Bugün görülen KCK/TM ana davasını izleyen Berlin Barosu Başkan vekili Bernd Hausler, Erbey'in bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

KCK/TM ana davasında 95'i tutuklu 152 sanığın yargılandığı davanın 55'inci duruşmasına bugün Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Aralarında Hatip Dicle'nin de bulunduğu 29 sanığın raporlu oldukları gerekçesiyle katılmadığı duruşmayı BDP Milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sebahat Tuncel, Nursel Aydoğan, Halil Aksoy, Özdal Uçer, geçtiğimiz günlerde KCK davasından tahliye edilen Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve Berlin Barosu Başkanvekili Bernd Hausler izledi.

AÇLIK GREVİ

Duruşmada kimlik tespitinden sonra söz alan sanıklardan Sara Aktaş, 12 Eylül uygulamalarının devam ettiğini öne sürerek şunları söyledi:

"Biz buna dikkat çekmek için 12 Eylül tarihinden itibaren tüm cezaevlerinde süresiz açlık grevi başlattık. Devlet bize imha ve inkar politikaları dayatıyor. İmralı'da Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, görüşmelerin sürdürülmesi ve koşulların düzeltilmesini istiyoruz. Ana dilde savunma hakkımızın tanınmasını istiyoruz. Bu talepler yerine getirilmezse açlık grevine devam edeceğiz."

Duruşmada daha sonra sanıklardan Berat Kandemir'in delil ikamesine geçildi. Bu sırada Kürtçe konuşmak isteyen Berat Kandemir'in mikrofonu kapatıldı. Berat Kandemir'in delil ikamesine duruşmaya verilen öğle arasından sonra devam edilecek.

İHD YÜRÜYÜŞ YAPTI

İnsan Hakları Derneği üyeleri de KCK/TM davasını protesto etmek için bir yürüyüş düzenledi. İHD Diyarbakır Şubesi önünde toplanan grup, taşıdıkları pankartlarla Diyarbakır Adliyesi’ne yürüdü. Adliye önünde basın açıklaması yapan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, davada insan hakları savunucularının yanı sıra belediye başkanları, siyasetçiler, aktivist, milletvekili ve sendikacıların yargılandığını söyledi. Türkdoğan, 3'üncü yargı paketinin tutuklama ile ilgili hükümlerinin ısrarla uygulanmadığını belirterek şöyle dedi:

"Şiddet eylemine karışmayan insanların bu şekilde uzun sürecek şekilde tutuklu kalmalarını doğru bulmuyoruz. Nitekim kanun da doğru bulmadığını ifade etti. Ancak kanunlar uygulanmıyor. AİHM’in içtihatları uygulanmıyor. Esasen çok özel bir yargılama biçimi devam ettiriliyor. Bu davada ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, siyaset yapma hakkı, haberleşme özgürlüğü hakkı yargılanıyor.Özel hayata müdahale edilemez kavramı ayaklar altına alınıyor."

SAVCINININ ÖLDÜRÜLMESİNE KINAMA

Tunceli’nin Ovacık İlçesi'nde şehit edilen Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun'a yapılan saldırıyı da kınayan Türkdoğan şöyle konuştu:

"İHD bunu kabul edilemez bir eylem olarak nitelendirmektedir. Yargılama faaliyeti devam ediyor. Dolayısıyla yargı mensuplarının hiçbir şekilde hissi davranmamaları ve hukuk kurallarını evrensel ilkelere uygun olarak yerine getirmelerini bekliyoruz. Burada yargılanan insanların hiç biri şiddeti onaylamıyor. Şiddet eylemlerini onaylamıyor ve bir an önce bu ülkeye barış gelmesini bekliyor."

MANDELA'NIN ÖDÜLÜ KCK TUTUKLUSU AVUKATA

Bu arada KCK/TM ana davasında 2009 yılından bu yana tutuklu bulunan İHD eski Şube Başkanı avukat Muharrem Erbey'in Avrupa Avukatları İnsan Hakları Enstitüsü(IDHAE) tarafından Ludovic-Trarieux 2012 İnsan Hakları Ödülü'ne layık görüldüğü açıklandı.

Bugünkü KCK/TM ana davasını izleyen Berlin Baro Başkanı Bernd Hausler Diyarbakır Barosu'nda bir basın açıklaması yaptı. Berlin, Roma, Lüksemburg, Paris ve Brüksel Baroları'ndan avukatların oluşturduğu Avrupa Avukatları İnsan Hakları Enstitüsü'nün bu ödülü ilk kez 1985 yılında Nelson Mandela'ya verdiğini belirten Hausler, bu ödülün Avrupalı avukatlardan insan hakları mücadelesi veren avukatlara verildiğini söyledi.

BARO BAŞKANI AKTAR; BAŞSAVCI'YA YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUZ

Daha sonra habercilerin sorularını yanıtlayan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Ovacık Cumhuriyet Başsavcısı'na yapılan silahlı saldırıyı kınadıklarını söyledi. Aktar, "İnsan yaşamına yönelen her saldıryı kınıyoruz. Bu saldırıyı da kınıyoruz. Biz tüm bunlardan acı çekiyoruz. Ölümlerin olmadığı koşulların yaratılmasını bekliyoruz. Bizim için yaşam hakkı kutsanması gerkendir. Son dönemlerde ölümün kutsandığı, yaşam hakkının sıklıkla ihlal edildiği günler yaşıyoruz. Ölümlerin durdurulmasını bekliyoruz."



FB,SS(GG/COŞ)