CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Antalya il binası önünde düzenlenen törenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini söyledi. Türkiye'nin dış politikada adeta Ortadoğu'nun bataklığına saplanan bir ülke durumuna geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Her aşamada kriz gittikçe derinleşiyor. Yolcu uçağının indirilmesi bu krizin derinleştiğinin bir başka göstergesidir. Medyaya, köşe yazarlarına büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Savaş çığırtkanlığı yapan bir medya, Türkiye'de kabul gören bir medya değildir. Halkın vicdanı barış içinde yaşamaktan yanadır. Halkın beklentileri barıştır, savaş değildir" diye konuştu.

SURİYE BATAKLIĞI

Halkın talebinin barış içinde yaşamak olduğunun altını çizerek açıklamasını sürdüren Kemal Kılıçdaroğlu, "Aşama aşama Türkiye'yi Suriye batağına sürüklemek istiyorlar. Sırtımızı sıvazlayanlar, 'Aferin iyi yaptın' diyenler var ama hükümetin unutmaması gereken bir şey var, o batağa girmek kolaydır bataktan çıkmak zordur. '2 saatte 3 saatte Şam'a gideriz' diye halkı dolduruşa getirmek savaş çığırtkanlığı yapmak doğru değildir" dedi.

Politikacı olarak belli sorumlulukları taşıdıklarını kaydeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bizden çok daha önemli olan Türkiye'nin geleceğidir ve bekasıdır" dedi.

Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada her dönem barışın timsali olduğunu, Ortadoğu'ya daha tepeden bir bakışla farklı yaklaştığını kaydeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Ayrım yapmamıştır. Arap halkları açısından. Ne inanç, ne etnik kimlik açısından. İlk kez Ortadoğu'ya farklı gözlerle bakılıyor. Bu son derece tehlikelidir" uyarısında bulundu.

MAVİ MARMARA'YI HATIRLATTI

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Rusya ile ilişkilerin de kötü bir noktaya ilerlediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Bir taraftan demokrasi diyeceğiz, bir taraftan uluslararası hukuk diyeceğiz, diğer taraftan yabancı askerlerin eğitimini Türkiye'de yapacağız. Ellerine silah vereceğiz, Suriye'ye göndereceğiz. 'Gidin çarpışın, akşam gelin. Yaralanırsanız, size bizim hastanelerde bakarız' diyeceğiz. Türkiye'nin saygınlığına gölge düşüren bir politikadır bu. Bunun stratejiyle, akılla, mantıkla, engin diploması bilgisiyle yakından uzaktan ilgisi yoktur. Bu Türkiye'yi bataklığa sürükleme yoludur. Sokaktaki yurttaşın düşündüğü gibi siyasal iktidarın da düşünmesi lazım. Yurttaşımız savaş istemiyor. Barış varken niye savaş, niçin gözyaşı? Gençlerimiz savaşa gidecek, şehit düşecekler babaları gencecik çocukları mezara indirecek. Bundan sevinç duyacak kim? Hangi gerekçeye biz Suriye ile ilişkileri bu noktaya getirdik? Sayın Başbakan'a soruyorum, hangi gerekçeyle bu Suriye politikasını bu noktaya getirdin, hangi gerekçeyle? Efendim, '5 yurttaşımız öldü top mermisiyle'. Gereken yapıldı. Peki ben soruyorum, uluslararası sularda 9 yurttaşımız hunharca şehit edildi. Tezkere geldi mi? Gelmedi, niye gelmedi?"

'BENİ DELİĞE SÜPÜRÜRLER'

Irak'ta Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde, her yurttaşın gururunun incindiğini kaydeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Biz bunu unutamayız. Nota vermeye bile cesaret edemedi Başbakan. Yuttu onu. Çünkü kendisi şunu düşünüyordu, 'Her halde itiraz edersem beni deliğe süpürürler'. Bu anlayışta birisi bu ülkede başbakanlık yapamaz, işi özeti budur" diye konuştu.



EB(SU/SS)