Kılıçdaroğlu Şehitkamil Kültür Merkezi'nde sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle yaptığı toplantıda, Türkiye'nin dış politikasının tamamen yanlış olduğunu söyledi. Toplantıda, Başbakan Erdoğan'ın referandum propaganda çalışması sırasında Esad ve Suriye ile ilgili yaptığı konuşmayı sinevizyondan salondakilerle izleyen Kılıçdaroğlu, o zaman bu konuşmayı doğru bulduklarını, ancak kötü bir noktaya gelindiğini belirterek şunları söyledi:

"Suriye'deki iç çatışma bizim kabul ettiğimiz bir çatışma değil. Kardeşin kardeşi vurması doğru bir uygulama değildir. Bunu kabul etmek mümkün değildir. İnsanları barıştırmaya çalışmalıyız. Ahlaki olarak da, kültürel olarak da bu böyledir. Ama çatışan iki kişiden birinin eline silah verip git onu öldür demek olmaz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir kırılma var. Hani sıfır sorun olacaktı? Artık sıfır komşuluk var. Öyle bir dış politika uyguladık ki birbiriyle düşman iki ülkenin ortak düşmanı Türkiye oldu. Bugün önemli aktör olma rolünü kaybetmiş bir Türkiye var. Bu bizi rahatsız ediyor. O tarihten bu yana ne değişti? Esad aynı Esad, Suriye aynı Suriye. O zaman da baskı vardı. Hiçbir zaman biz Esad'ın politikalarını savunmadık. Ama vizelerin kalkması, akrabaların birbirine gidip gelmelerine karşı çıkmadık. Ama, şu unutulmalıdır ki demokrasi zor kazanılır ama kolay kaybedilir. Demokrasiyi kazanmak için ağır bedeller ödenir. Türkiye de ödedi, Suriye de ödeyebilir ama Türkiye'nin görevi Suriye'de bir çatışmaya çanak tutmak değildir. Varsa imkanı bunu önlemesi gerekir. Başbakan bizi eleştiriyor. Vay efendim 'Siz Baascısınız' diyor. Ne işi var CHP'nin Baas ile. Biz Suriye'nin iç işlerine Türkiye'nin karışmasını istemedik. Suudi Arabistan da, Katar da mı demokrasi var? Demokrasinin olmasını isteriz, buna destek veririz. Ama, siz eline silah verip birisinin sırtını sıvazlayarak 'Git orda kardeşini öldür demokrasi adına' derseniz tuzağa düşmüş olursunuz. Türkiye'de hiçbir padişah, hiçbir başbakan batının ağzıyla Arap dünyasına seslenmemiştir. Arap kardeşlerimizle birlikteliğimiz var ama düşmanlık beslemek yoktur."

CHP'DE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER OLDU

Kılıçdaroğlu, partisinin son kurultayında yapılan önemli değişikliklerle gençlik kotası koyup, daha fazla gencin siyasette aktif rol oynamasına olanak sağlandığını savunarak şöyle dedi:

"İddia ediyorum, hiçbir siyasi partide bizim gibi demokratik ortam yok. Bunu kurultayımıza katılan partililerimizin sayesinde gerçekleştirdik. Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük dedik, gerçekleştirdik. Hiçbir siyasi partide olmayan bir gençlik kotası getirdik. 'Gençler daha fazla siyasete girsin' diye. 'Gençler ülkenin sorunlarını daha iyi kavrasın' diye. Siyasetten kopuk bir gençlik ülkenin geleceği için iyi değildir. Gençlik ülkenin, siyasetin sorunlarını bilecek, çözüm üretecek. Eğer gençlik ülkenin sorunlarından koparılırsa Türkiye farklı kulvarlara yol alır."

TÜRKİYE SORUNLARI GİTTİKÇE AĞIRLAŞAN BİR ÜLKE

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin sorunlarla boğuşan bir ülke olduğunu belirtirken, çözüm üreten tek partinin CHP olduğunu kaydederek, "Bugün Gaziantep'te sanayicilerle bir araya geldik. Bize 'Kendinizi niye anlatamıyorsunuz' dediler. Eğer biz kendimizi anlatamıyorsak, çözümleri anlatamıyorsak bunu oturup düşünmemiz gerekiyor. Sorun halkta değil, sorun bizde. Niye anlatamıyoruz" dedi. CHP'nin ürettikleri politikalara, 'Hayal ürünü, şu kadar katrilyona ihtiyaç var' dendiğini, iktidarın seçimden sonra bu projeleri uygulamaya başladığını savunan Kılıçdaroğlu, " Biz hayal ürünü değil, gerçekçi projeler yaptık. Kanal İstanbul gibi hayali projeler peşinde koşmadık. Ne oldu Kanal İstanbul, hani yapacaklardı, hani gemiler gelip geçecekti? Şu anda CHP olarak hedefimiz yerel seçimler. Bunun unun içinde kolları sıvadık. Parti içi tartışmalar artık bitmiştir. İl ilçe kongreleri yapıldı bitti. İl, ilçe başkanları seçildi. Artık parti içi çekişmeler sona ermiştir. Şimdi önümüzde yerel seçimler var ver birlik beraberlik içerisinde olmamız gerekiyor"diye konuştu.