Odaköy'de, köy meydanında saat 14.00'te bir araya gelen Dursunbey'deki 15 sivil toplum örgütü ile köylüler basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Ak Parti, Saadet Partisi, MHP, CHP ilçe teşkilatları ile CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça katılıp köylülere destek verdi. Milletvekili Havutça, “Buraya siyasi rant için gelmedik diğer partiler ile birlik olup, bu tesisi buraya kurdurmayacağız” dedi.

Jandarmanın aldığı sıkı güvenlik önlemleri altında yapılan basın açıklamasına 500 civarında köylü katıldı. Eylemde, çocuk ve kadınlar, 'Çocuklarımızın geleceğini zehirletmeyiz', 'Radyasyona hayır', 'Çöplüğün adı yatırım değil', 'Zehirli su içmek istemiyoruz' yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Kadınlar, taşıdıkları dövizlere 'Burayı atık deposu yapacağınıza, bizi oraya gömün daha iyi olur' yazıp tepkilerini ve isyanlarını dile getirdiler.

MÜCADELE ÇAĞRISI YAPILDI

Sivil toplum kuruluşları adına basın açıklamasını yapan, Memur-Sen Dursunbey Temsilcisi Dr. İsmail Mert, köylülerin sorunlarının kendi sorunları olduğunu vurgulayıp, “Odaköy'de yıllarca açık ve kapalı maden işletme sahası olarak kullanılan bu alana birinci ve ikinci sınıf katı atık depolama tesisi yapılması düşünülmüş ve projelendirilmiş. Şirket yetkililerinden depo ile ilgili bilgi almak istedik. Bize, bu alana, demir tozu, selüloz hatta telefon atığı gibi maddeler getirileceğini, sanıldığı gibi tehlikeli maddeler atılmayacağını anlatmaya çalıştı, ama proje ile ilgili detay vermedi. Sanayinin hiç bir nimetinden faydalanmayan yöre halkı niçin sanayi atıklarını kabul etsin. Nimetlerinden yararlananlar atıklarında çaresini bulsun. Yöremiz Birinci derece deprem kuşağında yer aldığı için, bu atıkların yer altı su kaynaklarına karışmayacağına kimse güvence veremez. Yeraltı sularına karışan bu atıkların sadece Söğütyüzü mevkisine değil, Suçıktı’ya hatta Uluabat Gölü Havzası’na karışmayacağına kimse güvence veremez. Görüşleri alınacak olan 15-20 kuruluşa dilekçelerle itiraz ettiğimizi bildirmeliyiz. Basın toplantıları ve mitingler yoluyla karşı duruşumuzu sürdürmeliyiz. Çevreci örgülerden destek almalıyız. Taleplerimizi siyasiler kanalıyla ilgili mercilere iletmeliyiz. İletişim imkanların yaygın olduğu günümüzde Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TBMM'ne bireysel başvurularımızı yapmalıyız. Hukuk mücadelesini de sürdürmeliyiz” dedi.

Milletvekil Namık Havutça da konuyla ilgili Şehirçilik ve Çevre Bakanlığı'na soru önergesi verdiğini vurguladı.



RF (İÖ/RT)