Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), Antalya’da Libyalı yetkililerle Türk işadamlarını biraraya getirdiği karşılıklı iki iş görüşmesi toplantısı düzenlendi. ATSO Konferans Salonu'ndaki toplantıya, ATSO Başkan Vekili Adnan Vücudi Özen, BAKA Antalya YDO Koordinatörü Alaattin Özyürek, Libya Başkonsolosu Tarek El Azhari, Türkiye-Libya Dostluk Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Antalya Şube Başkanı Haluk Atasoy, Türkiye’deki Libyalı hastalardan sorumlu Ez Eldeen Maliha, Libya Bayındırlık Bakanlığı’nın eski Türkiye sorumlusu Ahmed Laikder ile Türk ve Libyalı işadamları katıldı.

Türk şirketlerin Libya’da çok büyüdüğü ve büyük işler yapmaya başladığını belirten Libya Başkonsolosu Tarek El Azhari, yaşanan süreçte Türkiye’nin hem insani, hem ekonomik açıdan çok büyük rolü olduğunu söyledi. Libya’daki yaralananlara karşı en büyük sağlık desteğini Türkiye’nin verdiğini belirten Azhari, Türk hükümetinin Libya’da toplam 500 milyon dolar değerinde 20 hastane yapımı için söz verdiğini açıkladı. Arap Türk Bankası’nın 240 milyon TL olan sermayesinin de 600 milyon TL’ye yükseltildiğini belirten Azhari, bunları büyük birer aşama olarak değerlendirdi.

19 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM PLANI

Savaştan önce Libya’da 150’ye yakın Türk firması faaliyet gösterirken, savaş nedeniyle aksamalar yaşandığına da değinen Azhari, bu firmaların geri dönmesinden umutlu olduklarını kaydetti. Libya’da emniyet açısından artık bir sorun olmadığını da söyleyen Azhari, yeni hükümetin 2 aya kadar kurulmuş olacağını ve 19 milyar dolarlık yeni yatırım planında aslan payının Türkiye’ye verileceğini dile getirdi.

SAVAŞTA 85 BİN TRAVMATİK HASTA OLUŞTU

Libya’daki savaş sırasında 85 binin üzerinde insanın fiziki yaralanmaların dışında travmatik, psikolojik etkilendiğini belirten Türkiye’deki Libyalı hastalardan sorumlu Ez Eldeen Maliha, bu hastaların tedavi sürecinde Türkiye’nin önemli bir rol üstlendiğini açıkladı. Maliha, bugüne kadar 13 bin hastanın tedavi amaçlı Türkiye’ye geldiğini, bunlardan 6 bininin tedavisinin tamamlanarak geri döndüklerini açıkladı. Maliha, bu yıl sonuna kadar gelecek hasta sayısının 20 bini rahatlıkla aşacağını belirterek, “Başta Antalya olmak üzere İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Bursa, Adana ve Eskişehir’de tedaviler gerçekleştiriliyor” dedi.

HASTANEYE İHTİYAÇ DUYUYOR

Savaş döneminin Libya’daki konutlar, hastaneler ve kamu binalarında büyük hasarlara yol açtığına işaret eden, Libya Bayındırlık Bakanlığı’nın eski Türkiye sorumlusu Ahmed Laikder ise önümüzdeki süreçte konut, hastane ve kamu binalarının inşasında Türk inşaat firmalarının rolü olacağını söyledi. Laikder, hem fiziki hem de ruhsal tedavilere yönelik çok ciddi hastane yatırımlarına hem inşası hem de işletme açısından ihtiyaç olduğunu da söyledi.

CAN VE MAL GÜVENLİĞİ RİSKİ YOK

Türk yatırımcının Libya’daki en büyük endişelerinden biri olan can ve mal güvenliğine ilişkin değerlendirmede bulunan Türk-Libya Dostluk Derneği Antalya Şube Başkanı Haluk Atasoy, artık böyle bir risk bulunmadığını açıkladı. Libya’da demir-çelik, cam, seramik gibi sektörlere çok acil ihtiyaç duyulduğuna da dikkat çeken Atasoy, bunlarla birlikte işçi ve müteahhit anlamında da ihtiyaçların olduğunu dile getirdi. Psikolojik tedavi açısından Antalya’nın en avantajlı il konumunda olduğuna dikkat çeken Atasoy, plastik cerrahi ve psikolojik tedavi alanlarına ilişkin çalışmaların devam ettiğini söyledi.

TÜRK SÜTÜ MUAZZAM TALEP GÖRÜYOR

Gıda açısından da ciddi talep olduğuna değinen Atasoy, özellikle Türk sütünün büyük talep gördüğünü kaydetti. Libya’daki tüketicilerin bilinçli olduğunu da anlatan Atasoy, Libya’ya gıda ihracatı planlayan firmaları da kalite ve fiyat politikaları konusunda uyardı. Tarımsal açıdan örtüaltı tarım, modern tarım teknikleri bilinmeyen bir bölge olduğuna da değinen Atasoy, “Libya hazır nadasa çekilmiş bir tarla gibi. Bu alanda çok ciddi yatırımlar olabilir” dedi.