Saadet Partisi Yıldırım İlçe Teşkilatı tarafından Yıldırım Spor Kompleksi’nde düzenlenen Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın ölümünün 1’nci yıl dönümünü anma programına Genel Başkan Prof. Dr. Mustafa Kamalak katıldı. Program öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kamalak, Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’ın görüşlerinden Türkiye’nin yeterince yararlanmadığını söyledi.

İSLAM BİRLİĞİ BAKANLIĞI KURACAĞIZ

Fransız Parlamentosu tarafından kabul edilen Ermeni Soykırımı İnkar kanunun ile ilgili eleştirilerde bulunan Kamalak, Saadet Partisi dışında tüm partilerin Fransa ile işbirliği yapmakta ısrar ettiğini kaydetti. Avrupa Birliği Bakanlığı’nın da doğru olmadığını belirten Kamalak, “AB Birliği Bakanlığı kurmuşlar. Biz ‘hayır’ diyoruz. ‘İslam Birliği Bakanlığı’ kuracağız. İnşallah. Erbakan Hocamızın hedefinde de bu vardı” dedi.

Saadet Partisi içinde Fatih Erbakan’ı destekleyenler arasında çekişme yaşandığı söylentilerini de değerlendiren Kamalak, söylentiler doğru olmadığını, Fatih Erbakan’ın hala genel başkanlık görevine devam ettiğini belirtti.

HİÇ KİMSE LAYÜSEL DEĞİLDİR

Bir basın mensubunun ‘Fidan Yasası olarak anılan MİT Yasası’nın çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna Kamalak, “Yanlış buluyorum. Anayasa aykırı görüyorum. Anayasa’nın 138’nci maddesinin 3’ncü fıkrasına göre, ‘Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde, yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz. Görüşme yapılamaz. Veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. ’Sayın Başbakan, ‘Bu Milli İstihbarat görevlileri kanunu ihmal etmedi görev yaptı’ diyor. Görev yapabilir. Ama hiç kimse layüsel değildir. 17 bin küsür faili meçhulden bahsediliyor. O faili meçhullerin failleri de görev yapıyordu. Şu an toprak kazıldıkça iskeletlere rastlıyoruz. Cesetler çıkıyor. O insanları vuranlarda belirli yerlerden aldıkları emir icabı görev yapıyordu. Hukuk devletinde hiç kimse ama hiç kimse layüsel değildir. Anayasaya göre yargıda yanlışlık varsa. Yargı kendi içinde düzeltmelidir. İdarenin içerisinde yanlışlık varsa bunu idari organlar düzeltecek. Yasama organı yanlış yaptığında yine yasalar düzenler. Bu anayasayı ben yapmadım. Ceza Muhakemeleri Kanunun 150’nci maddesini bu iktidar çıkardı. Yürürlüğe koydu. Oradaki hakimler ve savcılarda bu iktidar zamanında atandı” dedi. 

‘28 Şubat süreci ile ilgili başlayan soruşturmalara parti olarak nasıl bakıyorsunuz?’ şeklindeki sorusuna ise SP Genel Başkanı Kamalak şöyle yanıt verdi: “Bu konuda herkesin ders alması gerekiyor. Emperyalist güçler özelikle Amerika önce bir kısım kişi ve kurumları suç işlemeye teşvik ediyor. Suç işletiyor. Bu kişi veya kurumlar. Kendisine hizmette kusur ettiği takdirde. Daha önce yaptığı suçları gerekçe göstererek üzerine çullanıyor, eziyor. Saddam Hüseyin, Adnan Menderes, Kenan Evren Amerika’nın işine yaramadığı zaman cezalandırıldı. Ergenekon olayı nedeniyle yargılanan subayların çoğu Amerika’dan burs almıştır. Ama 1 Mart Irak Tezkeresi’ne olumsuz yaklaşmışlardır. Asker Amerika’ya bağlılığını bu anlamda ispatlayamadı. Kozmik Odalardaki belgelerin Amerika’nın izni olmadan Türk polisinin veya sivil ekiplerin ulaşabileceğine ihtimal veriyor musunuz? Ergenekon olaylarına karışan askerlerin suçu yok mu? İşte Amerika önce suç işletiyor sonra bu suçları dayanak yapmak suretiyle cezalandırma yoluna gidiyor. 28 Şubat’ın tabiiki desteklenir tarafı olamaz. Mümkün mü? Ergenekon olayını sevinmemiz mümkün mü? Buradan sesleniyoruz. ‘Ey Türk askeri sen bu milletin gözbebeğisin, ama oyuna gelme. Milletine ters düşme’. Ordunun içindeki bir kısım cunta Türk ordusunu adeta Yeniçeri Ocağı’na dönüştürmenin mücadelesi verdi. Tarihe baktığımızda Yeniçeri bir bakıma eli silahlı askeri bir parti idi. Cuntaya baktığımızda da 1960’ta Menderes’i deviriyor. Başkalarını getiriyor. 12 Mart Demirel’i deviriyor. 12 Eylül’de yine Demirel’i deviriyor. 28 Şubat Erbakan’ı deviriyor. Umuyoruz ki bu olaylar askerimizle yüce milleti tekrar hakikat noktasında buluşturur.” 



SÇ,FK (FK/RT)