Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından Erdoba Elegance Otel'de düzenlenen sempozyum başladı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan düzenleme kurulu başkanı Doç.Dr. İbrahim Özcoşar, konferansın ana teması Ortadoğu ve Ortadoğu algısını oluşturmak istediklerini belirtti. Ortadoğu'nun, sadece kültürel, siyasi, toplumsal değil akademik ve entelektüel zeminlerde de sıklıkla üzerinde konuşulan temalardan biri olduğunu ifade eden Doç.Dr. Özcoşar, son yıllarda Ortadoğu'da yaşananlar sadece politik değil aynı zamanda akademik ve entelektüel bir sorgulama sürecini de başladığını aktardı.

Üniversite Rektörü Prof.Dr. Serday Bedii Omay, Suriye'de yaşanan Ehl-i İslam ve Ehl-i İnsaf olanlara kayıtsız kalınamayacağını, Suriye halkının, 40 yıldır süren baba-oğul Esad rejiminin artık değişmesini ve taleplerini ifade edince yoğun bir zulüme uğradığını söyledi. İsrail'in Gazze şeridine saldırdığını hatırlatan Prof.Dr. Omay, şöyle dedi:

"İsrail, Kudüs'ün sadece bir Yahudi şehri olacağını ve diğer inanışlara, özellikle de Müslümanlara hayat hakkı tanımayacağını her fırsatta gösteriyor. İsrail iki gün önce Gazze şeridine yine saldırdı. İsrail'in varlığını sürdürdüğü Ortadoğu'da ara peygamberi Hz. İbrahim'in çocukları arasında bir sulh olamayacak mı? İsrail'in Siyonist emellerini dizginlemek nasıl mümkün olacak? İnsanlığın ilk medeniyetleri kurduğu Dicle, Fırat ve Nil nehirlerinin kıyılarına huzur ve barış ne zaman gelecek? Asırlar boyunca Kudüs'te tüm inanışların ve kültürel yapıların durumu, kangrenleşen bir mesele olarak ortada duran Kudüs'ün konumu ne olacak? Kudüs yine Darusselam Barış şehri olabilecek mi? Suriye'deki bu elim halin çözümü, akan bu kardeş kanını durdurmanın yolu nasıl mümkün olacak? Ortadoğu halkların birliğini kardeşliğini yeniden tesis etmek, bu vahdeti güçlü kılmak için sosyal, siyasi, ekonomik anlamda ne tür işbirlikleri kurulabilir? Bu işbirliklerin kurulmasında akademinin bilim insanının katkısı ne olabilir?"

AK Parti MKYK Üyesi Yasin Aktay ise Ortadoğu'nun Müslümanlar'ın hüküm sürdüğü dönemlerde mozaik olarak kaldığını, homojenleşmediğin, herkesin kendi halinde kalabildiğini, bunun asırlarca devam ettiğini vurguladı. Emperyalistlerin müdahalesinin Ortadoğu'yu paramparça ettiğini ifade eden Aktay, şunları söyledi:

"Ortaya çıkan onlarca irili ufaklı devletlere baktığımızda, her piri son derece yapay gerekçelerle ortaya çıkarılmıştır. Son derece suni devletlerdir. Suni devletlere, her biri uğruna ölünecek kimlikler empoze edilmiştir. Bugün yeni bir döneme gelmiş bulunuyoruz aslında. Ortadoğu'da bu şekildeki paramparça varlık, iki ülkenin bir araya gelmesini engelleyen o kalın duvarların en önemli gerekçelerinden bir tanesi, kolay yönetilebilirlikse, bir tanesi de İsrail'in varlığı, güvenliğidir. Ortadoğu da herkes birbirine düşman, paramparça olacak ki İsrail güven içinde varlığını sürdürebilsin. Böyle bir güven anlayışından, bölgede hiç bir hayır gelmiyor. Kendi güvenliğinizi, herkesin cehennemi yaşaması pahasına kurabiliyorsanız, böyle bir de size hiç bir zaman hayır dokunmayacak bir yerdir ama gel de bunu anlat."

Aktay, Ortadoğu'da özellikle 2010 yılında başlayan ancak, sosyolojik arka planı daha gerilere dayanan bir süreçten geçildiğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Buna Arap halklarının veya Müslümanların uyanışı ya da Arap Baharı da diyebiliriz. İsmi her neyse bir süreç yaşanıyor. Bu süreç inşallah Ortadoğu denilen coğrafyanın belki de kendisi bulması, aynı zamanda aralarında kurulan o suni devlet sınırlarının genişlemesi, tekrar buluşması anlamına da gelecek bir durumdur. Bu birilerini rahatsız edecektir. Bu rahatsızlığının bir sivilce gibi kendi hissettireceği durumları bekliyorduk. 'Arap Baharı sürecinin başladığı günden beri fitnenin kaynağı acaba ne zaman dahil olacaktır, ne zaman bu rahatsızlığını ifade edecektir' diye bekliyorduk. 2-3 gündür yaşamakta olduğumuz hadiseler tam da semptomlarını göstermektedir. 3 gündür Gazze'de yaşanan tam da İsrail'in tabiatına uygun o fitne, o saldırıyı lanetliyoruz."

Pazar günü sona erecek konferansta, 13 ülkeden gelen 60 bilim adamı tebliğ sunacak.

5 YILDIZLI OTELDE CUMA NAMAZI

Sempozyumun oturum arasında akademisyenler Cuma namazına geç kalınca 5 yıldızlı otelin konferans salonunu mescidi çevirerek burada Prof. Dr. Ahmet Ağırakçe imamlığında cuma namazını kıldı. Ağırakçe, buradaki hutbesinde İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırıyı kınayarak Müslümanlar'ı bu konuda inisiyatif almaya davet etti. Cuma namazına kadın akademisyenler de arka saflarda namaz kıldı.



NG(GG/İD)