Mahkeme Heyeti, avukatların taleplerine ilişkin aldıkları ara kararları yaklaşık 40 dakikalık aranın ardından açıkladı. Ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Ali Alçık "Görülmekte olan davanın BDP'nin, Kürtlerin, Kürtçe'nin yargılanması veya BDP'nin kapatılması davası olmayıp, sanıkların silahlı terör örgütü yöneticisi ve üyesi oldukları iddialarına ilişkindir" dedi. Bilirkişi incelemesinde mahkemelerin görevli ve yetkili olmayarak dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi taleplerini reddeden mahkeme heyeti,davada BDP'nin yargılanmadığının altını çizdi. Mahkeme Başkanı sanıkların Kürtçe savunma yapma ve tercüman görevlendirilmesi talepleriyle ilgili olarak da, "Lozan Antlaşması'ndaki hüküm Türkiye'deki müslüman olmayan azınlıklara yöneliktir. Kürtler Lozan'da azınlık statüsüne alınmamıştır ve asli kurucu vatandaşlarıdır" diye açıklama yaptı.


TERCÜMAN ATANMASI TALEBİ REDDEDİLDİ


Alçık, "Mahkemelerde kişilerin ırkı, dini, inancı, mezhebi sorgulanmamaktadır. Mahkemelerde önyargı mevcut değildir. Anadili bir insanın kendini en iyi ifade edebildiği, en iyi kullandığı dil olduğu savunulabilir. Anadili Kürtçe olup da, Türkçe anlamayanların tercüman aracılığıyla ifadelerinin alındığı örnek bulunmaktadır. Yasa hükümlerine göre sanık mahkemede kullanılan dili anlamıyorsa tercüman kullanılır. Ancak bu sanıkların Türkçe'yi anlamamalarına bir engel yoktur. Sanıklar, Türkiye'de doğup büyümüşler, okula gitmişlerdir. Suçlamaları anlayabilecek durumladırlar. Anadilde savunma talebinin hiç bir yasal dayanağı, hukuki temeli yoktur" dedi. Uluslararası sözleşmeler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlar ve iç hukuktan örnekler veren Alçık, sanıkların Kürtçe savunma yapma ve tercüman görevlendirilmesi taleplerini reddetiklerini açıkladı. Mahkeme Başkanı Alçık, sanıkların meramını anlatabilecek düzeyde Türkçe bildiğinin altını çizdi.


İZLEYİCİLER DURUŞMA SALONUNDA SLOGAN ATTI


Tahliye taleplerinin 29 Haziran'da değerlendirildiğini ve tutukluluğunun devamına karar verildiğini belirten Mahkeme Başkanı Ali Alçık, 13 Temmuz'da tutuklulukla ilgili durumun yeninden değerlendirileceğine bu aşamada tutuklulukla ilgili durumun yeninden değerlendirilmesine yer olmadığını ifade etti. Alçık ayrıca, duruşma salonunda ses ve görüntü kaydı yapılması, bu tür kayıtları yapan cihazlarla içeri girilmesinin de yasak olduğunu hatırlattı. Bunun üzerine söz alan tüm sanıkların avukatı Hüseyin Boğatekin taleplerinin yarına kadar tekrar değerlendirilmesini tekrar talep etti. Avukatlar daha sonra duruşma salonunu topluca terk etti. Bu sırada izleyciler "Baskılar bizi yıldıramaz, direne direne kazanacağız" şeklinde slogan atarak alkışlar ve zılgıtlar çekti. Bu olay üzerine komandaların izleyicilerin bulunduğu bölümün önünde dizildikleri görüldü. Duruşmaya 10 dakika ara verildi.


DURUŞMA SANIKLARIN KİMLİK TESPİTİ İLE DEVAM EDİYOR


Aranın ardından mahkeme başkanı Ali Alçık, sanıkların ve izleyicilerin yuhalamaları üzerine duruşmaya ara verdiklerini belirterek, güvenlik ve duruşma düzeni açısında bugünkü duruşmanın izleyicisiz olarak devam edeceğini açıkladı. İddianamenin kabul kararını okuyan Mahkeme Başkanı Ali Alçık daha sonra sanıkların kimlik tespitine geçti. Duruşma da isimleri okunan sanıklar mahkeme başkanının sorularına kürtçe cevap vermesi üzerine Mahkeme Başkanı Alçık, "Sanığın Kürtçe konuştuğu görüldü ve mikrofon elinden alındı" diyerek tutanaklara geçirdi. Duruşma tutuklu sanıkları kimlik tesptinin yapılması ile devam ediyor.


(BB)