Çaycuma İlçesi girişinde bulunan 255 metre uzunluğundaki Çaycuma Köprüsü'nün cuma günü saat 15.30'da, 48 metrelik bölümünün çökmesiyle, alttan geçen Filyos Çayı'na düşen otomobildeki 2 kişi kendi imkanlarıyla araçtan çıkıp kıyıya yüzerek kurtulurken, 10 kişinin bulunduğu köy minibüsü ile o sırada köprüden yaya olarak yürüyen 5 kişi suda kayboldu. Aralarında Çaycuma Belediye Başkanı AK Parti'li Mithat Gülşen'in babası Kemal ve yeğeni Sezgin Gülşen'in de bulunduğu kayıp 15 kişiyi bulmak için iki gündür sürdürülen arama çalışmalarına bu sabahtan itibaren yeniden başlandı.

ARAMALARA MADENCİLER DE KATILDI

Faciadan sonra Çaycuma'ya sevk edilen 73 kişilik ekiple sürdürülen arama ve kurtarma çalışmalarına bu sabah Türkiye Taşkömürü Kurumu Tahlisiye İstasyonu'ndan 20, belediyeden de 17 kişilik ekip de destek verdi. Gruplara ayrılan 110 kişilik ekipte yer alan Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Deniz Polisi ekipleri çayın denize dökülen bölümlerinde, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ile diğer ekipler, köprüden denize kadar yaklaşık 20 kilometre olan çayda botlarla ve çay kenarlarında da karadan tarama yaptı.

43 SAAT SONRA CESET BULUNDU

Havadan arama çalışmalarına katılan helikopterden, bugün saat 10.30 sıralarında, yıkılan köprüden yaklaşık 11 kilometre uzaklıkta çayın kenarındaki sazlık alanda bir ceset tespit edildi. Bölgeye yönlendirilen İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekipleri, botla cesedin bulunduğu yere ulaştı. Çıplak haldeki ceset, botla kıyıya çıkarıldı. Cumhuriyet Savcısı'nın incelemesinin ardından ambulansla Çaycuma Devlet Hastanesi morguna kaldırılan cesedin, minibüsteki yolculardan Meryem Başören'e ait olduğu saptandı.

Meryem Başören'in cesedinin bulunduğu yerde bir de kast bulundu. Görgü tanıkları yıkılan köprüden Filyos Çayı'na bir de motosikletlinin düştüğünü gördüklerini söylemişti.

AFAD MÜDÜRÜ: DEBİ ÇOK YÜKSEK, ALIR GÖTÜRÜR

Zonguldak İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ahmet Güngör, cesedin, havadan çayda tarama yapan helikopter tarafından görüldüğünü söyledi. Güngör, arama çalışmalarının cesedin bulunduğu bölgede yoğunlaştırıldığını bildirdi.

Derinliği 3 ile 10 metre arasında değişen çayda debinin çok fazla olduğunu belirten Güngör, "Akıntı da kuvvetli olduğu için suyun yanına yaklaşılamıyor. Üstten gözlemleme yöntemiyle bakılıyor. Sığ kesimlere botla dalgıçlarımız girdi. Ama asıl bakılması gereken yerlerde suyun debisi çok yüksek. Buraya insanları sokma şansım yok. Alır götürür. Dalgıçlar giremiyor. Yani doğanın karşısında insan bazen böyle çaresiz kalıyor" dedi.

"MİNİBÜS KUM ALINAN ÇUKURDA OLABİLİR"

Çöken köprüden Filyos Çayı'na düşen minibüsün, her biri 200 topluk tabyalar altında olduğunu sanmadığını belirten Güngör, "Minibüsün çayda sürüklendiğini görenler var" dedi. Ahmet Güngör, minibüs yolcularının cep telefonlarından sinyal alınamadığını belirterek şunları söyledi:

"Zaten, cep telefonu suya düştüğü zaman iflas etmiş durumdadır. Ben minibüsün köprünün altında olacağına ihtimal vermiyorum. Büyük ihtimalle sürüklendi. Bizim Çevre Müdürü ve Müdür Yardımcısı, minibüsü sürüklenirken gördüklerini bir kaç kişiyle teyit ettiler. Fakat biz araçla koştuk yetişemedik. Derede kumu alınmış yerler var. Minibüs oralardan birine düşmüş olabilir."

DOLGU ÇALIŞMASI YAPILIYOR

Kayıp diğer 14 kişiyi arama çalışmaları sürürken, bir yandan da Çaycuma Köprüsü'nün yıkılan ve altında minibüsün olabileceği ihtimali üzerinde durulan her biri 200 ton ağırlığındaki 2 beton bloğu kaldırmak için hazırlık yapılıyor. Bu blokları kaldırmak için kullanılacak vincin köprüye zarar vermemesi için önlem alınıyor. Bunun için de çöken tabyaların bulunduğu yere vincin ulaşması için çayda dolgu çalışması ve zemin sağlamlaştırılması yapılıyor.

Yetkililer, dolgu çalışmasının tamamlanmasından sonra vincin getirilerek, köprüye zarar vermeden tabyaların kaldırılacağını ve altında olduğu sanılan minibüsün ve kayıpların çıkarılacağını söyledi.

KAYIP YAKINLARI TEPKİLİ

Filyos Çayı'nda arama çalışmalar sürerken, kayıp yakınlarının da köprünün çevresinde endişeli bekleyişi sürüyor. Köprüden düşen yayalar arasında bulunan 34 yaşındaki Hayriye Güner'in kayınvalidesi Mürüvet Güner, "Yeterli çalışma yapılmıyor. Bugün 3'üncü gün. Bekliyoruz. Hala bir haber yok. Hala yol yapmaya çalışıyorlar. Ama biz umutla bekliyoruz" dedi.

Hayriye Güner'in, köprünün üzerindeyken kendisine 'Köprüdeyim geliyorum' mesajı attığını belirten kızı 13 yaşındaki Vildan Güner, telefonuna ''Canım annem' diye kaydettiği annesinin bu mesajına bakıp gözyaşı döktü. Vildan Güner, şunları söyledi:

"Okuldan gelince saat 15.10'da annemi aradım. Annem, 'SEKA'nın oradayım geliyorum' dedi. Okuldan tişört istemişlerdi. Annem onu almak için çarşıya gitmişti. Bana tişörtü bulamadığını söyledi. Ardından da saat 15.27'de, 'Geliyorum, köprüdeyim' şeklinde mesaj attı. Sonra annem gelmeyince endişelendim ve babamı aradım. Köprünün çökeceği hiç aklıma gelmemişti."