Siirt E Tipi Cezaevi'nde 'örgüt adına suç işleme' sçlamasıyla tutuklu bulunan ve Diyarbakır 4'üncü Ağı Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Yavuz Sarar, Tevfik Akan ve Muhammet Ali Çelik, 13 Aralık 2011 günü görülen duruşmada, mahkemeye PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a tecrit uygulandığını ileri sürerek, tecritin kaldırılması için dilekçe verdi. Dilekçede, Öcalan için, 'Sayın' ve 'Kürt halk önderi' ifadeleri kullanılması üzerine mahkeme, sanıklar hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu üzerine sanıklar hakkında 'Suçu ve suçluyu övme' gerekçesiyle hazırlanan iddianame Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, haklarında dava açıldı.

İlk duruşmada hazır bulunan sanıklar Yavuz Sarar, Tevfik Akan ve Muhammet Ali Çelik, avukat istemediklerini ve kendi savunmalarını yapacaklarını söyledi. Sanıklardan Akan ve Çelik'in kimlik bilgilerinden bir kısmına Kürtçe cevap vermesi üzerine, "Kimlik bilgilerini mahkemenin anlamadığı ancak Kürtçe olduğu tahmin edilen bir dil ile beyanda bulundu" diye tutanağa geçirildi.

Savunması sorulan sanıklardan Yavuz Sarar, dilekçeyi kendisinin yazmadığını ve imza atıp atmadığını hatırlamadığını söyledi. Böyle bir dilekçeyi hatırlamadığını söyleyen Sarar, "Ben cezaevinde tarafsız koğuşta kalıyorum. Ben kesinlikle böyle bir yazı yazmam. İçeriğini kabul etmiyorum" dedi.

Daha sonra söz hakkı verilen sanıklar Tevfik Akan ve Muhammet Ali Çelik ise sorulan tüm sorulara Kürtçe cevap verdi. İki sanığın verdiği cevaplar duruşma tutanağına, "Sanığın mahkemenin anlamadığı ancak Kürtçe olduğu tahmin edilen bir dil ile beyanda bulunduğu görüldü" diye kaydedildi. Mahkeme bunun üzerine sanıklara ek savunma hakkı verilmesine karar verdi. Sanıklardan Yavuz Sarar ek savunma yapmayacağını belirtirken, diğer iki sanık ise yeniden Kürtçe cevap verdi.

Bunun üzerine söz hakkı verilen iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Cumhuriyet Savcısı İlhami Ceylan sanıkların yargılandıkları 4"üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir dilekçe verdiklerini belirterek, "PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a uygulandığı iddia edilen tecrit politikasının kaldırılması yönünde mahkemeye ayrı ayrı dilekçe vermişlerdir. Dilekçelerde Abdullah Öcalan'dan 'Kürt halk önderi' olarak bahsettikleri, 'Sayın' diye hitap ettikleri, dilekçenin içeriği dikkate alındığında savunma hakkını aşacak şekilde PKK terör örgütünü ve elebaşısını yücelterek propagandasını yaptıkları anlaşılmıştır"dedi.

TEK CELSEDE HAPİS CEZASI VERİLDİ

Son sözleri sorulan sanıklardan Yavuz Sarar beraatini talep ederken, diğer 2 sanık ise Kürtçe konuştu. Kararını açıklayan mahkeme sanıklardan Yavuz Sarar'ı 'Suçu ve suçluyu övmek'ten 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemden sonraki davranışını dikkate alan mahkeme, cezayı 1/6 oranında indirerek 1 ay 20 güne indirdi. Mahkeme, sanıklar Tevfik Aslan ve Muhammed Ali Çelik, 6'şar ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme her iki sanığın fiilden sonraki davranışlarını gözönüne alarak cezalarında indirime yer olmadığına karar verdi. Mahkeme her 3 sanık hakkında verilen cezanın paraya çevrilmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmasına yer olmadığına hükmetti.


FB(GG/AAA)