Aşıkpaşa Spor Salonu'nda Deniz Geçmiş posterinin asıldığı 'Mustafa Kemalller'den, Denizler'e; Denizler'den bizlere-Yaşasın tam bağımsız Türkiye', 'İnadına sol, inadına CHP' pankartları altında konuşan CHP liderini, bir süre önce Genel başkanlık görevinden istifa eden, Divan başkanı İstanbul milletvekili Gürsel Tekin, kürsüye davet ederken, "AKP’nin hekimlerinizin raporları ortada. Hekimler diyor ki; bu iktidarın sütü bozuk. Sütü bozuk iktidarların korkusu Kemal Kılıçdaroğlu, buyurun sayın genel başkanım’" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroglu, konuşmasında Türkiye’nin yarı açık cezaevine dönüştürdüğünü, yazar, aydınların konuşamadığı 21'inci Yüzyıl'da, 'Silivri Toplama Kampı' oluşturulduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"CHP iktidar olduğunda önce demokrasi ve özgürlüğü getirecek bu ülkeye. Demokrasi ve özgürlüğü getirmenin yolunu bulup, yargı bağımsızlığını sağlayacağız. Yargıç, vicdanı ile karar verecek. Yargıcın verdiği karar, halkın vicdanında kabul görecek. 'Poşu taktı' diye bir gence 11 yıl ceza verirseniz, orada yargı yoktur. İşten atılan, korkudan yazamayan gazeteciler var. Bu düzene son vereceğiz. Herkesin özgürce yazdığı tam bağımsız ve özgür Türkiye’yi kuracağız. Türkiye’yi darbe yasalarından arındıracağız. 12 Eylül’de darbe yapıldı yüzlerce yasa çıktı. Çoğu antidemokratik. Darbe yasalarnının arkasına saklanırsak, onların ortağı oluruz. Yapacağımız ilk iş özgür ve bagımsız Türkiye’nin yolu darbe hukukundan geçmez. Darbe hukukuna son vermek bizim iktidarımızda olacaktır. Darbe hukukunun getirdiği siyasi partiler yasasını değiştireceğiz. Siyasetin özgürcü yepılması lazım. Yüzde 10 seçim barajiını kaldıracağız. Bu ülkeyi demokrasi ayıbından kurtacağız. Siyasi partiler yasasını değiştireceğiz. Bu siyasi partiler yasasını da değiştireceğiz. Saydam hale getireceğiz. Demokrasi ve özgürlük hava gibidir. Yoksulluk yiyecek dağıtma bitmez. Kömür- makarna dağıtmakla bitmez. Sosyal devleti yeniden inşa ederek yoksulluğu bitireceğiz. Aile sigortası projemiz bunun temel yoludur. Yarın Anneler günü. Yoksul annelerin de bu ülkede yaşamasının yolunu açacağız. Kimsenin yoksulluğunu afişe etmeden, sosyal devletin koruması altında bankadan parasını alıp, harcamasıdır."

BU İKTİDAR BEREKETSİZ

AK Parti iktidarının beceriksiz hem de bereketsiz olduğunu, süt dağıtımı konusundaki eleştirilerine devam edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, süt konusuna değindikleri için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üzüldüğünü savunurken, iktidara geldiklerinde tüm okullarda süt dağıtılacağını seçim meydanlarında söylediklerini, bunun yanı sıra ilköğretim okullarında bir öğün sıcak yemek verme vaadinde bulunduklarını anlattı. CHP lideri şöyle devam etti:

"Bize eski çağ, bu nasıl kafa?' dediler ama şimdi dediğimiz yere geldiler. Süt dağıttılar ama, beceremediler. Beceriksiz bir iktidar bunlar. Aynı zamanda da bu iktidar bereketsiz. Bir milletvekili yüreakli olmalı, o ilin sorunu çıkar kürsüye adam gibi söyler. Kırşehir’de işsizlik var mı? Var. Recep Tayyip Erdoğan bunu duyuyor mu duyamaz."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın nota vermeyi müzik notasıyla karıştırdığını ileri süren CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başbakanın kafayı 50-60 yıl öncesine taktığını iddia ederek, şöyle konuştu:

