Büyük felaketin olduğu tarihte Sanayi Odası'na kayıtlı 1100 firma bulunduğunu, bunlardan 350'sinin hasar gördüğünü anlatan Ayhan Zeytinoğlu, "Yaptığımız tespitlerde 16 firmamız tamamen yıkılma noktasındaydı. Onların 7-8 tanesini kaybettik. Depremden 1 ay sonra yaptığımız tespitlerde kapasite kullanım oranı yüzde 31'e düşmüştü. 6 ay sonra bu rakam önce yüzde 54'e, 12'nci ayda da yüzde 70'e, yani neredeyse bugünkü seviyeye çıkmıştı" dedi. Zeytinoğlu, bölge sanayicisinin çekilen sıkıntılara rağmen çok çabuk toparlandığını anlattı.

PKİKOLOJİK İZLERİ SİLMEK MÜMKÜN DEĞİL

Kendisinin de depremin merkez üssü olan Gölcüklü olduğunu hatırlatan

Zeytinoğlu, şöyle devam etti:

"Depremin ana merkezi de Gölcük'tü. Şu anda Gölcük'e baktığınızda depremin izlerini uzun süre orada yaşamadıysanız görmeniz imkansız. Hakikaten yapılaşmalarla biraz da uzun sürse çok ciddi değişiklikler oldu. Yolumuz yapıldı, hali hazırda o yol yetmememesine rağmen çift şeritli yol önemli bir gelişme. Depremin psikolojik etkilerinin ise hala insanların üzerinde olduğuna ben inanıyorum ve görüyorum. Etkilenen ve kaybettiğimiz çok genç yaşta insanlar oldu. Dolayısı ile depremin psikolojik izlerini silmek asla mümkün değil."

OLASI İSTANBUL DEPREMİ BİZİ ETKİLEYECEK

Olası İstanbul depreminden Kocaeli’ni de  etkileneceğini söyleyen Zeytinoğlu,bu nedenle her şeye hazırlıklı olunması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"İstanbul depreminden bizim etkileneceğimiz kesin ve bunda en ufak tereddütümüz yok. Sanayinin etkilenmemesi noktasında da çalışmalarımız, emeklerimiz var. Biz 1992 yılında Birleşmiş Milletlerin bölgesel bazda hazırlıklı olma adı altındaki bir çalışmasına Sanayi Odası olarak ev sahipliği yapmıştık. O program neticesinde cep telefonları ve telefonlar normal şekilde işlemediği için 36 sanayi kuruluşuna vilayet ve itfaiye merkezli bir ağ kurmuştuk. Malesef geçen hafta Tuzla'da çok önemli bir kimya fabrikasında yangın çıktı. Bizim ilimiz yüzde 27 kimyasal üretim olan bir il. Kimyasalların da birbirleri ile iletişimi ve sanayi kuruluşlarının birbirlerine yakın olması risklerimizi daha da arttırıyor. Bu konuda sanayi odası yönetim kurulu olarak bir karar aldık. Önümüzdeki dönemde bilinci arttırmak için ruhsat açısından yapısal çalışmalar yapıyoruz. 'Komşumuzda ne var? Bizi nasıl etkiler?' şeklinde çalışmaları biraz daha geliştirmek istiyoruz.  Önümüzdeki dönemlerde hedeflerimizden birinin bu olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü kimyasal yangınlar çok tehlikeli, söndürülmesi imkansız. İtfaiyeler ancak çevreye sıçramasın diye soğutma çalışmaları yapabiliyorlar. Biz bu konuda biraz çalışma yaparak bu konunun gündeme gelmesi noktasında hedeflerimiz bulunuyor."



MB(MB/SS)