Trump Mall Exhibition Center'daki serginin açılışına katılan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hanzade Doğan Boyner, Doğan Holding CEO’su Yahya Üzdiyen, Hürriyet Gazetesi Yazarı Ertuğrul Özkök, Doğan Haber Ajansı Genel Müdürü Uğur Cebeci,  Hürriyet Daily News'in Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin, İstanbul Müze ve Sergi Yönetimi ve Danışmanlık A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Kemal Gürkaynak ve gazetecilerle birlikte sergiyi gezdi.


İYİ Kİ NESLİ TÜKENMİŞ


Vali Mutlu, sergiyi gezerken yaptığı esprilerle kendisine eşlik eden eden heyeti güldürdü. Nesli tükenmiş, 15 metre uzunluğundaki ve büyük dişlere sahip bir köpek balığına ait fosillerle ilgili bilgi alan Vali Mutlu, ''İyi ki nesli tükenmiş'' diye espri yaptı.

Vali Mutlu, gezisini tamamladıktan sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamada, serginin heyecan verici olduğunu belirterek, “Çok ziyaretçisi olacağına inanıyorum. ABD'de bu serginin 20 milyona yakın kişi tarafından ziyaret edildiğini öğrendim. İstanbulluların da bu tip farklı bir sergiyi ziyaret edeceklerini düşünüyorum. Çocuklarımız açısından eğitici rolü de var. Bugün açılışı vesilesiyle geldim. Ben de yeğenimi alıp yine bu sergiyi bir daha gezmeyi istiyorum” diye konuştu.


Vali Mutlu, bir gazetecinin ”Serginin bir sorusu var. 'Köpek balıkları av mı, avcı mı?' şeklinde. Siz gezdikten sonra neye karar verdiniz?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Yaratılmış olan her şey bana göre kıymetli. Muhafaza etmek gerekir. Gereksiz yere avlanmak, ihtiyacın üzerinde öldürülmesine, hangi canlı için olursa olsun üzülünür. Bir zorunluluk varsa avlanılabilir. Hiç bir canlının lüzumsuz yere öldürülmesini, katledilmesini tasvip etmemiz mümkün değil. Dolayısıyla yaratılmış olan her şeyi, doğayı korumak insan olarak bizim birinci görevimiz diye düşünüyorum. Köpek balıklarını da, fok balıklarını da, kutup ayılarını da koruyacağız. Bunların hepsi bizim ortak mirasımız. Buna sahip çıkmak zorundayız.''

“Köpek balıklarına karşı bir sempati duygusu oluştu mu?” sorusu üzerine Vali Mutlu sözlerine şöyle devam etti:

“Bu bir algı. İsmiyle bir ürkütücülük veriyor. Hiç bir zaman karşılaşmak istemem açıkçası. Her zaman hamsiyi, istavriti, lüferi ve palamutu tercih ederim. Hiç kimseye de tavsiye etmem. İlla karşılaşmak istiyorsanız gelin bu sergiye, bu sergide karşılaşın. Bana göre en güzeli burada karşılaşmak. Denizde karşılaşmak çok akıl karı değil. Köpek balığı yaratılan ters algıyla 'saldırgan değildir, öldürücü bir saldırı gerçekleştirmez' deniyorsa da ben yine de tedbirli olmayı, karşılaşmamayı tavsiye ederim. Tavsiyemiz hamsi, lüfer, istavrit.”

Vali Mutlu, evinde köpek balığı beslediğini söyleyen Ergün Baha Erdoğan isimli küçük çocuk ile de sohbet etti. Vali Mutlu’nun “Balıklarını nereden aldın?” sorusunu Erdoğan, “İstanbul’dan aldım. Ama çok pahalı satılıyor. Tanesi 2 bin TL” diye yanıtladı. Balıkların fiyatını duyan ve Erdoğan’ın balıklarını çiğ yem ile beslediğini öğrenen Vali Mutlu şaşkınlığını gizleyemeyerek, “Enteresan bir hobi” dedi.


Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hanzade Doğan Boyner, sergiyle ilgili olarak, şunları söyledi:


“Trump Alışveriş Merkezi olarak burada 1800 metrekarelik bir alanı sürekli sergiler için ayırdık. İlk sergimiz de köpekbalıkları sergisi. Dünyada köpekbalıklarını inceleyen tek sergi. 1 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiş bu sergiyi getirdik. Bunu seçmemizin sebebi de aslında ben de yeni öğrendim, köpekbalıkları insanoğlundan sonra dünya üzerinde en uzun yaşayan canlı. 450 milyon yıl öncesine kadar izi sürülebiliyormuş. 'İnsanoğlundan sonra dünyada en eski canlı ne?' dediğimizde köpekbalığı çıkıyor. Gerçekten çok farklı çeşitleri var. Çok ilginç bir sergi. Bu sergiyi getirdik. Bunda da amacımız, biz çocuğa çok yatırım yapıyoruz Trump Alışveriş Merkezi olarak. Çocuğa da sadece eğlence merkezi değil aynı zamanda eğitimle birleştiren, hem eğlendiren hem eğiten işler yapmak istiyoruz. Bu sergiye çok sayıda okul başvurdu. 100 bin öğrenci gelmesini bekliyoruz. Ben de gezince çok etkilendim. Hakikaten köpekbalıklarını böyle düşünmemiştim. Bu kadar özel bir canlı olduklarını bilmiyordum. Onu öğrenmiş oldum. Bana da çok ilginç geldi sergi.” diye konuştu.


Şubat ayı sonuna kadar açık kalacak sergide, okyanusların en güçlü büyük balığı olan köpek balıklarının ekosistemde oynadıkları rol anlatılıyor. Birebir ölçülerde hazırlanan köpek balığı maketleri, dalış teçhizatları, köpek balığı çeneleri, dişleri ve fosilleri ziyaretçileri bekliyor.


GÜRKAYNAK: MİLYARLARCA KÖPEK BALIĞINI YOK ETMİŞİZ


İstanbul Müze ve Sergi Yönetimi ve Danışmanlık A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Kemal Gürkaynak, serginin en önemli özelliğinin dünyada dolaşan bu kapsamdaki tek köpek balığı sergisi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:


"Burada bir ironi de var ‘Av mı, avcı mı?’ diye bir soruyla sergiye giriyorsunuz. Çünkü köpekbalıkları 488 milyon yıl önce dünyada yaşamaya başlamışlar ve o dönemden çeşitli evrimler geçmesine rağmen bu güne kadar yaşayan tek canlı diyebiliriz. Köpekbalıklarının serüvenine baktığınız zaman son 30-35 yıla kadar dünyada çok rahat yaşamışlar. Ancak 35 yıldan beri insanoğlu maalesef köpekbalıklarını katletmeye başlamış. Bu sergideki ana amaç çocuklarımız, çocuklu aileler, bizler bu sergiyi dolaştığımızda, 'köpekbalıkları mı insanlara, insanlar mı köpekbalıklarına zarar veriyor?' sorusunun cevabını bulmaları. 26 bin tane köpek balığı dişi var. 2 ekranda birçoğunu bilmediğimiz bütün köpekbalığı çeşitlerini görebiliyoruz. Üst çene ve alt çene olmak üzere 46 tane köpekbalığı ağız replikamız var. 1990 yılında Avustralya’da yakalanmış büyük beyaz köpekbalığı replikamız var. Yaklaşık 5,5 metre boyunda 1592 kilogram ağırlığında bir köpek balığı. Bu serginin en önemli özelliklerinden biri yakalandığı anda dondurulmuş, şu anda sıfırın altında 20 derece sıcaklıkta sergilediğimiz bir mavi yüzgeçli orkinos ve bir tane de camgöz köpekbalığı var. Köpekbalıkları bugüne kadar 4 insanı yiyerek ya da ısırarak öldürmüşler. Çok fazla yaralanmış vaka var ancak öldürülmüş vaka yok. Biz ise milyarlarca köpekbalığını yok etmişiz. Sadece Türkiye’de değil dünyada da aileler ve çocuklar, köpekbalıkları, dinozorlar, balinalar, timsahlar, uzay ve bunun tarzında birçok konuda duyarlı oluyorlar. Biz de araştırmalarımızı yaparken bu sergiyi gördük ve getirdik.”