"TÜRK MİLLETİ OLARAK NORMALLEŞİYORUZ"

"Türk Milleti olarak herhalde normalleşiyoruz diye düşünüyorum" diyen Bakan Yılmaz, "Çünkü yenilgilerimizi hemen hemen hiç anmazdık. İlk defa son yıllarda başladı. Sivaslılar Kösedağ yenilgisini her yıl anarlar. Bunun ikincisi Sarıkamış'taki şehitlerimizdir. Cumhuriyetin ilk yıllarında bunu hiç kimse anmak bile istemezdi. Ancak son dönemlerde Sarıkamış'a devlet katındanda katılımla birlikte Sarıkamış faciası millet olarak anılmakta. Tecrübe çok önemli bir bilgi kaynağıdır. Başlı başına bir güçtür. Büyük milletleri büyük yapan özelliklerinden onların tarihsel tecrübe birikimidir " dedi. Bakan Yılmaz, "Millet olarak zayıf yanlarımızı da iyi bilmemiz , iyi analiz etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde o zayıf yanlarınızı iyi tahlil eden düşmanlarınız karşısında savunmasız hale gelirsiniz. İşte bizim tarihimizde belirli dönemdeki zayıflıkların yoğun şekilde biraraya geldiği anlardan biri de Balkan Harbi'dir. Balkan Harbi'ne baktığımızda birincisi millet ve ordu olarak birlik ve bütünlüğü koruyamamış olduğumuzu görüyoruz. Kendi yöneticilerimiz kendi kendisinin kuyusunu kazmaktan dışarıdaki hazırlıklar konusunda bilgi edinmeyi onlara karşı bilgi edinmeyi, tedbir almayı ihmal etmişler. Böyle bir savaşın arifesinde hem de Trablus Savaşın'da devam ediyor, 70 bin askeri terhis edebilmiş. Böylesi bir yönetimin bulunduğu yerde bu kadar acı bir yenilginin tadılmış olmasından daha doğal hiçbir bir şey yoktur" diye konuştu.


"VATANINI EN ÇOK SEVEN GÖREVİNİ EN İYİ YAPANDIR"

Bakan Yılmaz, "Biz diyoruz ki vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır. Vatan sevgisinin ölçütü görevini en iyi yapmaktır. Vatanın sevildiğinin sözle değil ona hizmetle gösterilmesi gerekir. Vatan için dilimiz değil elimiz çalışmalı. İşte o dönemde dil çalışır sadece. Bu yüzden de sadece Balkan Harbini değil 1. Dünya Savaşı'nı da büyük bir yıkımla kapattık . Balkan Harbi faciasından çıkardığımız birinci ders, ülke içinde bölünmemek. İç siyasi mücadeleleri çok da fazla abartarak dış gelişmeleri takip noktasındaki bir zaafa dönüştürmemek gerektiğidir. Ülkeye yönelik dış tehditler ortaya çıktığında birlik ve beraberliği muhafaza için olağanüstü bir


duyarlılık fedakarlık olgunluk gösterebilmeliyiz. Sözle vatanseverlik yarışına girişilmemeli, işini en iyi yapan herkesin vatansever olduğunu kabul edebilmeliyiz. Balkan Harbinden çıkaracağımız ikinci ders vatansever olmanın vatana gerçekten hizmet etmek için tek başına yeterli olmadığını anlamaktır. Çıkaracağımız üçüncü ders ise su uyur düşman uyumaz. Askerimiz uyuyabilir ancak düşman asla uyumaz. Düşmanın uyuyabileceği varsayımı üzerine siyaset belirleyenler plan hazırlayanlar mağlup olmaktan kurtulamazlar. Önceden istihbarat çalışması yapıp gelecekte olabilecekleri ön görmeyi daima tedbirli ve hazırlıklı olmayı gerektirir. Çalışmadan vatana hizmet edilemez" diye konuştu.