Uşak'ın Eşme İlçesi'nde düzenlenen 19'uncu Uluslararası Turistik Kilim Kültür ve Sanat Festivali'nde ünlü tiyatrocu ve devlet sanatçısı Turgay Tanülkü önderliğinde mahkum çocuklarının ihtiyaçlarının karşılanması için el ürünleri standı açıldı. Uşaklı olan Tanülkü, 10 yıldır destek verdiği 'Mahkum Çocukları İle El Ele' projesi çerçevesinde bu standın açıldığını belirtti. Turgay Tanülkü, Buca Cezaevi'nde 10 yıl önce mahkumlarla bir tiyatro oyunu sahnelediklerini ve bu oyunda rol alan bir erkek mahkumun çocuğu 22 yaşındaki Sultan Elgün vesilesiyle bu projenin doğduğunu söyledi. Tanülkü, "Cezaevinde bu süreci yaşayanlar bilir. Cezaevlerinde insanlar bir şeylerle oyalanmalı. Onurlarını ayakta tutmalı. Cezaevlerinde anneler ile 6 yaşına kadar kalan çocuklarımız var. Bu çocuklarımız da, kendilerini için çeşitli uğraşlarla meşgul oluyor. Küçücük eller, yüreklerini ortaya koyarak resimler, biblolar ve fenerler yapıyor. Biz de minik ellerin yarattığı el sanatlarını halkımıza ulaştırıyoruz. Buradan elde edilen geliri ise o minik ellerin okuldaki masraflarına harcıyoruz" dedi.

SULTAN DA MAHKUM ÇOCUĞU

Turgay Tanülkü, açılan stantta gönüllü olarak çalışan Sutan Elgün'ün bu proeje çerçevesinde eğitim masraflarının karşılandığını dile getirdi. Tanülkü, "Sultan'a okuması için bizler ve savcılarımız da destek verdi. Sultan okudu, kendini geliştirdi. Sultan bu yıl Hukuk Fakültesi'ni bitirip savcılık yolunda ilerliyor. Mezun olduktan sonra o da diğer mahkum çocuklarının eğitim alabilmeleri için destek olmaya başladı. Bu zincirin halkalarını onlar ilerletecek. Biz de nöbeti Sultan gibi evlatlarımıza emanet edeceğiz. Stantta çok sayıda satışa sunulan ve dikkat çeken fenerler, onlar için bir ışıktır" diye konuştu.

CEZAEVİNİ 12 YAŞINDA TANIDI

Sultan Elgün, babasının bir suçtan dolayı cezaevine girdiğinde 12 yaşında olduğunu ve cezaevi, gardiyan, polis ve savcıları tanıdığını söyledi. Elgün, "Babam cezaevine girdiğinde annem ve kardeşimle tek başımıza kaldık. Hayatın yükü 12 yaşında omuzlarıma bindi. Daha o yaşlarda aileme katkı sağlamak için çalışmaya başladım. Tarlalara gidiyor, elektronik eşya tamirleri yapıyordum. Okuyup hayata tutunmaya çalıştığım dönemde, cezaevindeki savcılar, cezaevi çalışanları ile Tiyatro ve Devlet Sanatçısı Turgay Tanülkü bana sahip çıktılar" dedi.

Babasının cezaevindeyken Turgay Tanülkü ile tiyatroda sahne aldığını ve bundan sonra hayatının değiştiğini ifade eden Elgün, "Onlar tanıştıktan sonra babam, Tanülkü'ye benden bahsederek bizlere sahip çıkmasını istemiş. Turgay baba, bana destek oldu, yardım etti, onun sayesinde hayata tutunmaya çalıştım ve başardım. Babamı ziyarete gittiğim dönemlerde, hukukçu olmaya karar verdim. Savcı olmak istedim ve o yolda ilerledim. Cezaevinde çocukları ile birlikte yaşamını sürdüren kadınlara umut ışığı oldum. Hepsi bana mektup yazarak, beni evlatları yerine koydu. Buca Cezaevi'nin yani babamın yattığı cezaevinin yanındaki Hukuk Fakültesi'nde öğrenim gördüm. Okul ile cezaevi arasında yıllarca mekik dokudum. Mahkum kadınlar benden çocuklarının okumasını, hayata tutunmalarını istedi. Ortak karar alarak çocuklarımızı el işine yönelttik" dedi.

ONURLARI KIRILMADAN

Çocukluğu dönemimde tanıştığı mahkum çocukları ile hala görüştüğünü kaydeden Sultan Elgün, "Tüm çocuklar bana Sultan abla diye hitap ediyor. Zaten hiç ayrılmadık. Okulum ve cezaevi oradaydı. Her şeyden önce kaderlerimiz ortaktı. Hepsiyle telefonla bile olsa görüşüyoruz. Benle aynı kaderi paylaşan çocuklar için böyle bir proje düşündük. Bir mahkum çocuğu olarak bize sahip çıkılmasaydı sokak çocuğu olabilirdik. Ama hayata bu proje sayesinde tutundum. Buradaki satıştan elde edilen gelir direkt ellerine verilmeden, çocukların onurunu incitmeden, onların okul, giyim ve çeşitli masrafları için harcanıyor" diye konuştu.



YK (AÖ/CK)