Diyarbakır'ın Silvan İlçesi otogarında 7 Kasım 2011 günü Muharrem Yıldırım'ın silahlı saldırı sonucu öldürülmesi ile ilgili olarak tutuklanan 17 yaşındaki M.N.P.'nin yargılanmasına Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya iddianamede 'suça sürüklenen çocuk' olarak belirtilen M.N.P., öldürülen Muharrem Yıldırım'ın yakınları ve taraf avukatları katıldı. Kapalı oturumda görülen duruşmada söz   verilen M.N.P.,"Bu suçu ben işledim. Bir anlık bir şeydi. Bilerek öldürmedim. Onun da silahı vardı. O silahını gösterince beni vuracağını düşündüm. Kendimi kaybettim, pişmanım. Kimse beni bu konuda azmettirmedi. Bir aile meclisinin toplanması sözkonusu değildir. Bir anlık bir olaydı, pişmanım" dedi.

'AİLE MECLİSİ KARARI' İDDİASI

Öldürülen Muharrem Yıldırım'ın annesi Rafie ve kardeşi Übeydullah Yıldırım da, katilin M.N.P. olduğuna inanmadıklarını kaydetti. Übeydullah Yıldırım şöyle konuştu:

"2009 yılında, kardeşimin birine tecavüz ettiğini söylediler. Ispatı halinde gereğini bizim yapacağımızı söyledik. Ancak karşı taraf para istedi ve anlaşamadık. Kardeşimin suçu DNA ile ıspatlansaydı biz gereğini yapacaktık. Benim kardeşimi, bunu yaptığı iddiası ile aile meclisi kararıyla öldürdüler. Öldürenin bu çocuk olduğuna inanmıyorum. Biz gerçek katillerin bulunmasını istiyoruz."

'ÇOCUĞUN BABASI BULUNSUN'

Muharrem Yıldırım'ın diğer kardeşi Mehmet Nesim Yıldırım ise, tecavüze uğrayan kızın teyzesinin kızı olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Tecavüze uğradığı zaman hastaneye gitmiştir. Katil bu çocuk değildir. Gerçek katillerin bulunmasını istiyorum. Savcılık aşamasında gerekli araştırma yapılmadığından gerçek katiller bulunamamıştır. Bizim isteğimiz tecavüze uğrayan kızın doğurduğu çocuğun gerçek babasının bulunmasıdır. Bu çocuk bu suçu işleyen değildir. Tecavüzü kimin gerçekleştirdiğini bilenler var."

AVUKAT SEDAT YURTTAŞ: BU AİLE MECLİSİ BULUNMALIDIR

Yıldırım ailesinin Avukatı Sedat Yurttaş ise dosyada bir çok eksiğin bulunduğunu ifade ederek, "Burada bir cinayetin sebebine dönüşme nedeni olan aile meclisi vardır. Bu aile meclisindeki kişilerin bulunması gerekir. Cinayette gerçek bir sebep yoktur. Sırf aile üzerinde cinsel bir suç bırakmamak için suçsuz yere bir kişinin öldürülmesi vardır" dedi.

'NAMUS MESELESİ'

Duruşmada daha sonra silahlı saldırı anında Silvan Otogarı'nda bulunan bazı kişiler tanık olarak dinlendi. Tanıklardan Cihat Ulaş şunları anlattı:

"Ben garajda çalışıyorum. Kadınların ağladığını görünce birinin kaçarak gittiğini fark ettim. Sonra ben de peşinden koştum. Koşan kişi onu takip ettiğimi anlayınca elindeki silahla bana dönüp, 'Arkamdan gelme namus meselesidir' dedi. Ben de takip etmeyi bıraktım. Şu anda burada bulunan çocuk olup olmadığını hatırlamıyorum. Bağırdıktan sonra tekrar koştu gitti."

Avukatların talebi üzerine mahkeme M.N.P'ye yüksek sesle, "Bu bir namus meselesidir" sözünü tekrarlattı. M.N.P.'nin sesini dinleyen tanık Cahit Ulaş, "Aramızda mesafe vardı. Yüzünü göremedim. Olayın şokunda idim ve bu ses olup olmadığı hususunda bir beyanda bulunamam" değerlendirmesini yaptı.

'BABANIN BELİRLENMESİ, DAVAYA KATKI SAĞLAMAZ'

Kısa bir ara veren mahkeme suça sürüklenen çocuğun tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. Mahkeme, tecavüze uğrayan E.D.'nin çocuğunun babasının tespit edilmesine ilişkin talebi davaya somut bir katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddetti.

1.5 YIL SAKLANDI, ENSESİNDEN TEK KURŞUNLA VURULDU

Diyarbakır'ın Kulp İlçesi'ne bağlı İnkaya Köyü'nde yaşayan 17 yaşındaki E.P. 2009 yılında hamile kalınca ailesine evli ve 1 çocuk babası olan teyzesinin oğlu Muharrem Yıldırım'ın tecavüzüne uğradığını söyledi. Töre cinayetine kurban gitmekten korkan Yıldırım bebeğin kendisinden olmadığını belirterek polise sığındı. Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde mahkemeye çıkarılan Yıldırım, geçmişte kısa süre duygusal birliktelik yaşadığı E.P. ile cinsel ilişkiye girmediklerini söyleyerek DNA testi istedi. Bu arada koruma altına alınan E.P., dört ay sonra bir kız çocuğu doğurdu. Tedbir amacıyla tutuklanan Muharrem Yıldırım'a yapılan DNA testinde bebeğinin babası olmadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine beraat eden Muharrem Yıldırım 1.5 yıl gizli bir yaşam sürdürdü. Muharrem Yıldırım gizlenmesine rağmen 7 Kasım 2011'de Diyarbakır'ın Silvan İlçesi otogarında ensesinden tek kurşunla vurularak öldürüldü. Cinayetten 6 ay sonra tecavüze uğrayan E.P.'nin 17 yaşındaki kardeşi M.N.P., Muharrem Yıldırım'ı kendisinin öldürdüğünü söyleyerek teslim oldu. İddianamede suça sürüklenen çocuk olarak belirtilen M.N.P.'nin 14 yıl hapisle cezalandırılması istendi.



FB(GG/COŞ)