Fransız senatörlerinin kullandıkları 127 evet oyu ile kendi tarihlerine en büyük kötülüğü yaptığını ifade eden Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, bu oylama ile Faransız hükümetinin saygınlığını kaybettiğini savundu. Oylama ile Fransa'da resmen demokrasinin kaide ve kurallarının çiğnendiğini iddia eden Kürkçüoğlu, ayrıca uluslararası hukuk kurallarının ihlal edildiğini, hukuk suçu işlendiğini belirtti.

ENGİZİSYON MAHKEMESİ

Tarihte hiçbir ülkenin anayasasında başka bir devletin tarihi hakkında hüküm verme ve yasa çıkarma yetkisi oladığını ifade eden Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, şunları söyledi:

"Fransa Haçlı Savaşları'ndan beri, Türk devletlerine yönelik düşmanca siyasetini bugüne kadar sürdürme gafletinde ve ihanetinde bulunmuştur. Oysa Sarkozky'nin Fransasının zor anlarında Türk devletleri hep Fransa'ya yardım eden dostça ve saygın bir siyaset izlemiştir. 16'ncı yüzyılda Osmanlı-Fransız ilişkileri bu tarihi gerçeği açıkça belgelemektedir. Bilindiği üzere Orta Çağdaki Engizisyon Mahkemeleri Avrupa tarihinde hep var olmuştur. Fransız Senatosu da günümüzün 'Engisizyon Mahkemesi' misyonunun üstlenmiş ve 23 Ocak 2012 tarihli yasada Endülüjans kağıdı niteliğinde bir hukuk maskarası olarak tarihteki yerini almıştır."

KAFKASYA'DA BARIŞI YOK ETME GAFLETİ

Türkiye ile Fransa'nın NATO'nun iki üyesi olmasına karşılık Avrupa Birliği önündeki en büyük engelin de Sarkozy'nin Fransası olduğuna değinen Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, şöyle devam etti:

"Fransa Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi için ön şart olarak sözde soykırım iddialarını Türkiye'ye zorla dikte ettirmeye çalışan bir siyaset takip etmektedir. Fransız senatosundaki oylama Ermeni diasporasının baskısı ve güdümünde yapılmıştır. Fransız senatörler hür iradeleri ile oylarını kullanamamışlardır. Türk milleti olarak dün olduğu gibi bugün de dünyada yaratılan terörün, soykırımın her türünü nefretle lanetliyoruz. Biz Türk tarihçiler olarak en büyük idealimiz 21'inci yüzyılda eski kin ve öfkeden arınmış sınırların zorla değiştirilmemesini dış siyşaset olarak benimsemiş tek düşüncesi barış, mutluluk ve insanı değerlere bağlı ırkçılığa ve teröre ortak tepki gösteren bir dünya meydana getirilmesidir. Fakat oylama ile Fransa, Kafkasya'daki Türkiye ile Ermenistan arasındaki oluşabilecek barışı da bu yasa ile yok etme gafletinde bulunmaktadır. Şüphesiz bu kanunla Fransa, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Ermenistan Cumhuriyeti arasında kurulacak dostluk ve komşuluk ilişkilerini de sekteye uğratmıştır. Şunu unutmamak gerekirki tarihte kin ve nefrete dayalı politikalar her zaman iflasa mahkumdur."