Kılıçdaroğlu, Bulutsuzluk Özlemi'nin mini konseriyle başlayan "Barışa Çağrı" mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye'de adaletin olmadığını, belirterek, "Kime sorulursa sorulsun herkes bunu kabul eder. Bu yargılama sistemiyle, siyasi otoritenin emrine verilen bu yargı düzeniyle bu ülkede adalet olmaz. Adaleti sağlayacak parti CHP'dir. CHP özgürlükten, eşitlikten, sağlıklı büyümeden yana" dedi. 

Kılıçdaroğlu, bugün karar açıklanan "Balyoz Planı" davasıyla ilgili de şunları söyledi:

"Türkiye'de nereden gelirse gelsin her türlü darbeye karşıyız. Bunu bir köşeye yazacağız. Halktan büyük bir güç yoktur. Onu da bir köşeye yazacağız. Ama bir ülkede adil yargılama yoksa, kişileri alacaksınız, içeri atacaksınız, savunma hakkı vermeyeceksiniz, bunu kabul etmiyoruz. Özel yetkili mahkemeleri kabul etmiyoruz. Bizim inancımız şudur; varsa suçlu cezasını çeker, adalet içinde çeker. Ama adaleti alıp çöp sepetine atacaksınız, ondan sonra bu ülkede adalet arayacaksınız. Bunu kabul etmiyoruz. Adalet, kutsal bir kavramdır, üzerine titrenmesi gereken bir kavramdır. Onu yüceltmemiz gerekir. AKP iktidarı, adalet kavramını da çöp sepetine attı."

Silivri'de adalet ve yargının olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Mahkeme var, hakim var, savcı var, karar var ama adalet yok. Adaletin olmadığı yerde hukuk yok. Bizi o mahkemelerle yıldıracaklarını, korkutacaklarını, barışı engelleyeceklerini sanıyorlar. İstedikleri mahkemeyi, istedikleri yargıcı getirsinler, bizim vicdanımız onu kabul etmiyor. Onlar yargıç, o mahkemeler de mahkeme değil" diye konuştu.

Barıştan yana olmak için sevgiden, kardeşlikten, hukuktan, mazlumdan yana olmak gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, barışın onurlu mücadeleyle elde edildiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, barışın gelmesi için hukukun üstünlüğüne, demokrasiye inanmak ve eleştiriye tahammül etmek gerektiğini vurgulayarak, "Toplama kampları kurarak barışı getiremezsiniz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum öncesinde Suriye konusunda yaptığı konuşmayı vatandaşlara izleten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Sorum şu; Sayın Başbakan, Esed kardeşinle oturdun, anlaşmalar yaptın, bakanlar kurulunu topladın, ortak bakanlar kuruluydu, temelleri attın, Şam sokaklarında gezdin, Suriyeliler seni alkışladılar. Peki ne oldu da bir gecede bütün bunların tamamı değişti? Kimin atına bindin, kimin taşeronu oldun? Biz sana bu soruyu soruyoruz."

"CHP olarak savaşa karşıyız" diyen Kılıçdaroğlu, "Hiçbir yerde, hiçbir ortamda savaş istemiyoruz. Suriye ile ne alıp veremediğimiz var bizim? Suriye halkı ile ne sorunumuz var bizim? Elbette ki, Suriye'ye demokrasinin gelmesini isteriz, elbette ki özgürlüklerin gelişmesini isteriz, elbette ki baskılar olmasın isteriz. Ama biz Suriye'ye dışarıdan müdahale edilmesini asla ve asla kabul etmeyiz. Bizim ülkemize de dışarıdan müdahaleyi kabul etmediğimiz gibi. Kavga eden komşulardan birinin eline silah verip, 'Git kardeşim onu öldür' denmez. Bunu söylemek vicdana ve ahlaka sığmaz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Suriye'de insanlar birbirini öldürüyorlar, sen buradan silah veriyorsun. Adam gönderiyorsun, birbirlerini öldürsünler diye. Eğer böyle bir tablonun, senaryonun aktörü Recep Tayyip Erdoğan ise onun uluslararası alanda saygınlığı sıfırlanmıştır, sözüne itibar edilmez. Sözüne itibar edilmeyen bir başbakan profili olarak ortaya çıkmıştır. Dünyanın hangi ülkesine giderse gitsin, komşusunda savaş üretmek için çaba harcayan bir başbakan olarak ortaya çıkmıştır. Recep Tayyip Erdoğan ve onun adamları olduğu sürece bu coğrafyaya barışın gelmeyeceğini herkesin bilmesi lazım."

