İçişleri Bakanlığı’nın İzmir 8'inçci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden Büyükşehir davasının Nisan ve Temmuz aylarında gerçekleşen duruşmalarına gelen belediye personelinin, zorla belediye yetkililerince duruşmaya getirldiği iddiasıyla yaptığı soruşturmayla ilgili Başkan Aziz Kocaoğlu’ndan sert açıklama geldi. Kocaoğlu, süt dağıtım kampanyası töreni sonrasında basın mensuplarının soruşturmayla ilgili sorduğu soruları yanıtladı.

'ORGANİZEYE GEREK YOK Kİ'

Mülkiye Müfettişi’nin isteği üzerine yazılı ifadesini verdiğini belirten Kocaoğlu şunları söyledi:

"Biz böyle bir şey organize etmedik. Bu nasıl sorulur, niye sorulur? Bu ayrı bir konudur. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden 300 kişiyi Kaçakçılık ve Organize’ye ifadeye çağırıyorsunuz. Hemen hepsi üst düzey yönetici. Bunlardan 100 tanesine dava açıyorsunuz. Aralarında 40 tanesini 1.5 sene ile 1- 2 ay arasıda değişen sürelerle cezaevine atıyorsunuz. Bunların içerisinde sendika başkanları da var. Büyükşehir Belediyesi’nin Genel Sekreteri de, daire başkanı da var. Var oğlu var. Bu insanlar İzmir’de yaşıyorlar, akrabası, çocuğu, ailesi, komşusu var. İzmir’de 20 bin kişinin çalıştığı İzmir Büyükşehir Belediyesi üst düzey yöneticileri adliyeye götürelecek, o adliyenin kapısında bir Allah’ın kulu olmayacak! Bu mümkün mü? Bunun anlamı ne? Oraya insanların akrabası, eşi dostu, yanındaki memur arkadaşı, çayını getiren personel gelse zaten bu kadar kalabalık oluyor. Bunu organize etmeye gerek yok ki."

'ADALET BU ŞEKİLDE KÖTÜYE GİDİYOR'

Kocaoğlu, adliye önüne gelenlerin sadece adalet istediğini söyledi. Yine adalet istediklerini belirten Kocaoğlu şöyle devam etti:

"Torbalı konuşmasından bu tarafa biz Türkiye Cumhuriyeti’nde adalet istiyoruz. Adalet işte bu şekilde kötüye doğru gidiyor. Bunu ne zihniyetler yaparlar. Bir niyet var. 'İnsanları korkutuyoruz. Herhangi bir şey olursa adliyeye, polis karakolunun önüne gelmesinler. Akrabalarını, eşlerini dostlarını aramasınlar. Anasını, babasını kocasını aramasın.' Bunun anlamı bu. Başka bir anlamını bilen varsa, gelsin bana anlatsın. Ben şimdi çocuğum karakola gitse gitmeyecek miyim? Ben karakola gitsem. Alsa götürse birisi. Zaten sorgusuz sualsiz götürülüyor. Evlatlarım gelip beni aramayacak mı? Bunun anlamı budur. Hangi mantıkla müfettiş görevlendirilir? Türkiye Cumhuriyeti’nde hangi mantıkla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde adliye önünde durup bulunmaya kadar süren bu operasyonda mantık, niyet ne? Neyse bunu birisi çıkar anlatırsa biz de suçumuzun ne olduğunu öğreniriz. 'Suçumuz günahımız buymuş kardeşim, Bundan dolayı yapılıyormuş' deriz. Bu kadar olmaz. Bu kadar 4 milyonluk kent taciz edilmez. Bu kadar 4 milyonluk kentin üstüne gidilmez. Ne yapmışız? İzmirli, İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yapmış? 150 yıllık belediye tarihinde hiç incelenmeyen, hiç yapılmayan, yürürlükte olan ama uggulanmayan kadük kalmış ne kadar yasa varsa, hepsinden sorgulandık biz. Hepsinden yüzümüzün akıyla çıktık. Bunu dünya alem biliyor."

SİYASET MALZEMESİ YAPMAK İSTESEM YAPARDIM

En son 'Adliyeye gelmesini teşvik ettin mi, etmedin mi' sorgusu yaşadıklarını kaydeden Kocaoğlu, kimsenin vatandaşı adliyeye gelmeye teşvik edemeyeceğini söyledi. Kocaoğlu şöyle konuştu:

"Kimse bir yere zorla götürülmez. Dokuz Eylül’de de zorla gütürülmez. Vatandaşa çağrı yaptık, geldi. Daha bir çok olay var. Ama bunlar acı. Bunlar İzmirli'yi acıtıyor. Ben devlete millete saygımdan dolayı ifade verdiğimi açıklamadım. Bornova va Bayraklı Belediye Başkanları da açıklamadı. Sonra sendikacı arkadaşlar açıkladı. Ben bunun üzerinde bile durmadım. Bunu ben siyaset malzemesi yapmak istesem, müfettişin geldiği gün yaparım. Ama acıdım. Gerçekten acıdım. Kendime mi acıdım, ülkeme mi, devlete mi, milletime mi acıdım, İzmiliye mi acıdım. Ama acıdım."

UB(İÖ/COŞ)