Kılıçdaroğlu, NTV Televizyonu'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu, MİT konusundaki tartışmalar ve çıkarılması istenen kanun teklifiyle ilgili şunları söyledi:

"Kişiye özel düzenleme olmaz. Bugüne kadar CHP olarak 'Şu savcı niye görevini yaptı veya yapmadı' diye ciddi bir eleştiri getirmedik. Savcıların elinde belgeler olur ve onun gereğini yaparlar. Burada savcılar açıklama yaptı. Elimizdeki bilgiler ve belgeler çok önemli dediler. Buradaki temel nokta şu ; MİT mensupları ile ilgili bir düzenleme zaten var. MİT mensupları ancak Başbakan Erdoğan izin verdiğinde gidip ifade veriyorlar. Buradaki sorun ; Başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek üzere Başbakan tarafından görevlendirilenler. Kim bunlar ? MİT mensubu olup olmadığı belli değil. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olup olmadığı da belli değil. Yabancı ajanlarda olabilir bunlar. Kim bunlar ? Bunları bilmiyornuz. Yasa teklifindeki 'Başbakan tarafından görevlendirilen kişiler' ifadesi kimleri kapsıyor."

Buna benzer bir düzenlemenin 2005 yılında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile ilgili olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Orada Başbakan Erdoğan'a bir yetki verilmişti Başbakanın özel olarak yetkilendireceği kişi veya komisyon TİB'i denetleyebilecekti. Biz bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürdük. 'Böyle birşey olamaz' dedik. Başbakan özel olarak kişi veya komisyonu görevlendiremez. Anayasa Mahkemesi 29 Ocak 2009 tarihinde olayı görüştü oy birliği ile bunun Anayasa'ya aykırılığına karar verdi" dedi.

"ANAYASA MAHKEMESİ'NE GÖTÜRECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı'nın en yüksek dokunulmazlığa sahip olan kişi olduğunu hatırlatan Klıçdaroğlu, "Onun da dokunulmazlığında da bir istisna vardır. Vatana ihanet. Cumhurbaşkanı vatana ihanet hariç yargılanamaz . Burada siyasi askeri casusluk var. Vatana ihanettir bu. Bunun için bile soruşturma açmak için Başabakan'ın iznine tabidir deniliyor. Hukuk devletine aykırı olduğu çok açık. Bir kişiye böyle bir yetki vermek doğru değil. Ancak diktatörlüklerde bu olabilir. Hukukun üstünlüğüne inanılmış bir toplumda Başbakan'a bu tür yetkiler verilemez. Demokrasi açısından risktir. Devleti illegal yapının içine sokar. Bunlar doğru değildir. Ak Parti bu düzenlemeyi yasalaştırırsa anayasa mahkemesi'ne götüreceğiz" diye konuştu.

MİT mensuplarının ifadeye çağrılmasının ardından başlayan 'cemaat ile AK Parti arasında kavga' tartışmalarıyla ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Bellli bir inanç grubunun bir araya gelerek inançlarını paylaşmaları bizim açımızdan sorun değil. Herkesin kendi inancı vardır. Biz buna saygı duyarız. Ama belli bir inanç grubunun siyaseti yönlendirmek, siyasete müdahale etmek ve devletin yapısına müdahale etmek gibi bir anlayışı doğru bulmayız. Elimizde somut veri yok. Somut veri olmadığı için çıkıp ta bu konuda doğrudan doğruya bir tarafı net bir şekilde suçlamak doğru değildir. Bunu da doğru bulmuyorum ben. Biz kişilerle, makamlarla ve ünvanlarla ilgili değiliz. Biz hukukun üstünlüğü açısından olaylara bakarız. 'Şu cemaattir, şu MİT müşteşarıdır, şu savcıdır' diye bakmıyoruz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından olaylara bakıyoruz."