Suriye konusunda hükümete yaptıkları çağrının Başbakan Erdoğan tarafından reddedildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Başbakan Erdoğan bildiğini okumuyor. Batı'nın egemen güçlerinin kendisine dikte ettiği politikayı uyguluyor. Başkasının atına binen, o attan çabuk iner.Başkasının atına binen, sahibinin ıslığıyla at onun yanına gider. Recep Tayyip Erdoğan'ın bu gerçeği bilmesi lazım" diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin Türkiye için sorun olmaya başladığını ifade ederek, "AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'de terör yoktu. Halkın huzuru vardı. Bugün gelinen noktada Türkiye kan gölüne döndü. Her gün şehit haberleri geliyor. Analar ağlamasın diye başladılar, bugün Anadolu'da ağlamayan ana kalmadı. Bu tabloyu biz içimize sindiremiyoruz" dedi.

Oslo'da kapalı kapılar ardında görüşmeler yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın bir konuşmasında, "PKK ile masaya oturduğumuzu söyleyenler şerefsizdir" dediğini aktarırken, kendisinin görüşmenin halka anlatılması gerektiğini söylediğini hatırlattı.

Görüşmelerin ortaya çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kartal Meydanı'ndan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a çok açık bir soru soruyorum. Oturdunuz, konuştunuz. Neyin pazarlığını yaptınız ve neden bu sorun çözülmedi? Çık, halka anlat. Halkın bilgiye ihtiyacı var. Doğruları söyle, doğruları söylemezsen bu halk sana gerekli dersi verecektir. Buna inanıyorum. Bir başbakana halkına yalan söylemek yakışmaz. Çıkacak, bu milletten özür dileyecek" diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından Kartal Meydanı'ndan vatandaşlar ile birlikte tüm Türkiye'ye selam gönderdi ve barış güvercini uçurdu. Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, Kılıçdaroğlu'na Kartal İlçesi'nin simgesi olan kartal heykeli hediye etti.


Mitinge katılanlar arasında bulunan Odatv davasından tahliye edilen Barış Pehlivan, yaptığı konuşmada, "Bugün barıştan bahsediyoruz. Savaştan daha zor ama hiç bitmeyecek olan özlemimizden bahsediyoruz. Ben bizzat tecrübe ederek anladım ki eğer iç barıştan bahsediyorsak Türkiye'deki bu iç barışın önündeki en büyük engel Türkiye Cumhuriyeti topraklarında olan adaletsizliktir. Toplumsal huzuru ve barışı sağlamak için var olan bu mahkemeler ne yazık ki savaşı körüklüyor. Ne yazık ki düşmanlığı körüklüyor" dedi. Silivri'de kaldığı 20 ayın son 6 ayını Mustafa Balbay'la geçiridiğini belirten Barış Pehlivan, sözlerine şöyle devam etti:

"Öğreticiydi, zordu en çok da umut doluydu. Balbay çok güçlü. İnanın çok güçlü. Bundan hiç şüpheniz olmasın. 'Çıkarken dışarıya ne mesajınız var?' diye sordum. 'Ben çok güçlüyüm bunu bilmelerini isterim. Sol mememin altındaki cevahiri karartmadım' dedi. Sanki yarın çıkacakmış gibi harıl harıl çalışıyor. sizler için okuyor, araştırıyor. Bedenim burada ama aklım Silivri'de."


Miting, Kuzey'in Oğlu olarak anılan Volkan Konak'ın konseriyle devam etti.

TT (ET)