CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu karayolu ile geldiği İzmit'te, partililer tarafından karşılandı. Yanında Genel Sekreter Bilhun Tamaylığil ile CHP milletvekilleri de olan Kemal Kılıçdaroğlu, Sabancı Kültür Sitesinde gerçekleştirilen yerel yönetimlerle ilgili olan çalıştay öncesi Emex Otel'de gazetecilerle buluştu. Burada soruları cevaplandıran Kemal Kılıçdaroğlu, gençliğinin Kocaeli'nde geçtiğini ve bu bölgeyi çok iyi bildiğini söyledi.

İKTİDAR, YABANCA ASKERLERİN ÜLKEDE KONUŞLANMASINA İZİN VERDİ

Kılıçdaroğlu bir soru üzerine Hatay'daki kamplar konusuna deginerek sunları söyledi :

"Kocaeli milletvekili sayın Güneş çok önemli bir görev yaptı. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yabancı askerlerin konuşlandığını gördü. Türkiye'ye gösterdi bu tabloyu. Türkiye Cumhuriyeti'nde parlamentoda görev yapan bir milletvekili kendi topraklarında sivil mülteciler için olduğu söylenen bir kampa giremedi. Niçin? Neden yasak? Nedenini söyleyeyim. Bu ülkenin topraklarında yabancı askerlerin konuşlanmasına iktidar izin verdi. Oysa yabancı askerlerin Türkiye Cumhuriyeti'ne gelmeleri, konuşlanmaları ancak parlamento iznine bağlıdır. Son günlerdeki tartışmanın özünde de bu vardır aslında. O yabancı askerler sabah gidiyor çatışmaya, akşam dönüyorlar kampa geliyorlar. Hursit Güneş'in hazırladığı gensoru önümüzdeki günlerde parlamentoda görüşelecek. Biz Suriye'den gelen sivillere hiçbir zaman itiraz etmedik. Siviller gelebilir onlara bakılabilir yerleştirilebilir. Bir sorun yok. Kendi halkımızdan gizliyoruz. BBC'den öğreniyoruz. Batının medyasından ögreniyoruz. Bir başbakan kendi halkına yalan söyleyebililir mi? Batı medyasının gösterdiği duyarlılığı bizim medyamız da göstersin. Siz ABD, Fransa, Japonya da başka askerlerin konuşlandığını duydunuz mu? Niye bizim ülkemizde böyle. Siyasi iktidarın hesap vermesi gerekir halka. Halkın da hesap sorması gerekir. Medyanın halkın gözü sesi olması gerekir. Özgür Suriye Ordusu 'Türkiye topraklarından ayrıldık' diyor. Demek ki buradaydı. Sayın başbakan halkına doğruları demek ki söylemiyor."

CHP lideri Kılıçdaroğlu terör sorununun çözümü konusunda sorulan bir soru üzerine de, Başbakan Erdoğan'ın önce BDP'lilerle görüşeceğini söyleyip daha sonra onlarla çay içtiğini, ardından da bundan vazgeçip 'İmralı ile görüşülebilir' dediğini belirtti.

OSLO GÖRÜŞMELERİ İLE SEÇİMLER İÇİN PKK'YA EYLEMSİZLİK KARARI ALDIRDILAR 

Kılıçdaroğlu, "Terör konusunda istihbarat örgütlerinin görüşebileceğini hep kabul ettik. Rahmetli Özal'dan beri istihbarat ve terör örgütü liderleri ile görüşmeler yapıldı. Bana sordular ben de elbette olabilir dedim. Ama bir başbakan çıkıp sunu söyleyemez; 'İmralı ile görüşelebilir' bunu söylediğinde o başbakanın muhatabı İmralı'dır. Oslo'daki görüşmelerin bir kısmı yansıdı medyaya. Mütabakat metni elimize geçti. Nedir bu mütabakat metni? Oslo görüşelerinin temel nedeni Haziran'da yapılacak seçimlerde PKK'ya eylemsizlik kararı alındırmaktı, aldırdılar. Ama bazı tavizler verdiler. Medya, gazetecilerin sorumluluğu için de sizlerin bu metni okuyup nedir arkadaş bunu niye imzaladınız diye sormanız lazım. Başbakan altında 'benim imzam yok' diyor. Mütabakat metni devletin temsilcileri tarafından imzalanır. Oslo mütabakat metni ortaya çıktıktan sonra terör niye azdı. Siz terörü önlemek için masaya oturmadınız mı? Siz Haziran'da nasıl iktidar olurum, PKK eylem yapmaz, seçimlere giderimin hesaplarını yaptınız. Simdi başbakan terörden yıldı ikinci Oslo başlayabilir. O süreçte bu ülkeye hayır getirmez" dedi.

ÇÖZÜM YERİ OSLO DEĞİLDİR, TBMM'DİR

Niyetin bu ülkeye barış getirmek olmadığını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı olarak beyefendi seçime gelecek. Bunu halkın görmesi lazım. Bu hükümet Oslo görüşmelerini barış diye halka yurtturmaya çalıştı. Fiyasko ile karşı karşıya kaldı. Bu anlayışla yola devam ederlerse. Korkum şu: Türkiye bir iç savaşa sürüklenebilir. Bunu herkesin görmesini isterim. AK Parti'nin de aklını başına alması lazım. Recep Tayyıp Erdoğan'ın da aklını başına alması lazım. Çözüm yeri Oslo değildir, TBMM'dir. Niye biz çözmüyoruz? Başkalarının atına binerseniz o atın sahibi ıslık çaldığı zaman istediği yere gidersiniz. Neden böyle yapıyor AK Parti? Gidip kendisine söyledik, 30-35 yıldır bu sorun çözülmüyor, oturup çözelim. Biz akil adamları boşuna önermiyoruz. Türkiye hukuk devleti. Bu çerçevede çözüm üretmek zorunda. Oslo'da varılan mütabakat metni, bizim sorunlarımızı uluslararası alanda taşımada yarın öbürgün karşımıza çıkarsa bunun vebali AK Parti'ye aittir. Çözüm üretemeyen bir parti var. İktidar partisi. Bizi ürettiğimiz çözüm eksiktir diyebilirler. Kimse yanlıştır demiyor. Çözümün adresi TBMM'dir. Biz karanlık süreçlere, ilkesiz süreçlere onay vermeyiz ve kabul etmeyiz."



MB-EA(MB/AK)