Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki yüz ve uzuv nakillerinde 6'ncı gün geride kalırken, Ahmet Kaya'nın evli kızı Leyla Kahveci, DHA muhabirinin sorularını yanıtladı. "Babamın bu durumuna alışamadık, bugün de cuma olduğu için mevlidi var" diyen Kahveci, yüz nakli yapılan yaşıtı Uğur Acar'ın fotoğrafını gazetelerden gördüğünü söyledi. Kahveci, "Zaten yüzü şiş. 1 yıl sonra tamamiyle babama benzeyecek, yüz hatları aynı babam gibi, yüzü babam gibi. Şu an kaşlarına, dudaklarına odaklandık, ona benziyor şimdilik. Ziyaretinde yakından daha net göreceğim" dedi.

Babasının öldüğüne hala inanamadığını, kapı çaldığında içeri girecekmiş gibi hissettiğini söyleyen Kahveci'nin zaman zaman sesi titredi. Nakillere bir taraftan sevindiğini söyleyen Leyla Kahveci, "Uğur Acar hayatına devam edecek güzel bir şekilde, evlenecek askere gidecek. Ben bir an önce görmek istiyorum. Uzuv nakli yapılan Atilla Kavdır'a gidip ellerini öpmek istiyorum. Sonuçta babamın elleri" diye konuştu.

ZOR BİR KARARLA İMZA ATTIK

Organ naklinin babasının vasiyeti olduğunu söyleyen Kahveci şöyle dedi:

"Babamın beyin ölümü gerçekleşti. İki gün sonrasına kadar organ naklini istemiyorduk, uzuvları hiç aklımıza bile gelmemişti. Sonra halamla konuştu. Babamın tek vasiyeti buydu. 'İç organlarımı bağışlayın' diye imza atmıştı. Sadece iç organları için imza atmış. Bizim için çok zor bir karardı. Ablam ile imzayı attık. Daha sonra Uşak'ta doktor Zafer bey evimize geldi. 'Uzuvlarını bağışlıyor musunuz?' diye geldi. Biz bayağı bir tedirgin olmuştuk. Nasıl gömülecek, nasıl yıkanacak, nasıl taşınacak diye. Bunlar direkt aklımıza geliyor. Zor bir kararla imza attık."

Yakınlarından bazılarının "Organları satıyorsunuz" dediğini söyleyen Leyla Kahveci, vasiyeti yerine getirdikleri için pişman olmadıklarını, aksine mutlu olduklarını vurguladı. "Günah da değil, parayla olan birşey de değil, sevabına. Babama dua etmeleri yeter bizim için. Paraymış gerisi bahane" diyen Kahveci, annesinden çok babasını sevdiğini ve düşkün olduğunu, anne- babasının 5 yıl önce ayrıldığını belirtti. Babasından hiç kopmadıklarını, sık sık Antalya'ya geldiğini söyleyen Leyla Kahveci, "Babam çok esprili bir insandı. Üzülmemizi hiç istemezdi. Babam sık sık gelir, küçük kardeşlerimi de görürdü. İnsanın ölünce değeri kat kat artıyormuş. Keşke yaşasaydı, yapamadıklarını yapardım babamla" diye konuştu.

BRONŞİT OLDU, İYİLEŞİP GELECEK GİBİ GELİYOR

Leyla Kahveci sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uğur'u ilk gördüğumde öpeceğim zaten. Uğur'u babamın yerine koydum. Babam gibi hissediyorum. Babam ölmedi, orada hafif üşüttü, bronşit oldu, iyileşip gelecek gibi geliyor. 18 gündür aklımdan çıkmıyor. Rüyamda hep sarılıyorum. Ama burada işyerimin önünden tramvay geçiyor ve iyice kötü oluyorum. Keşke bu tramvay burada olmasaydı. Garip bir duygu. Babamın kanı, kar yağmur yağmasına rağmen hala oradaydı. Belki tren dursaydı böyle olmayacaktı. Uğur'u görmek için sabırsızlıkla bekliyorum."