Diyarbakır Kültür ve Turizm Müdürü Tevfik Arıtürk, halen Sit alanı içinde bulunan Suriçi bölgesindeki, Urfafakapı, Dağkapı, Mardinkapı, Tekkapı ve Çiftkapı kapı girişlerinin hemen yanında geçmişte hamamlar bulunduğunu söyledi. Arıtürk, "Dışarıdan gelen bir misafir Diyarbakır'a geldiğinde önce hamama gider, gusül ve abdest alır, şehre öyle girerdi. Bu topraklara abdestsiz kimse ayak basmazdı, öyle bir hassasiyetleri vardı. Ama şimdi bu şehirde yaşayan bazı gençler ve Türkiye'de bir çok kişinin burdaki Sahabelerden haberi bile yok" dedi.

DİYARBAKIR'IN FETHİ VE 27 ŞEHİT SAHABE

Hz. Muhammed'in vefatının 7'nci yılında, Hz. Ömer'in, Diyarbakır'ın fethi için İyaz bin Ganm'i görevlendirdiğini hatırlan Arıtürk şunları söyledi:

"İyaz bin Ganm, içinde Halid Bin Velid'in de bulunduğu İlam Ordusu ile şehrin önüne gelmiş. Diyarbakır o yıllarda Bizans işgali altındadır. 27 Mayıs 639'da Diyarbakır fethedildiği zaman İslam ordusunun komutanı Halid bin Velid'in oğlu Hz. Süleyman'ın da aralarında bulunduğu 27 sahabe şehit olmuş. Bu şehit sahabeler, Güneydoğu'nun kadim şehri olan Diyarbakır'daki Hazreti Süleyman Camii'nin altında yan yana yatıyor. Hz. Süleyman Camii, Nisanoğlu Ebul Kasım tarafından 1156-79 yılları arasında yaptırılmıştır."

DİYARBAKIR'DA 6 PEYGAMBER VE 541 SAHABENİN MEKANI VAR

Diyarbakır'da 6 peygamber ve 27 şehit sahabeden ile birlite şehre daha sonra yerleşen ve değişik tarihlerde vefat eden 541 sahabenin mekanı bulunduğunu kaydeden Arıtürk, "Diyarbakır'da 6 Peygamber kabri bulunuyor. Bunlar; Nebi Zülkifl, Nebi Elyesa, Nebi Harun-ı Asafi, Nebi Hallak, Nebi Harut, Nebi Enuş b. Şit aleyhisselamın kabr-i şeriflerinin Diyarbakır'da bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca Nebi İlyas, Nebi Yunus ve Nebi Zülkifl'ın makamları yani bir süre ikamet ettikleri yerler bulunmaktadır" diye konuştu.

Nebi Zülkifl, Elyesa, Harun-ı Asafi, Hallak ve Harut'un kabirleri Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde bulunurken, Nebi Enuş b. Şit aleyhisselamın kabr-i şerifleri ise Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı Otluca Köyünde bulunuyor.

DİYARBAKIR, YETERİNCE TANITILAMADI

Peygambar ve sahabeler dışında çeşitli medeniyetlere ait onlarca kral mezarının da Diyarbakır'da bulunduğunu hatırlatan Arıtürk, buna rağmen Diyarbakır'ın inanç ve ticari turizmden yeteri kadar yararlanamadığını ifade etti. Eğil İlçesi'nde Kral Kızı Baraj göletiyle birlikte kral mazerlarının yeteri kadar tanıtılamamasından yakınan Arıtürk, "Bugüne kadar çeşitli nedenlerle Diyarbakır'ı tanıtım konusunda eksiklikler yaşandı. Ancak son yıllarda bu eksikliğin giderilmesine dönük önemli çalışmalar yapıldı. İnanç turizmi konusnda Diyarbakır, hakettiği yerde değil. Böylesi kutsal sahabe ve peygamber kabirlerinin bulunduğu bir kent, beklenen turist gelmedi. Bunun da çeşitli sebepleri var tabi. Ama ancak söz konusu olumsuzlukların yarattığı izlerin tamamı silindi. Turistik beldelerimiz var. Ancak yeteri kadar tanıtılması gerekiyor" diye konuştu.

KİLİSE VE CAMİLER TURİSTLERİN CAZİBE MERKEZİ

Öte yandan Diyarbakır'ın tarihi ve turistik eserleri bakımından çok zengin bir kent olduğuna dikkat çeken Arıtürk, şöyle dedi:

"Çin Seddi'nden sonra Dünya'nın 2'nci büyük kalesi Diyarbakır'da bulunuyor. 5.5 kilometre uzunluğunda olan tarihi surlar, 82 farklı burçtan oluşurken, bir çok medeniyetin izlerini de günümüze kadar taşıyan çok özel tarihi bir eser. Ulucami, Hz. Ömer Cami, Meryem Ana Kilisesi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Keldani Kiliseleri de turistlerin görmek isteyecekleri önemli tarihi eserlerimiz arasındadır. Kent merkezinde bir çok, medrese, cami ve kilise ile On Gözlü Köprü, turistler ilgi odağı olacağını düşünüyoruz." 



SK(GG/İD)