama törenlerinde insanların beklenti ve isteklerinin aksine kararlar almadı. Geride kalan yıllarda terör, deprem bahanesiyle Türkiye için simge olmuş bir takım etkinliklerin kutlanması engellendi. Toplumların beyninden silinmemesi gereken simge günler vardır. 9 Eylülde Türkiye için, İzmir için böyle simge bir gündür. Ulusal bağımsızlık savaşının başarıyla neticelendiği bir tarihtir. Küllelerinden yeniden Türkiye'nin kuruluşu ile ilgili adımın atıldığı bir süreçtir. Böylesine Türkiye, İzmir için önemli, simge olan bir günü gençlerimizin, insanlarımızın zihninden çıkartma girişimlerine elbette demokratik tepki olacaktır. Siz toplumun beklentilerini ve önceliklerini yok sayarsanız kendi ütopyanızı bir takım kirli yöntemlerle kabul ettirmeye çalışırsanız, bunu kabul etmeyen insanlar da tepkilerini koyacaklardır. Gösterilen tepki sayın Kültür Bakanı'nın şahsı ile ilgili değil, hükümetin yapmış olduğu yanlışlara karşı İzmir halkının tavrıdır. Umuyorum siyasal iktidar İzmir halkının gösterdiği bu demokratik refleksten gerekli mesajı alır. Budan sonraki yıllarda bizim için simge olan günlerin kutlanmasında engelleyici bir yaklaşım sergilemezler" diye konuştu.

Adnan Keskin İzmir halkını kutladığını, kutlamalardaki ısrarın örnek olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "9 Eylül'den önce 30 Ağustos süreci yaşandı. Bir askeri deha olan bu zaferin bayram olarak kutlanması engellendi. Bu engellemeyi yapan siyasal partinin mensubunun önceden tepki göreceğini de düşünmesi gerekirdi. İktidar 30 Ağustos'u engelleyecek, fırsat bulsa bayrak çekilme törenini engelleyecek. Demokrasi insanların ödediği diyet ölçüsünde ayakta kalır. İzmir demokrasinin öncülüğünü hep yaptı. İnsanların burada koyduğu tavrı ben 'demokratik tavır' olarak nitelendiriyorum. Bu bir haktır. İnsanlar, sahip çıkacaktır. Ben İzmir halkını kutluyorum. Gerekli tepkiyi koymuştur. Bütün illere örnek olmasını istiyorum. Herkes şunu kafasına yazsın. Cumhuriyetin temel değerleri aşınırken kimse CHP'den ninni söylemeyi beklemesin. Bundan sonar bütün demokratik kanallarını kullanacak Cumhuriyete sahip çıkacağımızı ilan ediyorum."