353 kilometrekare yüzölçüme sahip Akşehir Gölü, kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama sonucu 1997 yılından itibaren kurumaya başladı. 2008 yılında ise tamamen kuruduğu için haritadan silinme noktasına geldi. Her yıl düzenlenen Uluslararası Nasreddin Hoca'yı Anma ve Mizah Günleri programında ise o dönemlerde temsili Nasreddin Hoca, göle maya çalmakta zorlandı. 2006 yılında gölde su bulunmadığı için gölün kenarındaki bir kanalda, 2007 yılında gölün kenarında taşıma suyuyla oluşturulan bir kanalda, 2008 yılında da ilçe merkezi içinde gölü besleyen bir dereye maya çalındı. 2008 yılı sonbaharından itibaren yağışların sayesinde göl su tutmaya başladı. 2009 yılında gölün yüzölçümü 30 kilometrekareye, 2010 yılında 45 kilometrekaraye, 2011 yılında da 80 kilometrekareye ulaştı. Ancak kuraklık ve halen devam eden bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle gölde geçen yıl yeniden yaklaşık 25 kilometrekarelik düşüş görüldü. Bu yıl temmuz ayı başlarında gölün yüzölçümünün yaklaşık 55 kilometrekare olduğu saptandı. Fakat, geçen 5 Temmuz'da, Akşehir'de düzenlenen 'Uluslararası Nasreddin Hoca’yı Anma ve Mizah Günleri' töreninde Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın sembolik olarak maya çaldığı Akşehir Gölü'nün kenarı kurudu. Törenler sırasında yaklaşık 55 kilometrekare olan göldeki sulak alan, kuraklık nedeniyle yaklaşık 40 kilometrekareye düştü.

GÖL TAMAMEN KURUYABİLİR

Mayanın çalındığı gölün kenarının beldelerinin sınırları içinde olduğunu belirten Gölçayır Belediye Başkanı Hüseyin Cavit Kılınç, yaklaşık 20 gün içinde göldeki su seviyesinin hızla azaldığını ve maya çalınan alanın kuruduğunu belirtti. Gölün önlem alınmadığı takdirde yaklaşık 1 ay içinde tamamen kuruyabileceğini ifade eden Kılınç, şunları söyledi:

''Göl hem kuraklık nedeniyle hem de halen devam eden bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle kuruyor. Önlemler alınmaya çalışıldı. Ama yavaş adımlarla ilerliyor. Hızlı bir şekilde adım atılmalı. Gölü besleyici gerekli kanallar gözden geçirilmeli. Yeraltı su seviyesinin yükselmesi için, tarımsal su tüketiminde tasarrufa gidilmeli. Şu an gölde biraz su görüldüğünde çevresindeki köy ve beldelerdeki çiftçilerimiz, su tasarrufuna dikkat etmeden tarlalarını suluyorlar. Bazı bölgelerde hala damlama sulama yöntemi kullanılmıyor. Bunlara dikkat edip önlem almak gerekir.''

AKŞEHİR GÖLÜ, BACASIZ FABRİKAYDI

Akşehir Gölü'nün yaklaşık 20 yıl önce 'bacasız fabrika' olduğunu hatırlatan Başkan Kılınç, ''Akşehir Gölü, başta beldemiz olmak üzere gölün çevresindeki köy ve beldelerdeki binlerce kişinin ekmek kapısıydı. Balığından, sazlıklarından yararlanılıyordu. Su bol olduğu için de tarımsal sulamada kullanılıyordu. Meyvelerin, özellikle 'Napolyon' olarak adlandırdığımız Akşehir kirazının kaliteli olmasını sağlıyordu. Çünkü sabahları göl sayesinde çiğ oluşur ve bu, kiraz üzerinde buğu yapardı. Bu da tat ve aroma oranını arttırırdı. Şimdi tamamen değişti. O yüzden bir an önce hızlı bir şekilde önlem alınmalı ve göl eski seviyesine yeniden kazandırılmalıdır'' diye konuştu.