Soner Yalçın'ın 'Samizdat" kitabını okuduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Benim ülkemde, bir gazeteci yazar, hapse atılarak, yayınevine, gazetesine baskı yapılarak sonsuza kadar sessizliğe, unutuluşa mahkum edilmeye çalışılır. Ama benim ülkemde gerçekler de inatçıdır, mutlaka yazılır' diyor Soner Yalçın. Bu kitabı okuduğunuz zaman Silivri toplama kampının öyküsünü görüyorsunuz. Okuyup da duygulanmamak, üzülmemek, 'bu ülkede ne oluyor?' diye sormamak mümkün değil. Bu kitap, 21. Yüzyılın önemli bir belgesi. Soner Yalçın, hiç üzülme. Ben, 'Yalçın gibi, kaya gibi adam' dediysem bir bildiğim vardır. Sen kaya gibi adamsın, yürekli adamsın" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU, VATANDAŞIN GÖNDERDİĞİ YAZIYI OKUDU

Kılıçdaroğlu, kendisine bir vatandaş gönderilen yazıyı okudu. Kılıçdaroğlu, "Diyor ki 'Ben şoförüm. Üç kişilik aileyiz. Mutfak ve temizlik harcaması 250, ısınma 100, kira 150, tüp 60, elektrik 65, su 22, iletişim 40, ekmek 36, çocukların masrafları 120, giyim 60, ilaç ve hastane 20, pazar 120 lira. Her ay açık veriyorum. 30 yaşındayım. Ben bu maaşla geçinmeyi başardığım için kendimi tebrik ediyorum. Biz yurttaşın halinden söz ediyor muyuz? Başbakan, 'Bu vatandaşın durumu nedir?' diye soruyor mu? Sormaz. Çünkü o, köşkünde oturuyor, keyfi yerinde. Dostlarının da keyfi yerinde. Dünyalıkları tamam. Sanki öbür dünyaya mal götüreceklermiş gibi istif ederek gidiyorlar. Peki vatandaşın durum ne? Bunları görmüyorlar."

DOKTORUN BIÇAKLANARAK ÖLDÜRÜLMESİ

Gaziantep'te doktorun hasta yakını tarafından öldürülmesi ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu, "84 yaşında dedesi kanserden vefat ediyor. Bunun emekli aylığını çekmek için bankaya gidiyor ama çekemiyor. Bu durumun gerekçesi olarak doktoru öldürüyor. Türkiye bu noktada. Recep Tayyip Erdoğan, bunu duysun. Neden insanlar bu hale geldi? O çocuk dedesinin maaşını alabilseydi cinayet işlenmeyecekti. Bu yapıyı Recep Tayyip Erdoğan tahlil edebiliyor mu? AKP milletvekillerinin vicdanına sesleniyorum: Böyle bir tabloyu nasıl uygun görüyorsunuz?" diye konuştu.

"BİZ İTİRAZ EDECEĞİZ, SEN DE KURAN'A SARILACAKSIN"

Kılıçdaroğlu, "Eğer Başbakan herhangi bir konu hakkında bağırarak, çağırarak konuşuyorsa bilin ki orada bir şey var. Ya yolsuzluk ya kanunsuzluk ya da bir yalan var. Kesinlikle bundan emin olun. Hem çalacaksın hem bağıracaksın. Bağırıyor, çağırıyor. Neden bağırıyorsun, ne var ortada? Bağırıp, çağırmanı gerekçelendiren ne var ortada? Burada, bu kürsüde kaç haftadır, 'Eğitim yasasının içinde 20 milyar dolarlık bir yolsuzluğu koydunuz. Sen 20 milyar dolarlık ihaleleri Kamu İhale Yasası'nın dışına niye çıkardın?' diyorum. Soru mantıklı, anlaşılıyor. Ama cevap yok. Ne yapıyor, bağırıyor, çağırıyor. 'Vay efendim siz Kuran'a karşısınız.' 20 milyar dolarlık hırsızlıkla Kuran'ın ne ilgisi var? 'Siz camilere karşısınız.' 20 milyar dolarlık hırsızlıkla camilerin ne ilgisi var? 'Siz Hazreti Muhammed'e karşısınız?' 20 milyar dolarlık hırsızlıkla Hazreti Muhammed'in ne ilgisi var? Biz hepsine saygı gösteririz. Bu konuda bir tereddüdümüz yok. Ama biz hırsızlıkla, yolsuzlukla, Kuran'ı ve Hazreti Muhammed'i bir araya getirmeyiz. Yolsuzluk yapacaksın, kılıfını hazırlayacaksın ve kanun maddesi düzenleyeceksin. Biz itiraz edeceğiz, sen de Kuran'a sarılacaksın. Senin din, iman edebiyatı yaparak köşeyi nasıl döndüğünü en iyi ben bilirim. Senin kirli çamaşırlarının hepsini dökerim ortaya. İstanbul Belediye Başkanlığı yaptığın dönemde köşeyi nasıl döndüğünü, bütün belgeleri ve raporları ile ortaya koyarım"dedi.

