24 Aralık 2010'da merkez Seyhan İlçesi Akkapı Mahallesi'nde meydana gelen olayda, mobilya ustası Muzaffer Zerentürk, annesiyle birlikte oturan kardeşi Mustafa Zerentürk'ün evine gitti. Muzaffer Zerentürk, kardeşine, "Karnım aç, bana biraz para ver" dedi. Mustafa Zerentürk de parasının olmadığını belirtip, "Param yok ama yemek hazırlayacağım, birlikte yiyelim" dedi. Bunun üzerine kardeşler arasında kavga çıktı. Muzaffer Zerentürk, iddiaya göre duvarda asılı olan av tüfeğini alarak kardeşine doğrulttu. Boğuşma sırasında tüfek ateş aldı ve Muzaffer Zerentürk göğsünden vurularak, olay yerinde öldü.

Ağabeyini öldürdükten sonra polise teslim olup, tutuklanan Mustafa Zerentürk hakkında 'öz kardeşini öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Mustafa Zerentürk, Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar duruşmasına çıktı. Olay anını hatırlayamadığını belirten sanık Zerentürk, "Duvardaki tüfeği alıp bana ateş etmek istedi. Ama sonrasını hatırlamıyorum. Tüfek nasıl ateş aldı, nasıl vuruldu bilmiyorum" diyerek kendini savundu. Mahkeme başkanının daha önceki ifadelerini hatırlatması üzerine ise "Vallahi hatırlayamıyorum" dedi.

Sanığın annesi Muteber Zerentürk ise ağlayarak "Çok akıllı bir çocuk. Karıncayı dahi incitmez. Ben onu öksüz büyüttüm. Bu benim tek varlığım. Şikayetçi değilim. Olay nasıl oldu görmedim" diye ifade verdi.

Tanık olarak dinlenen ailenin kızı Hülya Atalmış ise "Ölen kardeşim Muzaffer Zerentürk, madde bağımlısı olduğu için çevresindekilere saldırırdı. Uyuşturucu madde almak için para ister, verilmediğinde olay çıkarırdı. 2006'da beni de falçata ile yaraladı. Aylarca tedavi gördüm. Sonra korktuğum için oturduğum yerden taşındım" dedi.

Mahkeme heyeti, Mustafa Zerentürk'e önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi. Bu ceza cinayeti tahrik altında işlediği için 18 yıl, duruşmalardaki iyi halinden dolayı da 15 yıla indirildi. Sanık, verilen cezaya sessiz kaldı.