Dava konusu olay, geçen yıl Eylül ayında Alsancak Ali Çetinkaya Bulvarı, 5 numarada meydana geldi. Eşinden ayrıldıktan sonra 6 yaşındaki oğlu ile annesinin yanında kalmaya başlayan 27 yaşındaki E.Ç., liseden beri tanıdığı kız arkadaşı F.D.'nin daveti üzerine Alsancak semtindeki arkadaşının çalıştığı bara gitti.

Burada kız arkadaşı ile eğlenen E.Ç.'nin yanına gelen bar sahibi 38 yaşındaki M.G., güzel bir kadın olduğunu söyleyip yanında garson olarak çalışması için teklifte bulundu. Teklifi kabul etmeyen E.Ç.'ye iddiaya göre tuzak kuran kız arkadaşı ve bar sahibi, kendilerine ait eve götürdü. Kısa süre sonra içeriye giren bar sahibi M.G., 31 yaşındaki H.G.'nin ve F.D.'nin gözleri önünde, E.Ç.'yi dövmeye başladı.

Bir süre sonra banyoya götürülüp üzeri ıslatılan E.Ç.'nin, yine dövülerek işkenceye maruz kaldığı ileri sürüldü. Bar sahibi M.G.'nin, yediği dayağın etkisiyle kısa süreli baygınlık geçiren E.Ç.'nin çantasındaki parayı aldığı, ayrıca H.G.'ye de tecavüz etmesi için talimat verdiği öne sürüldü. Sabaha kadar 7'nci kattaki dairenin kiler bölümünde kilitli tutulan E.Ç., bir fırsatını bulup pencereye çıkarak intihar girişiminde bulununca ve polise şikayet etmeyeceğini söyleyince, serbest bırakıldı.

Evine giden E.Ç., daha sonra Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. E.Ç.'nin hastane odasında ve taburcu olduktan sonra çekilen görüntüleri de gördüğü işkenceyi gözler önüne serdi.

Barda garson olarak çalışmadığı için işkenceye maruz kaldığını yönünde polise ifade veren E.Ç.'nin, şikayeti üzerine polisin soruşturma başlattı. 3 kişi ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

18'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına müşteki E.Ç., avukatı Ayşe Ayaz ile haklarında 'Cinsel saldırı, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve hakaret' suçlarından 8 ile 21 yıl arasında hapis cezası istenen sanıklar M.G. ve H.G. ile avukatları Kurtuluş Kanat katılırken, F.D. gelmedi. Ayrıca duruşmayı AB, üyesi ülkelerde görevli hukukçular da girip izledi. Avrupalı hukukçuların duruşma sırasında sık sık not aldığı görüldü.

Her iki sanık da suçlamayı kabul etmedi. Barın işletmecisi olduğunu söyleyen M.G., “O gece barda oturup içki içtiler. Ben yanlarına hiç gitmedim. Bir ara E., tabureden yere düştü. Evde içki içmeye devam ettik. E.Ç., evde bana hakaret etti. Ertesi gün kalkıp, hep birlikte kahvaltı yaptık. Hatta E., benden yaptıkları için özür diledi” dedi. H.G. de aynı yönde ifade verdi.

DURUŞMADA AĞLAYINCA SANIKLAR ÇIKARILDI

Duruşmada sürekli ağlayan müşteki E.Ç.'ye destek için hakim Nevzat Özsoy, tarafından psikolog çağırıldı. Psikolog Derya Şengül Öner, müştekinin yaşadıklarını aktarırken sürekli ağladığını, ifade sırasında sanıkların bulunmamasının yararlı olacağını belirtti. Bunun üzerine hakim, sanıkları salondan çıkarttı. İfadesinde sürekli ağlayan E.Ç., “Ben F.D.'yi 8 yıldır tanıyorum. 2.5 yıldır da görüşmüyordum. Olaydan önce son beş gün devamlı beni arayıp çalıştığı yere davet ediyordu. Bara gidip birlikte alkol alıp oturduk. Ben eve gitmek için taksi çağırdım. F.'nin ısrarı üzerine evine gittim. Kısa bir süre sonra M.G., eve geldi. Koltukta yanıma oturup, beni öpmeye çalıştı. Kalkmak istediğimde kolumdan tutup tekrar oturtuyordu. Karşı çıktığımda da bana tokat atıyordu. Benim üzerimdeki giysileri çıkartmaya çalıştı. Ben gömleğini yırtıp, kolunu ısırdım. Ardından diğer sanık da eve geldi. M.G., benim saçımdan tutup banyoya götürdü. F., ile ikisi burada beni dövdü. Bana şikayetçi olmam halinde anneme ve çocuğumun hayatının tehlikeye gireceğini söyledi. Bu olayın ardından sürekli psikolojik tedavi gördüm” dedi.

Hakim, E.Ç.'nin ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı'na sevk edilmesine, duruşmaya gelmeyen sanık F.D.'nin zorla getirilmesine karar verip, duruşmayı erteledi.

Duruşma bitiminde AB ülkelerinden gelen hukukçular müşteki E.Ç.'nin avukatı Ayşe Ayaz'a yargılamanın neden bu kadar geç başladığı yolunda sorular sordu.



BK(İÖ/AAA)