Orman işçisi 45 yaşındaki Hamdi Ören, Zeytinalanı Köyü İlköğretim Okulu 7’nci sınıf öğrencisi oğlu Murat Ören’i, bir süre önce Köyceğiz Özel Erkek Öğrenci Yurdu’ndaki Kuran kursuna yatılı olarak kaydettirdi. Ailesinden ilk kez ayrı kalan Murat, geçen 29 Haziran’da, kurstaki hocalarının Denizli’deki bir mevlide gitmesini fırsat bilerek bir arkadaşının cep telefonundan ailesini arayıp, bir gün önce hocası tarafından dövülüp, kolunun kırıldığını anlattı. Diğer çocuklar, mevlitten dönen kurs yetkililerine Ören’in ailesini aradığını bildirdi. Bunun üzerine kurs görevlileri, Ören’in ailesini arayıp, endişe edilecek bir şey olmadığını söyledi. Ancak, ikna olmayan baba Hamdi ve 38 yaşındaki anne Aynur Ören, kurstan çocuklarını alıp, Ortaca Özel Yücelen Hastanesi’ne götürdü. Burada, çocuğun kırıldığı belirlenen sol kolu alçıya alındı. Aile, hastane polisine olayı anlatıp, şikayetçi oldu.

Çocuklarının tedavisini ardından Ören Çifti, Köyceğiz Savcılığı’na da gidip, kurs yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

KORKU DOLU ANLARI ANLATTI

Olayın şokunu üzerinden atamadığı görülen Murat Ören, yaşadığı korku dolu anları şöyle anlattı:

"Olay günü, büyük bir odadaydık. Hocamız İ.S.’nin isteği üzerine daha küçük bir odaya geçtik. Odada arkalarda kalmıştım. Hoca, saf düzenine geçip, oturmamızı istedi. Tahtanın önü ve kapının arkası boştu. Tahtanın önündeki yere geçip oturdum. Ancak, hocamız, 'Sen nasıl oturuyorsun öyle?' diye bağırıp, beni kolumdan tutup, fırlattı. Sol kolumun üzerine düştüm. Kolumu hissetmediğimi söyleyince de beni sürükleyerek odadan çıkarttı. Kapının önünde uzun süre ağladım. Bunun üzerine beni Köyceğiz Devlet Hastanesi’ne götürdüler. Burada kolumun kırık olduğu söylenip, Ortaca Özel Yücelen Hastanesi’ne sevk ettiler. Ama beni ordaki ortopedi doktoruna götürmediler. Aileme de olayı haber vermediler. Beni yatakhaneye götürüp, üzerime kapıyı kilitlediler. Acıdan, sabaha kadar uyuyamadım. Sabah da bir arkadaşımın cep telefonundan gizlice ailemi arayıp, yardım istedim." 

Murat Ören, kurstaki diğer çocuklara da şiddet uygulandığını ileri sürdü.

"DAVACI OLMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Anne Aynur Ören ise kurs yetkililerinin kendilerine şikayetçi olmamaları için para teklif ettiğini ileri sürüp, "Kursa gittiğimizde diğer çocuklar oğlumu hocanın dövdüğünü söyledi. Ancak, daha sonra çocukları korkuttukları için ifade değiştirdiler. Çocuğumu götürdüğümüz hastanede doktorlar, 'Neden bir gün beklettiniz? Zamanında getirmediniz?' diye sordu. Çocuğunuzda kan yetmezliği rahatsızlığı varmış, rahatsızlığı nedeniyle kan pıhtılaşması olsaydı yaşamını bile yitirebilirdi. Oğlumun başına daha kötü bir şey gelseydi bunun hesabını kim verecekti? Asla davacı olmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

"OLAYDA KASIT SÖZ KONUSU DEĞİL"

Kurs bünyesindeki Köyceğiz Kurs ve Okul Talebileri’ne Yardım Derneği Yönetim Kurulu üyesi Muharrem Özçakır, "Bu derneği 40 yıldır yönetiyoruz. Köyden kente gelen fakir, fukara çocukları okutuyoruz. Müftülüğün izni ile yazın Kuran kursu açıyoruz. Bu yıl kursa talep fazla oldu. Kapasitenin üstünde talebe cevap veriyoruz. Buraya Kuran öğrenmeye gelen hiçbir çocuğun ızdırap çekmesini istemeyiz. Burada pek çok değerler yetiştirdik. Böyle bir olay meydana gelmiş. Üzüldük. Bir görev eksikliği olmuş olabilir. Ama kesinlikle olayı büyütecek bir şey, bir kasıt söz konusu değil" dedi.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Köyceğiz Müftüsü Hüseyin Çekin, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yaşanan olayla ilgili soruşturma başlatığını belirterek, "Bizi bağlayan bir durum söz konusu değil. Biz sadece 20-25 kişilik bir Kuran kursu için gereken izni verdik. Verdiğimiz izin yatılı kursu kapsamamakta" dedi.



CK(İÖ/SS)