Kayseri Baro Başkanlığı adına yapılan yazılı açıklamada, terörle mücedelenin, günübirlik planlar, toplantılar, günü kurtarmaya yönelik açıklamalar ve timsah gözyaşlarıyla yürütülemeyeceğine dikkat çekilerek şöyle denildi:

''Terörle mücadele, süreklilik ve kararlılık arz eden planlarla, kesintisiz yürütülen bir program ve azimle icra edilir. Terörün nihai hedefi, Türkiye'yi bölmeyi aşıp, kürsel planlarla Türkiye'yi ele geçirmeye yönelmiştir. Ana dilde eğitim, seçmeli ders, üniversite bölüm ve kürsüleri, yeni anayasa gibi isimler altında toplum yavaş yavaş alıştırılarak, terörün siyasallaşmasına zemin hazırlanarak, terör her geçen gün ve adım hedefine yaklaşmaktadır.''

Açıklamada, "Terörist başına ev hapsi, terör müzakerelerinin usul önerileri, Oslo görüşmeleri, açılım, Habur soytarılığı, çadır mahkemeleri, akil adamlar önerileri terör örgütünü cesaretlendiriyor" denildi.

Baronun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

''Oslo görüşmelerinin 9'uncu maddesinde yazılı olduğu iddia olunan, terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin savaş suçuyla yargılanacağı iddiaları, güvenlik güçlerinin teröristlere adeta ateş açmaktan korkar hale getirilmesi sonucu yaşanan Pınarbaşı saldırısı, Genelkurmay Başkanı'nın terör örgütü yöneticisi iddiasıyla tutuklanıp yargılanması, Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz'ün Diyarbakır'da diğer subaylarla birlikte tutuklu bulunmaları; adeta akıl tutulması yaşanan bir ülkede, terörle mücadele edildiğini hiç kimse iddia edemez. Türk milleti ile Türk ordusu arasındaki bağları koparmaya yönelik eylem ve söylemler bir süreden beri artarak sürmektedir.Türk ordusu, çete, terör ve suç örgütü gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Türk ordusu ve Türk milleti üzerinde, bu suretle kirli bir savaş yürülmektedir.''



VD(OE/CK)