CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Ankara'da, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) 42'nci Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de demokrasinin kalitesini görmek isteyenlerin 'Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirirsem başıma bir şey gelir mi?' ve 'Acaba telefonlarım dinleniyor mu?' diye kendilerine sormalarını istiyorum. Bu soruların yanıtının Türkiye'de demokrasinin kalitesini ortaya koyacak. Ülkede demokrasi açısından çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Demokrasi mücadelesinin her alanda ve sürekli olması gerekir" diye konuştu.

THY'DEKİ İŞ BIRAKMA EYLEMİ

THY çalışanlarının iş bırakma eylemine ile ilgili olarak da görüşlerini açıklayan Kılıçdaroğlu, "Çalışanlar hakkını arıyor ancak işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldı. Havacılık iş kolunda grev yasağı getiren düzenleme Meclis'ten geçti. Geçmişte Anayasa değişikliklerinin oylaması sırasında bazı aydınlarımız vardı; 'Bu yetmez ama yine de evet diyoruz' diyorlardı. Ne diyordu orada; 'Grevin önündeki bütün engelleri kaldıracağız'. Buyurun grevin önündeki bütün engelleri kaldırdılar, böylece grevi yasakladılar" dedi.

"CHP ÜLKEYİ DARBE HUKUKUNDAN TEMİZLEMEK İSTİYOR"

"AK Parti'nin uygulamaları sendikasızlaştırmayı hedefliyor" diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Aldandılar, aldatıldılar bu ülkenin aydınları. AKP'nin gerçek kimliğini, gerçek yüzünü görmediler. Yüzüne taktığı maskeye aldandılar. Gidip 'evet' oyu verdiler. Bir grup medya da öyle yapıyor, destek veriyorlardı. İktidar baskıyla tüm kesimleri etkisizleştirdi. Yargı da benzer uygulamalarla karşı karşıya. Siyasi otoritenin emrindeki bir yargı, darbe hukukunun kurallarını uygular. Türkiye hala 12 Eylül döneminin yasalarıyla yönetiliyor. Darbe hukukunun etkilerinin temizlenmesi gerekir. Aksi halde hukukun üstünlüğünden söz edilemez. CHP ülkeyi darbe hukukundan temizlemek istiyor ancak iktidar buna yanaşmıyor. Darbe hukukundan yararlananlar darbecilerle mücadele edemezler. Önce sen hukuku bir değiştir bakalım. Darbe hukukunu niye değiştirmiyorlar? Demokrasi kültürü olmayan bir kişi darbe hukukunu değiştiremez. Darbe hukukundan yararlanırlar. Nitekim Türkiye'de darbe hukukundan yararlanıyorlar. Yasama, yürütme, yargı dedik, yasama organının hali ortada. Yürütme organının emrinde. Ben söylemiyorum bunu, yasama organının başındaki kişi 'Elim kolum bağlı' diyor. 'Ben ne yapayım?' diyor Sayın Cemil Çiçek, 'Ölüm orucu mu tutayım' diyor. Evet Sayın Başkan bu ülkeye demokrasi gelecekse gerekirse oturup ölüm orucu tutacaksın. Bu kadar basit."

"92 GAZETECİ HAPİSTE OLACAK, DEMOKRASİDEN BAHSEDECEKSİNİZ"

Kılıçdaroğlu, "92 gazeteci hapiste olacak, demokrasiden bahsedeceksiniz. Demokrasi bir gömlek değildir ki çıkarıp giydiğiniz zaman ülkeye demokrasi gelsin. Demokrasi uzun yıllar mücadele verilen, bedel ödenen bir olgudur. Aydınlar ülkeye karşı sorumluluk taşımalı, yürekli olmalı, topluma önderlik etmeli, korkmamalı ve mücadeleden yılmamalı. Televizyon ekranlarına çıkıp sabahtan akşama kadar iktidarın yalakalığını yapan kişiler akademik unvanı ne olursa olsun aydın değildir. Onları aydın saymak da mümkün değildir" diye konuştu.

"HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI"

"Terör olayının çözülmemesinin sorumlusu siyaset kurumudur" diyen Kılıçdaroğlu, "bu ülkenin en önemli sorunu terördür" dedi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürü:

"Üretmiyorsun çözüm. Çözümü ürettik. Nasıl yol almamız gerektiğini söyledik. Bugün iki arkadaşımız gitti Sayın Cemil Çiçek'e verdiler. 'Terörü sonlandırmak mı istiyorsunuz? Yol haritamız böyle olmalı' dediler. Ben gideceğim bütün siyasi parti liderleriyle konuşacağım. Ne için konuşacağım, niçin konuşacağım? Bu ülkede analar ağlamasın artık yeter. Bunun edebiyatı da yapılmasın. Samimi isek terörü sonlandırma konusunda herkes bu ülkede yaşayan herkes, elini taşın altına koymalı. Sen çözümü üretemedin, ben çözümü üretiyorum. Bana denilebilir, 'Ürettiğiniz çözüm yolu eksiktir, yanlıştır, tutarsızdır'. Her türlü eleştiri olabilir, saygılıyım eleştiriye. Ama ben onlara daha basit bir soru soracağım, benim önerimi beğenmiyorsan sen önerini getir ben sana destek vereceğim. Yeter ki bu ülkede artık anneler ağlamasın."

"İŞ Mİ BULDUN Kİ ANALARA 'AN AZ ÜÇ TANE ÇOCUK YAP' DİYORSUN"

İşsizliğin yüzde 25 olduğunu ve her 4 üniversite öğrencisinden birinin işsiz olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Biz ne ile uğraşıyoruz? Kürtajla. Başka işimiz mi yok bizim? Sen gençlere iş mi buldun? İş mi buldun ki analara 'En az üç çocuk yap' diyorsun. Sen hele birisine iş bul, gerisi Allah kerim. Nereden çıkıyor bu? Gündemi değiştirmek istiyorlar. Medya bunların elinde, çok özür diliyorum ama aydınlarımız da bunun arkasına takılıp gidiyorlar" diye konuştu.

SALONDAKİ BİR KİŞİ, KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZÜNÜ KESTİ

Bu sırada salonda bulunan bir kişi, Kılıçdaroğlu'nun sözünü keserek, "Sayın Genel Başkan TMMOB'un genel kurulundasınız" dedi. Kılıçdaroğlu da "Biliyorum ama ben bunları söylemek zorundayım. Neden? Ya beni çağırmayacaktınız, çağırırsanız ben gelip konuşacağım burada. İlk kez bir CHP Genel Başkanı buraya geliyor. Aydın sorumluluğu için geliyorum ben buraya. Bir siyasetçinin görevinin ülkesinin sorunlarını başta aydınlara olmak üzere herkese anlatmaktır" dedi. 



(MV/SS)