Bakırköy’deki Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen geceye CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, TBMM Başkanvekili MHP Milletvekili Meral Akşener, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, siyasiler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

BALKANLAR’DAKİ MÜSLÜMANLARIN YÜZDE 35’İ SÜRÜLRÜ, YÜZDE 27’Sİ KATLİAMA UĞRADI



Programa gecikmeli olarak katılan Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, Rumelili vatandaşlarla birlikte olmaktan onur ve şeref duyduğunu belirterek, “Bu yıl Balkan Savaşları’nın 100. yılı. Rumeli’den hazin göçün 100. yılını kutluyoruz. 100 yıl önce büyük bir trajedi yaşandı. Sonuçta Balkanlar’daki Müslümanların yüzde 35’i sürülmüş, yüzde 27’si katliama uğramıştır. Geride kalanlara azınlık dediler. 100 yıllık bir temizliğin sonunda Balkanlar’dan ayrıldık. Güzel Türkiye’ye geldik. Ama biz gönlümüz Balkanlarda, gönlümüz o güzel insanlarda, onlarla beraber yaşıyor, onlarla beraber aynı havayı teneffüs ettiğimizi düşünüyoruz” dedi.

Tarihin geçmişte yapılmış, şu an elimizde olan ve istikbali gösteren bir dürbün olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Geçmişte Balkanlar’da yaşanan dramın benzeri şimdi Ortadoğu coğrafyasında sahneye konulmak istenmektedir. Bu oyunu, dün Osmanlı’yı parçalayıp yumulması gereken bir ganimet olarak gören egemen güçler yeniden sahneye koymak istiyorlar. Tarihten ve yaşanan sonuçlardan ders çıkarmak hepimizin görevidir. Önemli olan ayrışmalara ortam sağlayacak fırsatçılara imkan vermemektir. Bir diğer anlatımla, uluslar arası egemen güçlerin figüranı olmamaktır” diye konuştu.

BALKANLAR’DAN GELEN ATEŞ, KURTULUŞ SAVAŞI'NI BAŞLATTI


Yaşanan acıların yanı sıra, başka bir şeyin daha olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bu hüzünlü göçle Anadolu’ya yürekli insanlar geldi. Gelirken, ellerinde meşale, yüreklerinde ateş vardı. O ateş, Kurtuluş Savaşı’nı ateşleyen meşaleydi. O ateş, Mustafa Kemal’in yüreğindeydi. O da hemşehrinizdi, O da Rumelili’ydi. Balkanlardan geldiler, Kuvayi Milliye’yi kurdular. Kuvayi Milliye, Anadolu ve Rumeli’nin buluştuğu özgürlük anıtıdır” dedi.

RUMELİ, CUMHURİYET VE OSMANLI’NIN ÖZÜDÜR, KÖKÜDÜR


”Rumelili olmak 1821 yılında başlayan göçlerin çilesini, acısını, kültürünü yaşamak demektir” diyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Rumelili olmak, bütün acılara rağmen Anadolu’da güzel bir hayat kurmak demektir. Rumelili olmak bereket, yürekli olmak, Türkiye’nin değişmez dinamik gücü olmak demektir. Rumeli ve Balkanlar sadece bir coğrafyanın adı değildir. Muhteşem bir tarihin, kültürün adıdır. Rumeli ve Balkan gerçeği sadece Cumhuriyetin değil, Osmanlı’nın da özüdür ve köküdür. Rumeli’yi anlayamayan Türkiye Cumhuriyetini de anlamaz. Rumeli ve Balkanlar hem coğrafyasıyla, hem insanıyla Türkiye’nin değişmez pusulasıdır. Osmanlı’nın batıya açılan yüzü olmuştur. Ne zamandır ki Osmanlı yüzünü batıdan doğuya çevirmişse Osmanlı’da geriye gidiş sürece başlamıştır. Sizler bu ülkenin ana damarısınız. Sizlerle Türkiye daha güzel, daha zengin, daha umutlu, daha uygar bir Türkiye var önümüzde. Tarih, geçmişten ders almamız gereken bir defterdir. Balkanlarda yaşananları, şimdi yakın komşumuz Suriye’de ortaya koymak istiyorlar. Irak’ta ortaya koymak istediler. Şunu bilelim; Bu ülkede kim olursa olsun, kimliği ve inancı ne olursa olsun hep beraber barış içinde, özgürlük içinde, bağımsız bir Türkiye’de beraber yaşayacağız. Onurlu Türkiye’yi beraber kuracağız. Hedefimiz ve ilkemiz bu olmalı bizim. Sizin hemşehriniz, bizim ortak paydamız Mustafa Kemal Atatürk.”

YAŞASIN TÜRKİYE YAŞASIN MUSTAFA KEMAL


Etnik kimlik ve inanç siyasetin ülkeyi böleceğini belirten Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Herkesin kimliğine, inancına saygılı olacağız. Bu güzel coğrafyada barış içinde, huzur içinde güzel Türkiye’de birlikte yaşayacağız. Mustafa Kemal’in gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak için ortak çaba harcayacağız. Yaşasın Türkiye, yaşasın Mustafa Kemal diyeceğiz.”

Konuşmasının ardından salondan ayrılan Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtlamadı.


ÖA (FOTOĞRAF)