Dilber Yılmaz, bu yılın başında işsiz Mehmet Yılmaz ile ikinci evliliğini yaptı. İddiaya göre evliliğinin ilk günlerinden itibaren eşinden şiddet gören Yılmaz, 1.5 aylık evli iken evi terk ederek, ailesinin yanına yerleşti. Ardından boşanma davası açtı. İddiaya göre Mehmet Yılmaz boşanma davasını duyunca Dilber Yılmaz'a, eve dönmesi için ölümle tehdit etti. Bunun üzerine Dilber Yılmaz, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, 'Çağrılı geçici koruma' ve Mehmet Yılmaz hakkında da 'eve yaklaşmama' kararı aldı.

Dilber Yılmaz, 20 Mayıs 2012 günü saat 01.00 sıralarında kuzeni 28 yaşındaki Mustafa Cevizaltı ile kız kardeşini ziyaretten döndüğü sırada evlerinin yaklaşık 3 kilometre kala Kılınçarslan Mahallesi Rauf Denktaş Caddesi'nde sokak ortasında eşi Mehmet Yılmaz tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Kaçan Mehmet Yılmaz kısa sürede  yakalandı. Dilber Yılmaz'ın boşandığı eşiyle görüştüğünü ve aldattığını öne süren Yılmaz, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. 

"DEVLET, KIZIMA SAHİP ÇIKMADI"

Kızı Dilber Yılmaz'ın koruma altındayken öldürülmesi olayında ihmal olduğunu öne süren işçi emeklisi, 3'ü kız 4 çocuk babası Fikret Keskin, şunları söyledi:

"Kızımın öldürülmesi olayında devletin ihmali olduğu için konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağım. Başvuru için gerekli hukuki hazırlıklarımı yapıyorum. Kızımın, evlenmesine razı değildim fakat kızım isteyince, evliliklerini onayladım. Evlerinin beyaz eşyalarını aldım. 'Kızım mutlu, mesut olsun' istedim. Ama olmadı. Mehmet Yılmaz bize, 'Ben gece çalışıyorum' diyordu. Halbuki işsizmiş. Kızım plastik fabrikasında çalışıyordu. Onun kazandığı paraları elinden alıyormuş. Sürekli şiddet uyguladığı için kızım eşini terk edip, bizim yanımızda yaşamaya başladı. Mehmet Yılmaz ise, kızımın evine dönmesi için sürekli baskı yapıp, tehdit etti. Evin önünde park halindeki otomobilin camını kırdı. 3 tekerlekli motosikletimin lastiklerini parçaladı. Beni de sürekli tehdit ediyordu. Hatta bacağımdan bıçakladı, 'Kızın eve dönmesin öldürürüm' diyordu.''

Kızı ve kendisi için koruma kararı aldıklarına hatırlatan Fikret Keskin, şöyle devam etti:

''Bıçaklanmamın ardından hastaneden çıktıktan sonra kızımla savcılığa müracaatta bulunup koruma kararı aldık. Adliyeye giderken de Mehmet Yılmaz'ın, yolda kızımı görüp bir şey yapmasın diye üç  tekerlekli motosikletin kasasında battaniyenin altına gizleyerek götürdüm. Yaptığımız müracaatta kızım  için 6 ay, benim için de 3 ay koruma kararı aldık. Ayrıca Mehmet Yılmaz hakkında da yaklaşmama kararı alındı. Fakat ona rağmen kızım öldürüldü. Ben de 'Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun desteğiyle konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağım. Mehmet Yılmaz'ın da ömür boyu hapis cezası almasını istiyorum.'' 



HD,ÖÇ(İA/İD)