Kaldığı otelde gazetecilere açıklamada bulunan Küçük, 1 Temmuz itibariyle AB Dönem Başkanlığı'nın Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne geçmesinin gündemde olduğunu hatırlatarak, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konudaki sıkıntıları devam etmektedir. Görüşmeler sürüyor. Bu konuda tabiki Türkiye'nin de endişeleri vardır. Çünkü Güney Kıbrıs'ın tutumunda bir değişiklik olmuş değildir. Hatta dönem başkanlığı konusunun ertelenmesini gerek biz gerekse Türkiye, defeatle ikaz etmelerine rağmen dönem başkanlığı adım adım gelişiyor" diye konuştu.

ÜMİT VERİCİ GELİŞMELER OLMAMIŞTIR

Kıbrıs'ta çözüm için görüşmelerin devam ettiğini, kritik bir aşamaya gelindiğini belirten Küçük, "Sayın Cumhurbaşkanımız bu görüşmeleri sürdürmektedir. Biliyorsunuz 1 Temmuz itibariyle Güney Kıbrıs'ın AB Dönem Başkanlığı gündeme geliyor. Sayın Genel Sekreterin girişimleriyle 1 Temmuz öncesinde kalıcı köklü bir çözüm bulunabilmesi için büyük yoğunluklar yapıldı. Bunun için BM'nin büyük gayretleri olmuştur. Ancak, Güney Kıbrıs Rum Kesiminin tutumu nedeniyle görüşmelerde ciddi bir ilerleme sağlandığını şu ana kadar söylemek mümkün değil. Bazı küçük ilerlemeler olduysa da tabi ki Kıbrıs meselesinin yeniden Kıbrıs'ın bütünleşmesi ve Kıbrıs'a bir çözüm bulunabilmesi bakımından ümit verici gelişmeler olmamıştır" dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun bu konuda yaşadığı sıkıntıların devam ettiğini görüşmeler sürerken Türkiye'nin de endişelerinin olduğunu vurgulayan Küçük, "Çünkü Güney Kıbrıs'ın tutumunda bir değişiklik olmuş değildir. Hatta dönem başkanlığı konusunun ertelenmesini gerek biz, gerekse Türkiye defaatle ikaz etmelerine rağmen dönem başkanlığı adım adım gelişiyor. Bu arada biliyorsunuz gerek gaz arama gerekse de petrol arama çalışmaları Güneyde süratli bir şekilde sürdürülüyor. Bu konuda yaptığımız görüşmelere ve uyarılara itibar edilmedi" ifadelerini kullandı.

DENİZDEKİ SİSMİK ARAMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

Yeraltı zenginliklerinin bütün Kıbrıs halkının olduğunu ifade eden Küçük, "Biz bu zenginliklerin Rumların hakkı olduğu kadar Kıbrıs'taki Türklerin de hakkı olduğunun üzerinde durduk. Aramaların müştereken yapılması ve Kıbrıs'ın yeniden bütünleşmesi bakımından adil bir çözüm bulunabilmesi için önemli olduğu ikazlarını yaptık. Ama Güney Kıbrıs olayları iç politika olarak gördü. Sayın Hıristofyas'ın 2013'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Özellikle Güney'de ekonomik bakımdan doğan büyük bir kriz akabinde de denizdeki o patlama olayından sonra daha da bozulan ekonomik durumları var. Dikkatleri ekonomik konular üzerinden dağıtabilmek için halkın dikkatini de bu yeraltı aramalarına çekebilmek için bu konuda da farklı bir çalışma içine girdiler. Tabi ki bizim de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ile müşterek bir anlaşmamız oldu. Bu konuda bizim de petrol arama çalışmalarımız son aşamaya gelmiştir. Bu ayın sonuna doğru da Kıbrıs Türk Petrolleri karada petrol arama çalışmalarını sürdürecektir. Denizdeki sismik arama çalışmaları da devam ediyor. Biz bu aramaların Kıbrıs'a bir çözüm geldikten sonra gerçekleşmiş olmasını arzu ederdik. Rum tarafının tutumu yüzünden ayrı ayrı çalışmaların sürdürülebilmesi mecburiyetini ortaya çıkarmıştır" diye konuştu.

KKTC Başbakanı İrsen Küçük, Kıbrıs meselesinde gelinen noktanın BM Genel Sekreteri'nin vereceği bir karar konusu olduğunu, bunun da BM'nin Kıbrıs'taki özel temsilcisi Alexander Downer'in üreteceği rapor ışığında şekilleneceğini söyledi. Başbakan Küçük, "Genel Sekreter bundan sonraki çalışmalar konusunda görüşünü zannederim nisan ayında vermiş olacak. Bu gelişmelerin Kıbrıs görüşmelerini akamete uğratmaması dileğini Kıbrıs Türk tarafı olarak bir kez daha vurgulamak isterim. Bu konuda Güney Kıbrıs'ın da arzulu olması gerekir diye düşünüyoruz" dedi.



İK (OG/RT)