Diyarbakır'da ilk Zazaca internet sitesi, kitap ve gazete çıkmasına öncülük eden ve İslami kimliğiyle öne çıkan Diyarbakır Barosu avukatlarından Sıtkı Zilan, "Kürdistani bir zeminde, İslami bir parti kurma girişimlerimiz son aşamasına geldi" dedi. Parti kurmak için geçen yıl görüşmelere başladıklarını belirten Sıtkı Zilan, bir yıl süren göreşmeler sonrasında bir inisiyatif veya hareket olarak Haziran ayında kamuoyunun önüne çıkmayı hedeflediklerini söyledi.

Başlattıkları siyasi oluşumun bir merkezinin Diyarbakır olduğunu söyleyen Zilan, "Kendimizi Kürdistani olarak ifade ettiğimiz için, doğal olarak hedefimiz Kuzey Kürdistan ve Kürdistan Kürtleri olacaktır. Malumunuz Kürtler sadece o coğrafyada yaşamıyor. Türkiye toplumlarında, latife olarak sürekli İstanbul'un da en Kürt şehri olduğu söyleniyor. Mersin, Adana, İzmir, İstanbul, Ankara, ve bir çok metropolde Kürtler yaşamaktadır. Kuzey Kürtler'in merkezi Diyarbakır'dır. Bir ayağı sabit, diğer ayağı hareketli olmak şartıyla merkez Diyarbakır olacak. Kürdistan'da sadece Kürtler yaşamıyor. Kürdistani olarak kendimizi ifade edeceğiz, Kürt partisi olarak değil" dedi.

'HİZBULLAH VEYA PKK'NİN UZANTISI DEĞİLİZ'

Başlattıkları oluşumun içerisinde dindar kesimin ağırlıklı olacağını söyleyen, ancak Hizbullah örgütünün siyasallaştığı yönündeki iddiaları kabul etmeyen avukat Zilan, şöyle konuştu:

"Bizim bu inisiyatifi başlatanların çoğu, bir örgüt veya cemaate mensup değildir. Biz özellikle herhangi bir cemaatin uzantısı, legal alandaki hareketi olmak istemiyoruz. Yani bizimle başlayan, kendi özgür iradesiyle, özerk insanların oluşturduğu, özerk bir yapının hedeflendiğini söyleyebilirim. Yani biz ne Hizbullah veya PKK karşıtıyız ne de onların uzantısı gibi hareket etmek durumundayız. Aynı platformda, değişik zamanlarda PKK'nın, BDP'nin, HAKPAR'ın başka partilerin de dolayısıyla yeraldığı platformda da yeraldım, görev yapıyorum. Hizbullah cemaatinin legal dernekleri falan onlarla da ilişkilerimiz olması kadar doğal bir şey olamaz. Fakat kesinlikle biz belli bir hareketin ya da onların direktifiyle hareket etmiyoruz."