CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Genel Merkez binasında yaptığı basın açıklamasında, Türkiye'nin üzerinde bir kabusun olduğunu söyleyerek, hiçbir şeyin iyiye gitmediği savundu. Bir felaket senaryosu çizmek istemediğini dile getiren Kılıçdaroğlu şunlar söyledi:

"Zaten o oyun Türkiye'de oynanıyor. Oyunda figüran olan hükümet. Hiçbir şeyi yönetemiyor. Olayların arkasından sürüklenip giden bir hükümet var. Afyonkarahisar'da bir patlama meydana geldi, saat 21.15'te. İlk anda birkaç yaralı var dediler. Sabah olduğunda 25 şehit olduğu ortaya çıktı. Çevre Bakanı Eroğlu, sanki Türkiye'nin değilde Pakistan'ın çevre bakanıymış gibi konuştu, 'Pakistan'da Hindistan'da böyle kazalar olur' dedi. Bu kadar ciddiyetsiz, bu kadar sorumsuz hükümet olur mu?"

"EROĞLU SANKİ PAKİSTAN'IN ÇEVRE BAKANI"

Afyonkarahisar Valisi'nin, belediye başkanının, Çevre Bakanı Eroğlu'nun açıklama yaptığını ve olayın kaza olduğunu söylediklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın konuyla ilgili bir açıklama yapmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Özel'in 'Her şey ortada' sözlerini anımsatarak, Başbakan'a "Niçin açıklama yapmıyorsunuz, insanlar doğru bilgi istiyor?" diye seslendi.

Televizyon kanallarına çıkan uzmanların hepsinin kaza değil sabotaj olduğu yönünde fikir beyan ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, buna rağmen bir açıklama yapılmadığını ve Başbakan'ın bu uzmanlara yönelik eleştirilerde bulunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Başbakan kaza diye bir şey demiyor, sabotaj ihtimali var diyene büyük bir haksızlıkla yüklendi. 25 şehidimizin hesabını kim verecek? Hükümetin söylediğine inanmıyoruz, hükümet yalan üreten bir hükümettir, doğruları kendi halkından saklayan bir hükümettir. Yalan üzerine ülkeyi neredeyse savaş noktasına getiren hükümettir."

Kılıçdaroğlu, Suriye'de düşen Türk jetinin neden düştüğünün hala belli olmadığını söyleyerek uçağın düştüğünü dahi Suriye açıklama yaptıktan sonra öğrenildiğini belirtti. Uçakla ilgili bugüne kadar kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapılmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "2 pilotumuz şehit oldu. Uludere'de 34 yurttaşımız öldürüldü. Biz ilk bilgileri yabancı haber ajanslarından aldık. Türkiye'de kimse konuşamıyordu. Israrla sorduk: İstihbaratı kimden aldın diye, bugüne kadar hükümetin bir açıklaması olmadı. Biz yüklendikten sonra bir bakanları çıkıp açıklama yaptı. Öldürülenlerin terörist olduğunu söyledi. Madem ölen insanlara terörist dediniz, neden parlamentodan özel bir yasa çıkarıp ölenlerin yakınlarına maaş bağladınız? Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti aileleri terörist ailelere maaş bağlamaya başladı. Bunun da hesabı yeteri kadar sorulmadı" diye konuştu.

'KAZA SÜSÜ VERDİĞİNİZ BİR RAPOR ÇIKARSA BUNU KABUL ETMEYİZ'

Anamuhalefet partisi lideri olarak kendisine her yerden bilgi gelebileceğini ifade eden CHP Lideri, "Bırakın bilgi gelmeyi, en yetkin insanları ararım ve konuşurum. Nasıl medyaya çıkan uzmanlar 'Bu bir sabotajdır' diye söyledilerse ağırlıklı olarak, bana da bilgi veren tüm uzmanlar 'Bu bir sabotajdır' dediler. Askerlik yapan herkes bunu bilir. Milleti kandırmasınlar. O açından söylüyorum: Bana gelen bilgiler, olayın sabotaj olduğu yönündedir. Hatta birisi 'Yüzde 99 bile değil, yüzde 99.5 sabotajdır' dedi. Ben bu işin uzmanı değilim. Hükümetin vermediği bilgiyi medya el yordamıyla bulmaya çalışmıştır. Uzmanları çıkarmaya çalışmıştır, Başbakan'ın ağır baskısı altında kalmıştır. Medya ne yaptı? Kaza algısı üzerinden yola çıktı ve şu soruyu sordu; Depoda acemi askerlerin ne işi vardı? Genelkurmay yanıt verdi 'Acemi askerler o depoda değildi' diye. Acemi askerlerin olmadığı bir mühimmat deposunda meydana gelen patlamanın nedeni nedir? Araştırma yapılacak elbette ama sizin kaza süsü verdiğiniz bir rapor çıkarsa, biz bunu kabul etmeyiz."

'SORUMLU OLARAK PATLAMADA ŞEHİT OLAN ASKERLERİ GÖSTERECEKLER'

Doğruyu söylemeyen bir iktidarın yalancı çoban durumuna düşeceğini savunan CHP lideri Kılıçdaroğlu hükümetin Uludere'de, savaş uçağı düştüğünde halkı kandırdığını söyledi. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

"Çapsızlık tepeden başlarsa aşağı kadar iner. Kazaysa o daha da vahim zaten. Hükümetin oturup doğru dürüst bir açıklama yapması lazım. Bizim geri adım atacağımızı sanıyorlar. Medyayı susturacak, sanıyorki anamuhalefeti de susturacak. Kimse kusura bakmasın, biz doğru bildiğimizi seslendirmekten çekinmeyeceğiz, korkmayacağız. Halkın sesi, halkın öncüsü olacağız. Gazeteler dünyadaki örneklerin sorumluların istifa dilekçelerini yayımladılar. Bizde istifa eden var mı, sorumluluk üslenen var mı? Hayır. Patlamada ölen kişileri sorumlu ilan edecekler. Söylediğimiz her sözün arkasındayız. Her sözümüz ölçülmüştür, biçilmiştir, tartılmıştır, uzun süre konuşulmuştur ondan sonra dillendirilmiştir. Biz AKP Hükümeti gibi boş konuşmayız. Bir bildiğimiz var heralde. Dava açacaklarmış, açmazlarsa üzüleceğim. Bizi davayla, fezlekeyle korkutamazlar."



(BY/SS)