CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir televizyon kanalında Sosyalist Enternasyonal toplantısındaki sonuç bildirgesi ile ilgili eleştirilere yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "Sosyalist Enternasyonal toplantısında hiçbir metnin altında benim imzam yoktur. Ama tartışılan o maddeye benim muhalefet şerhim var, muhalefet yazım var. Arkadaşlarımın da genel kurulda itirazları var. Bunlar tutanaklarda kayıtlı. Kürt sorunu; Türkiye'nin en temel sorunudur, en ciddi sorunudur. Her yurttaşın mutlaka çözülmesini istediği bir sorundur. CHP milletvekilleri gerekirse bu konuda aydınlarla, yazarlarla, çizerlerle bir araya gelecekler" dedi.

SORUN ÇÖZÜLDÜ

Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılması ve sonrasında yaptığı açıklamalarla ilgili eleştirileri değerlendirirken, "Herhangi bir sorun yok şuanda yani samimi olarak söylemek gerekirse. Sayın Aygün'ün yaptığı bazı açıklamalar doğrudur, bazı milletvekillerimizde rahatsızlık yarattı. Kendisiyle de konuştum. Kendisi de duyarlıkları anladığını ifade etti. Dolayısıyla sorun çözüldü" dedi.

İSTANBUL'DA DAHA FAZLA BELEDİYE BAŞKANI ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ

Yerel seçim çalışmalarına mayıs ayında başladıklarını kaydeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "İlk toplantımızı yaptık, stratejimizi belirledik. Geçen hafta tekrar İstanbul'da, daha doğrusu bu hafta içinde İstanbul'da bir toplantı daha yaptık. Orada da daha önceki çalışmaları biraz daha olgunlaştırdık belediye başkanlarımızla beraber. Biz yolumuza devam ediyoruz. Hedefimiz daha fazla belediye başkanı çıkarmak. İstanbullara sormak isterim; Trafik sorununuz kaç yıl geçti ve niçin çözülmedi? Bir İstanbullu 5 saatini arabasının içinde geçiriyorsa ve hala ben AKP'ye oy vereceğim diyorsa kusura bakmasın 5 değil, bir dahaki sefere 10 saat geçirecek demektir" diye konuştu.

SOSYALİST ENTERNASYONAL'DE HİÇBİR METNİN ALTINDA İMZAM YOK

Sosyalist Enteryonal toplantısı sonuç bildirgesinde yer alan bazı ibareler nedeniyle gelen eleştirilere yanıt veren Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Medyada bizim Sosyalist Enternasyonale katılmamız, benim başkan yardımcısı seçilmemden sonra bazı haberler çıktı. İşte orada Kürtlerle ilgili bir paragraf var. Bunun altına niçin Kılıçdaroğlu imza attı. Bir; hiçbir metnin altında benim imzam yoktur. İki; o maddeye muhalefet şerhim var, muhalefet yazım var. O yazının altında sadece benim imzam vardır. Üç; görüşülürken yardımcılarım söz aldı genel kurulda, karşı çıktılar, kabul etmediklerini söylediler. Bunlarda tutanaklarda var. Onun için bir gazetecinin araştırma yapmadan, doğrusu nedir arayıp sorgulamadan kafasına uygun ya ben böyle yazıyım nasıl olsa CHP'yi biz eleştireceğiz diye yola çıkarsa gelip böyle duvara çarpar. Ahlaklı olan önce araştırır, ahlaklı olan önce soruşturur, ahlaklı olan doğruyu bulduktan sonra yazar ve doğrusunu yazar. Ama bütün bunları bir tarafa bırakacaksınız sadece CHP'yi ve yönetimini eleştirmek için bunu koyacaksınız ortaya. Yok ki efendim. Şimdi ben dava açacağımda gazetecilere çok fazla dava açmak istemiyorum. Açacağım davayı buyur gelin bakalım benim imzamı bir gösterin ben bir göreyim. Bir göreyim bende merak ediyorum yani. Kim bu imza, nereye kim atmış imzayı? Bilinmeden hayal üzerine yazı yazmak yakışmıyor Türkiye'ye. 21'nci yüzyılın Türkiye'sine yakışmıyor. Araştırırsınız. Ben bizi eleştirmeyin anlamında söylemiyorum. Eleştirilebilir. Yani biz eleştirilere açığız zaten. Niye eleştiriyorsun diye kimseye de kızacak halimiz yok. Ülkede demokrasi var, bizi beğenirler, beğenmezler. Yalan söylemek doğru değil. Bakın, Afyon olayında da üzerine gitmemizin temel nedeni hükümetin yalan söylemesidir. Yetkililerin yalan söylemesidir. Araştırma bitmeden kaza diyorlar."



GÖ (RT)