"Onun işi, 50-60 yıl öncesinde. Kafayı oraya takmış. İnönü’nün zamanında bu oldu şu oldu. İnönü zamanında Kuzey Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirilmedi. Sen önce bunu bil bakalım. Senin askerlerinin başına Irak’da çuval geçirilir, gazeteciler soru sorar. 'Siz Amerika’ya nota verecek misiniz?' diye sorarlar. Siz müzik notasından mı söz ediyorsunuz diye yanıt veriyorum. Adam gibi adam olacaksın. Askerinin başına çuval geçirilince , çıkıp hesap soracaksın. O hesabı ancak Mersinli köylüye sorar. Gücü ona yeter. İşin özü budur. CHP tüm ülkelerle sağlıklı politika güdecektir. Barışın dilini kullanacağız. 'Savaşa hayır' diyen tek parti CHP’dir. CHP onurlu bir partidir. Bu partiyi kuranlar, onurlu insanlardır. CHP’li olmak için dokularında önce Kuvayı Milliye, insan sevgisi olacak. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa onu düşünmek demektir. CHP’li olmak kimsenin önünde diz çökmemek, yalan söylememektir. CHP’li olmak halka hizmeti Hakk'a hizmet saymak demektir. Baskıya direnmeliyiz. Sanatçı, üzerinde medya, vatandaş, üniversite üzerinde baskı var. Bunları kaldırmak bizim namus borcumuzdur. Deniz Feneri davasına bir bakın fitre , zekat,kurban hırsızlığı yaparsın. Bu parayla dünyalığını yaparsın. Almanya’da yakalanacaksın,Türkiye’de serbest kalacaksın. Arkalarında başbakan var."

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, parti içi ayrılıklar konusuna değinirken divan masasında oturan ve divan başkanlığı yapan Gürsel Tekin’in önünde CHP'de kavgaya yer olmadığını anlatırken "Bu parti barışın dilini kullanacak. Ülkenin sorunlarını dile getirecek. Ülkenin sorunlarına çözüm getirecek. Eski alışkanlıklarımızı çöp sepetine atacağız. Partimiz çözümleri her yerde anlatacak. Bu bizim ülkemiz. Bu ülkenin insanları çözecek. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Onlar kavga ediyor, biz etmeyeceğiz, kin tutuyorlar biz tutmayacağız. Yunus Emre, Mevlanalar'ın yaşadığı topraklardayız. Bu toprakların mayasında kin yoktur. Kin tutanları toplumu ayıranları siyasetin sahnesinden silmek benim olduğu kadar sizin de görevinizdir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yarın 'Anneler Günü' olduğunu hatırlatırken kendi annesi için de çok şeyler söylendiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, "Zavallı annemin okuma- yazması yoktu. Babam ona gazete okurdu. Annelerimizi seviyoruz. Yaşamız ne olursa olsun onun gözünde bmiz onun çocuğuyuz. Bir derdimiz varsa uyumaz. Kızımın oğlumun derdi var mıdır diye. Siyasetçi olarak bizim görevimiz., huzur içinde annelerin yaşadığı bir ülke yaratmaktır. Onlar bizi yetiştirdiler; Yemediler, içmediler. Elimizden tutup okula götürdüler. 'Benden daha iyi yetişsin, büyük adam olsun' dediler. Biz, annelere şiddeti uyguladık. Bazısını sokakta, bazısını evde dövdük. Kadın bir toplumun aynasıdır. Hiçbir yerde baba dili değil, anne dili derler. Anneleri bu toplumda olması gerekrn yere getirmek hepimizin boynumuzun borcudur" diye devam etti

SURİYEDE TOPLAMA KAMPI YOK

AK Partinin dış politikasının sürekli sorun yarattığını ve barışçıl yerine savaşçıl bir anlayışa dönüştüğünü vurgulayan CHP lideri, Türkiye'nin Suriye'de işi olmadığını, demokrasiden söz edenlerin önce Türkiye'ye bakması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Suriye'de hiç değilse toplama kampı yok. Senin ülkende toplama kampı var. Müslüman; Müslüman'a kurşun sıkar mı? Her yerde özgürlük olsun isteriz, Suriye’de başka yer de de demokrasi isteriz. Bu savaş kışkırtırıcılığıyla olmaz. Neymiş ABD emir vermiş. Taşeronluğu reddediyoruz. Bağımsız türkiye adına reddiyoruz. Irak’da demokrasi için girdiler. 1 milyon Müslüman katledildi, binlerce kadına tecavüz edildi. Şimdi aynı senaryoyu Suriye için oynuyorlar. Şimdi Suriye’ye nasıl gireceğiz onun mücadelesini veriyoruz. Sorunlar, kanla değil barışla çözülür. Kavgasız, huzurlu, herkesin karnının doyduğu, kin ve nefreti çöpe atıp, beraber yaşamayı öngören bir Türkiye umuduyla."

Kılıçdaroğlu salondan ayrılmadan Kırşehir İl başkanı Yılmaz Zengin, üzerinde Ahi Evran’ın sözlerinin yazıldığı bir tablo ile plaket verdi. CHP Genel Başkanı daha sonra yerel yapan bir televizyonun programına katıldı. Kılıçdaroğlu, aynı kongreye katıldığı Gürsel Tekin konusunda, "Yeni CHP’yi eski CHP ile karıştırmayın. Bunu kan davası haline getirmemek lazım. Her partide kırgınlık küskünlük olabilir. Gürsel bey ile kavgalı olmayız. Her partili bizim için çok kıymetlidir" yanıtı verdi. CHP lideri, bu akşam oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbi maçı konusunda da "İyi oynayan kazansın" dedi.