Kendisini fanatik değil takımına gönülden bağlı bir kişi olarak nitelendiren Çiçek, rakip takım taraftarları ile aralarında hiç bir gerginlik olmadığını, en iyi arkadaşlarının Fenerbahçeli, Beşiktaşlı olduğunu anlattı. Çiçek, o ortama üzerindeki forma, t-shirt, atkı, bere, saat, çanta ve benzeri eşyalarla girerken her fırsatta dostluğu ön planda tuttuğunu vurguladı.

Erol Çiçek, kutsal topraklarda Mekke ve Medine'ye Galatasaray forması ile gidecek kadar da koyu Galatasaraylı olduğunu söyledi. Erol Çiçek, ziyaret ettiği kutsal topraklara Galatasaray forması ile gitmenin aklına nereden geldiğini anlatırken şöyle dedi:

"Hep aklımdaydı. Hiç aklımdan da çıkmamıştı Galatasaray. Umre seferimiz oldu; Allah'ın izniyle gittik. Orada da şimdi farklı olmak ve o renkleri de orada göstermek adına zaten formam her zaman çantamdadır. Zaten Kabe'yi görünce mest oluyorsun. Kabe'nin etrafında tavaf ederken, namaz kılarken dini vecibelerimi Galatasaray formasıyla yapmak aklıma geldi. Türkler beni öyle görünce farklı karşıladılar. Orada tektim. Bir ben vardım formalı. Yabancı takımlardan vardı. Ama bizim Türk olarak pek herhalde dikkat edilmiyordu. Galatasaraylı görünce birden yanıma gelenler de oldu; 'Vay güzel, formayla burada hem de' dediler. Güzeldi yani. Her zaman aklımdan geçen şeydi çok da sürpriz değildi."

"ÖNCE EŞİM SONRA GALATASARAY"

Genel olarak bambaşka bir Galatasaray aşkı taşıdığını anlatan Erol Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her yerde her alanımda Galatasaray vardır. İlk önce aklıma her zaman Galatasara gelir. Bu konuyu eşimle konuşurken: Vazgeçemeyeceğim şeyler arasında birinci sen, ikinci  Galatasaray gelir diyorum. Bu sıralama değişmiyor. Sadece Kabe'de Mekke'de değil her zaman formam üzerimdedir. Eşim, arkadaşlarımla beraber her zaman gezerken takım olarak giyiyoruz. Diğer takımdan olanlar da ertesi gün bizim gibi giymeye başlıyor. Antalya'da bir otelde bir Alman aile geldi. 'Sizinle tanışmak istiyoruz' dediler. 'Neden?' diye sorduğumda; 'Biz de Galatasaraylıyız siz böyle sürekli giyiniyorsunuz biz de sizinle tanışıp muhabbet etmek istiyoruz' dediler. Beni bu halimle görenler şaşırıyorlar. Galatasaray'ı biz sadece evde sevmiyoruz ki her yerde seviyoruz destekliyoruz. Öyle bir kötü tepki değil ama 'Bu kadar mı çok seviyorsun?' diye sorular sürekli geliyor."

Mahmutbey'de bir gelinlik ve modaevinin sahibi olan  Erol Çiçek'in işyerindeki uygulamaları da sıradışı. Çalışanlarının yaz kış Galatasaray forması giydiği, işyerinde aslan biblolarının süslediği masa sarı kırmızı renklerde boyanmış, koltuklar, gelinlik kılıfları hatta ıslak mendil paketi bile aynı renklerde tasarlanmış halde bulunuyor.

Nişanlısı Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Trabzonlu olanın damat adaylarını mağazanın sarı kırmızı merdivenlerinden çıkarmak için epey dil dökmeleri gerektiği ifade eden Erol Çiçek bu konuda şöyle dedi:

"Gelinlik üzerine sektörümüz; bayanlara yönelik. Bayanlar bu konuda pek sıkıntı olmuyor. Biz giyerken elemanlarda istedi. Zaten fenerli olan bi eleman gelip o pozisyonda çalışmıyor. Geldikleri zaman söylüyorum; Bizim çalışma sistemimizde bu formayla çalışıyoruz. Olumlu karşılayan da var ama ekmeğini kazanmak adına herkes kabulleniyor. Elemanlarımı maç çıkışlarında eğlencelere götürüyorum. Düşünün bir işyerinde 10 kişisiniz, 9 kişi aynı takımda 1'i farklı bile olsa o 9'una ayak uyduruyor. Geldiklerinde müşterilermiz de o atmosferi görünce farklılığımızı hissediyor. Hatta müşterilerimiz geldiğinde 'Ben de Galatasaraylıyım bana indirim yok mu?' diyor. O zaman 'İspatla. Nasıl Galatasaraylısın bir fotoğrafını göster diyorum. O zaman onlara güzel bir indirim yapıyoruz' diyorum. Bazen takım konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Fanatik eşler geldiği zaman 'Biz o koltuğa oturmayız' diyor ama o esnada gelin hanım ağır basıyor. 'Bırakalım ticarete sporu karıştırmayalım. Biz aslında ne kadar rakip olsak da dostuz, arkadaşız' diyerek arabuluculuk yapıyorlar. Müşterinin tepkisine göre dikkat ediyoruz. Bizim anlayışımızı gördüğü zaman memnun kalıyorlar. O sırada fiyatta yardımcı oluyoruz konu para olduğu zaman orada ben Galatasaraylıyım diye bağırabilir de."

Erol Çiçek, Galatasaraylılığın gönül işi, olduğunu, işin içine maddiyat girmediğini, karşılıksız bir sevginin söz konusu olduğunu kaydederek, "Taraftar olarakda iyi olan her şeyin arkasındayız. Güzel ortam yakalarsak Fenerbahçe, Beşiktaş olsun sonuçta arkadaşlarımız var. Stada girince herkes kimlik değiştiriyor" dedi.

Aslı ve Erol Çiçek çiftinin 19 yaşında Okan ve 15 yaşında Erolcan adlı iki oğlu bulunuyor. Çiçek, eski futbolcu Okan Buruk'un Trabzon maçında ayağını kırdığı yıl dünyaya gelen oğluna onun adını verdiğini, çocuklarının odasını, Galatasaray'ın eski çubuklu forması gibi boyattığını, ailece gittikleri restoran, otellerde sarı- kırmızı formayla dolaştığını, önemli maçlarda veya şampiyonluk kutlamalarında işyerini kapatarak birikte kutlamaya gittiklerini sözlerine ekledi.



UD(İD)