Manken Aslı Baş, 21 Temmuz 2010 tarihinde saat 02.30 sıralarında, vurgun yediği için tekerlekli sandalyeye mahkum turizmci Ahmet Bayer’in Yalıkavak Beldesi’ndeki Clup Flipper Tatil Köyü içindeki villasının 6.5 metre yüksekliğindeki terasından düşerek yaşamını yitirdi. Genç mankeninin ölümüyle ilgili olarak, Ulusal Kriminal Büro Adli Kriminal İnceleme ve Raporlama Kuruluşu tarafından geçen 19 Nisan’da hazırlanan ön bilirkişi raporunda, "Kadın düşmüyor, atlamıyor, atılıyor" ibaresi üzerine ifadelerine başvurulan ünlü turizmcinin oğulları Hakan ve Volkan Bayer, geçen 29 Ağustos’ta tutuklandı. Olayla ilgili 30 Ekim 2012 tarihinde yine aynı kuruluş tarafından hazırlanan 172 sayfalık detaylı ikinci bilirkişi raporunda da manken Baş’ın cinayete kurban gittiği belirtildi.

Bodrum 1. Sulh Ceza Mahkemesi, geçen 8 Kasım’daki duruşmada, Muğla Cezaevi’nde tutuklu bulunan Volkan Bayer’i yurt dışı yasağı koyup, adli kontrollü olarak, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Hakan Bayer’in ise tutukluluğunun devamına karar verdi.

Mahkemeye ulaşan ikinci bilirkişi raporu ve villada cansız mankenle yapılan tatbikatın ardından manken Baş’ın düşme veya atlama değil 'Atılma' sonucu öldüğü vurgulandı. Raporda, genç mankenin, önce sırtına ve başının arkasına sert bir cisim ile vurulduğu, boynunun kırıldığı, ardından kucağa alınarak terastan atıldığı ifade edildi. Raporlarda, Bayer Ailesi’nin villasında çalışan Murat Umirov'un da olaydan hemen sonra bahçedeki çalıların arasına bir şey sakladığının tespit edildiğine yer verildi.

Olayla ilgili 'intihar mı cinayet mi' tartışmaları devam ederken, Bodrum Cumhuriyet Savcısı Bülent Baki, hazırladığı 7 Aralık tarihli fezlekeyi Muğla Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Fezlekede turizmci Ahmet Bayer’in 'cinayete iştirak', oğulları Hakan ve Volkan Bayer’in 'cinayet', villarında çalışan Murat Umirov'un ise 'delilleri karartmak' suçundan yargılanmaları talep edildiği öğrenildi.

OLAY YERİNE İLK GİDEN KOMUTANIN İFADESİ FEZLEKEDE

Fezlekede olay yerine ilk gidenlerden biri olan Yalıkavak Jandarma Karakol Komutanı Üsteğmen İbrahim Gürdal’ın "Olay yerindeki kan izleri ve Aslı Baş'ın düştüğü yer yıkanmış, deliler karartılmış veya kaldırılmış. Bu konuyu soruşturmayı yürüten ilk savcıya da iletmiştik ancak o zaman ifademize gerek görülmemişti" ifadesine de yer verildiği öğrenildi.

"ADALET GEÇ DE OLSA YERİNİ BULACAK"

Baş Ailesi’nin avukatı Fahri Küpçü, ölüm olayın başından beri intihar olmadığını, cinayet şüphesinin çok büyük olduğunu hatırlatıp, "Soruşturmanın bu yönde olması gerektiğini gerek Aslı'nın babası gerekse biz avukatları defalarca söyledik. Soruşturma delillerin birer birer ortaya çıkması ile ancak normal seyrine girdi. Karakol komutanının açıklaması ve olay yerine ilk gittiğinde gördüklerini anlatması geç de olsa önemli gelişme. Adalet mutlaka yerini bulacak" dedi.

Dava açılması halinde Hakan ve Volkan Bayer ile yanlarında çalışan Murat Umirov, Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.