"En büyüğk riskler büyük şehirlerde yaşanıyor. geleneksel aile yapısında modern aile yapısına geçişlerde veya tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişlerde bu olaylar daha çok yaşanıyor. Bu yüzden 14 ilde bunu yaptığımız zaman Türkiye'nin genelinde daha büyük bir hakimiyet sağlayacağızı düşünüyoruz. İşallah bu koruyucu ve önleyici hizmet bakımında önemli bir merkez olacak. Ama koruyamadığımız ya da önleyemediğimiz zaman, nasıl cezalandıracağız, nasıl destekleyeceğiz? Konuk evleri sayımız, ilk adım merkezlerimiz kendi içinde bütüncül bir bakışla yolumuza devam ediyor. 1,5 yıl önce emaneti teslim aldığımızda konuk evi yatak kapasitemiz bindi. Son 10 ayda 20 konuk evini hayata geçirdik. 850 yatağımızı son 10 ayda artırdık. Bu çok önemli bir kapasite artışı ve İlk Adım merkezlerimizde genişletiyoruz. Kendi içinde bütüncül bir bakışı ortaya koyuyoruz. Şiddet istemiyoruz, hiç kimse şiddet yaşasın istemiyoruz. Sevgi ve merhamet butonlarını güçlendirmek ve sevginin, merhametin ve vicdanın güçlendiği bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Ama böyle olmuyorsa, bir takım ihtiyaçları gidermek bizim boynumuzun borcu. Bize verilen emanetin bir gereği olarak bakıyoruz."

"ÇOCUĞA VE KADINA ŞİDDET UYGULAYANLARI LANETLİYORUM"

Açılışta yaptığı konuşmasında "Şiddetin her türlüsü cehaletten doğar, cehaleten beslenir" diyen Emine Erdoğan, cehaletin en büyüğünün yaradılşmışların en şereflisi olan insanın değerini bilmemek olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:

"Şiddete karşı mücadele etemek için öncelikle insan olarak birbirimize değer vermeli, birbirimize karşı anlayışla, hoşgörü ile davranmalıyız. Elinde çekiçten başka birşey olmayanlar, her şeyi çivi olarak görürler. Çocuk yaşlarında itibaren şiddetle karşılaşanlar, şiddete maruz kalanlar, şiddete şahit olanlar daha sonrada karşılaştıkları olayları şiddet ile çözmeye yönelebiliyorlar maalesef. Şiddet ile eğitimsizlik arasında elbetteki yakın bir ilişki var. Ama buradaki eğitim sadece diploma sahibi olmayı anlatan bir eğitim değildir. Burada söz konusu olan zihinlerin eğitimidir, kalplerin eğitimidir, vicdanların eğitimidir. Böyle bir eğitimde ancak sağlıklı aile ortamlarında verilebilir. Şüphesiz şiddetin en bayağısı, kadınlara ve çocuklara yönelendir. Bugün dünya üzerinde pekçok çocuk ve kadın fiziksel ya da psikoloji şiddete maruz kalıyorlar. Şiddet her kime yönelirse yönelsin kötüdür. Ama masum çocuklara ve kadınlara yöneldiğinde insanlık dışıdır. Buradan bir kez daha şiddeti ve şiddet uygulayanları kınıyorum. Çocuğa ve kadına şiddet uygulayanları ise buradan lanetliyorum. Şiddetin panzehiri o sıcak aile yuvasında. Bize kazandırılan sevgidir, saygıdır, hoşgörüdür, merhamettir. Şartlar ne olursa olsun, hepimiz bu değerlerin, sözcüsü, savunucusu, yaşatıcısı olmalıyız. Ülkemizde son dönemde çok önemli düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Ben bu alanda yürütülen reformların hız kesmeden sürdürüleceğine canıyürekten inanıyorum. Bu alanda atılan en büyük adım 8 Mart 2012 tarihinde kabul edilen Kadının ve Aile Korunması kanunudur. Bugün burda bu kanun uyarınca kurulan şiddet önleme merkezlerinin açılışını gerçekleştiriyoruz."

Erdoğan ve Şahin daha sonra kurdele keserek 'KOZA-Şiddet Önleme Merkezleri'nin açlışını gerçekleştirdi.