Atatürk'ün Mersin'e gelişinin 89'ncu yıl dönümü etkinliklerine katılan Mehmet Şandır, gazetecilerin kendisine yönelttiği soruları yanıtladı. 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Şandır, "Eğitimi tanzim eden hukuk, böyle hükümetin dayatmasıyla olmaz. Bu iş ortak akıl ve uzlaşmayla olur. Biz 4+4+4 kanun teklifinin komisyonda yeterince tartışılmadığını ve iç tüzüğün ihlal edildiği kanaatindeyiz. Eğitim gibi çok önemli bir konuda yapılan bu hukuk düzenlemesinin iç tüzüğe aykırı bir şekilde tanzim edilmesi hukuk devleti ilkelerine uymayacağını dolayısıyla yeniden Milli Eğitim Komisyonunda yeniden ve birlikte tanzim edilmesini talep ediyoruz" dedi.

"RÖVANŞ İÇİNSE DOĞRU YAPMIYORLAR"

4+4+4 ile hükümetin ne amaçladığını iyi anlayamadıklarını kaydeden Şandır, şunları söyledi:

"8 yıllık kesintisiz eğitimi 28 Şubat sürecinden bir rövanş almak inadıyla bu kanunu getiriyorlarsa doğru yapmıyorlar. Eğitim kesintisiz olmak mecburiyetinde ama MHP olarak biz müfredatta kesintisizlik ama programlarda kademeli bir eğitim sistemini öneriyoruz. Okul öncesi eğitimin ayrı tutulmasını ve zorunlu kılınmasını ama ondan sonra ilk kademe eğitim 5 yıl veya 4 yıl, ikinci kademe eğitimde de çocuklarımızın dini, milli ve insani değerleri öğrenecek şekilde bir yönlendirme ile yetiştirilmesi, üçüncü kademe eğitimde de mesleki alanlarda hayata hazırlayacak formasyonlara yönlendirecek bir eğitim sisteminin kurulmasını önereceğiz. İkinci kademe eğitimde MHP olarak çocuklarımızın inanç değerlerini öğrenmesi için, bu değerlerin kaynaklarına ulaşmalarını temin edecek bir müfredat istiyoruz. Örneğin, Müslüman çocuklarımızın İslam inancını daha iyi anlamaları için Kuran-ı Kerimin öğretilmesi ve Hz. Peygamberimizin hayatının öğretilmesi ve diğer Hıristiyan öğrencilerimizin kendi inançlarını öğrenebilmeleri için seçmeli ders olarak okutulmasını talep edeceğiz. Bu yönde önergelerimiz olacak. Çocuklarımızı dini, milli ve insani değerleri öğrenecek şekilde yetiştirmemiz lazım. Ama bunu bir zorunluluk olarak değil, seçmeli ders olarak okutulmasını talep edeceğiz. Bu kanunla hükümetin neyi amaçladığını gerçekten öğrenebilmiş değiliz. Eğer İmam Hatip okullarının orta kısmını açmayı düşüyorlarsa bunu da açık bir şekilde söylemeleri lazım. Biz tüm çocuklarımıza dini eğitim seçmeli ders olarak okutulmasını doğru buluyoruz. MHP olarak biz hükümeti ve tüm tarafları bu konuda aklı selim olmaya davet ediyoruz. Çünkü üzerinde tartıştığımız kanun milletimizin geleceğini belirleyecek eğitim sisteminin hukukunu korumayı amaçlayan bir kanundur. İnatla ve dayatmayla böyle bir kanun çıkmaz ve çıkmamalıdır."

"BAŞBAKAN TRİBÜNDEKİ SEYİRCİ DEĞİL"

Başbakan Erdoğan'ın Sivas davası zaman aşımı ile ilgili olarak yaptığı açıklamayı değerlendiren Şandır, "Türkiye'yi 10 yıldan bu yana Ak Parti iktidarı yönetiyor. Ortaya çıkan tüm bu olumsuzlukların sorumlusu siyasi iktidarı biliriz. Sayın Başbakan kendini Sivas davasının sonucundan sorumlu görmek zorundadır. Sayın Başbakan'ın Sivas davası devam ediyor demesinin çok fazla bir anlamı yoktur ve fail durumundaki 5 kişi yakalanamamış, davası tamamlanamamış ve zamanaşımından davaları düşmüştür. Başbakan tribünden seyirci değil bu ülkenin yönetiminden birinci dereceden sorumlu bir kişidir. Böyle temennilerini ifade ederek milletin aklıyla alay etmeye hakkı yoktur" diye konuştu.