KESK'e bağlı Eğitim-Sen üyesi 40'a yakın kadın, kadına yönelik şiddetti protesto etti. Meşaleler yakıp, sloganlar atarak Hüseyin Kahya Parkı'na yürüyen kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün resmi tatil ilan etmesini istedi. Grup adına burada basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Kırıkkale Şube Sekreteri Ayşe Acı, her gün bir kadın cinayetiyle güne başladıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Erkeklerin sevgisi her gün içimizden bir kız kardeşlerimizi alırken, herkes üç maymunu oynuyor. 2011’de 257 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Herkesin gözü önünde bıçaklandı, kurşunlandı, toprağa gömüldü, yakıldı, intihara zorlandı. Bu kadınların birçoğu öldürüleceklerini biliyorlardı; çığlık atıp, yardım istediler, savcılara, polislere başvurdular. Ama ne yazık ki, yargı, dilekçelerini gördüğü halde işlem yapmadı, polis, katili evine yolladı, bakanlar 'münferit' dedi, meclis gözünü kapadı, akrabaları gizledi, sokaktan geçenler umursamadı. Böylelikle hepsi kadınların katline suç ortağı oldu. Kadınları öldürenler 'haksız tahrik' indiriminden yararlandı. Başta N.Ç. davası olmak üzere birçok davada kadınları öldüren, tecavüz eden erkeklere ceza vermemek için elinden geleni yaptı hakim ve savcılar. Üstelik bunu ailenin ve toplumun namus’unu korumak adına yaptılar. Kadını parçalayıp çöp kutularına atanlar, takım elbiseyle duruşmaya çıktılar diye iyi halleri nedeniyle indirim aldılar."

'Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum, üç çocuk doğurun' telkinlerinde bulunan bir başbakana sahip olduklarını kaydeden Avcı, şöyle devam etti:

"Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin' diyen bir bakana, mini etek giyen kadınlardan tahrik oluyorum diyen bir profesöre, 13 yaşındaki bir kız çocuğunun kendi rızasıyla erkeklerle birlikte olduğuna karar veren Yargıtay üyelerine; karakolda kadını dövüp sonra ondan şikayetçi olan polislere ve tüm bunları yapıp tahrik ve iyi hal indirimi alanlara sahip bir ülkede yaşadığımızı biliyoruz. Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için yasal düzenlemelerin yanı sıra bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunun farkındayız. Kadınlar söz konusu olduğunda, hele ki örgütlü kadınlar söz konusu olduğunda devletin-hükümetin ne kadar kıyıcı olabileceğini deneyimlerimizle biliyoruz. Kadın cinayetleri son bulana dek sokaklardayız, haykırıyoruz! Yaşam hakkımız engellenemez." 



EG(FK/İD)