"BIRAK SEN DİZ ÇÖKMEYİ, SEN PARMAKLA ÇAĞRILAN ADAM OLDUN"

Kılıçdaroğlu, "Senin ustan olan Erbakan'ı hançerledin dedik. Bunlarda kadirşinaslık, vefa yoktur. En yakınlarını, kendi çıkarları için arkadan hançerleyebilirler. Çünkü bunların kültürü bu. Kalkıyorsun İsmet İnönü, Atatürk'ten söz edip, dönemlerini eleştiriyorsun. O insanlar bu ülkeyi kurmak için savaştılar, sen doğ, baban ölmesin diye uğraştılar. Bu ülkeyi savaşa sokmadılar. Onların içinde bulunduğu koşulları bilmiyor musun? Savaş onların kitabında yazılı değil. Mustafa Kemal, 'zorunlu olmadıkça savaş cinayettir' diyor. Dönüp kendine bak, memleketi nasıl savaşa sokacağım diye çaba harcıyorsun. Neden; birileri savaşı sana ihale ediyor. Bırak sen diz çökmeyi, sen parmakla çağrılan adam oldun" diye konuştu.

FIKRA ANLATTI

Kılıçdaroğlu, "Adamın biri öbür dünyaya gider, karşısına melek çıkar. Meleğe, buradaki bir sürü saatin ne olduğunu sorar. Yalan söylenildiğinde akreple yelkovanın oynadığı cevabını alır. Atatürk'ün saatinin hiç oynamadığını gören adam diğer liderlerin ve Erdoğan'ın saatinin nerede olduğunu sorar. Melek, 'Onun saatini cehennemde zebaniler vantilatör olarak kullanıyor' yanıtını alır. Sabah akşam, akla hayale gelmedik bu kadar yalan, iftira atan hiçbir örnek görmedim. 60 yaşını geçtim bu kadar kısa sürede yalan söyleyen, istismar eden bir lider, bir adam görmedim" dedi.

"DARBE HUKUKUN GETİRDİĞİ DEMOKRASİYE AYKIRI KURALLAR VARSA, GELİN HEPSİNİ DEĞİŞTİRELİM"

Kılıçdaroğlu, "Darbe temizliği için darbecilerin yaptığı yasaları kaldıralım. Başbakan'dan 'Darbelerden muzdarip olduk, 12 Eylül darbelerinin getirdiği hukuku demokratik şekilde beraber değiştirelim" demesini beklerim. Hani sen darbelere, darbelerin getirdiği hukuka karşıydın. Şimdi darbe hukukun arkasına saklanıp, darbe edebiyatı yapıyorsun. Sen bırak o safsataları. Sen adam gibi darbe hukukunu sonlandırmak istiyor musun, istemiyor musun? İstiyorsan elini uzat, gel kaldıralım. Ama istemiyorsan darbeden bahsetme. Sen zaten sivil darbe yapıyorsun, vesayeti getirdin. Bizim teklifler, basın toplantısı yaptığım gün verilen teklifler değil, parlamento açıldığından beri CHP milletvekillerinin verdiği tekliflerdir. Darbe hukukun getirdiği demokrasiye aykırı kurallar varsa, gelin hepsini değiştirelim. Kapımız açık. Kanun tekliflerimiz eksik olabilir, yetersiz de bulabilirsiniz. Nasıl darbelerle ilgili araştırma komisyonu kuruyorsak, gelin darbe hukukunu ortadan kaldırmak için de komisyon kuralım. Yüreğin, cesaretin varsa, insan haklarını, demokrasiyi savunuyorsan kapımız açıktır. Gelmiyorsan, darbe hukukunun arkasına saklanıyorsan, kimse kusura bakmasın, sen ikiyüzlüsün. İkiyüzlülüğünü de senin tescil ettireceğim" diye konuştu.