Toplantıda konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, AK Parti Hükümeti tarafından İzmir’e sunulan 35 projenin teknik ve altyapı özelliklerini eleştirdi. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapımına başlanan Konak Tüneli ve Çandarlı Limanı’nın ciddi riskler taşıdığını belirten Murathan, "Konak Tüneli Projesi, AK Parti’nin seçim öncesi yatırımı olarak, projeleri, etütleri ve planları tamamlanmadan gündeme geldi. Bu proje ciddi risklerle karşı karşıya, heyelan bölgesinde ve kayma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu kayma Yeşildere'de yaşanıyor. Ne kadar hızla kaydığı konusunda teknik bilgimiz yok. Projenin zemininde su sorunu yaşanıyor ve kayma hızlanıyor. Kaymaları önlemek için milyonlarca lira yatırım yapılıyor. Ya da yapılacak. Toplam 150 milyon liralık proje iki katı maliyetle gerçekleşecek. Yapım aşamasına geçilmeden hidrojeolojik modellemesinin yapılmaması çok ciddi sorun. Ak Parti’nin 35 projesinde bu tür riskler var" dedi.

Murathan, Çandarlı Limanı yapımında çakılan binlerce 85 metrelik kazığın sıvılaşma nedeniyle çökmesinin söz konusu olabileceğini söyledi. Çandarlı Limanı’nın 4.5 milyar dolarlık proje olduğunu belirten Murathan, "Bu proje üzerinde odamızın ciddi itirazları ve kaygıları var. Liman projesi, Bakırçay Havzası üzerinde ve kıyı şeridinde gerçekleştiriliyor. Proje kapsamında çakılan 85 metrelik binlerce kazık, zeminin sıvılaşması ve olası deprem sırasında rıhtımların çökmesi riskini taşıyor. Bunun önüne geçilmeli" diye konuştu.

KENTSEL DÖNÜŞÜM BİNADAN DEĞİL ZEMİNDEN BAŞLAMALI

'İzmir’in depremselliği' konulu sunum gerçekleştiren Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir de fay hatları üzerinde oluşturulan yerleşim yerlerinin, yıkım ve ölüm riskini arttırdığını söyledi. İlçeler bazında fay hattı ve fay zonları haritaları oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, İzmir’de, 6 şiddetinde deprem üretebilecek 13 aktif fay olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sözbilir, "Fay hattı üzerinde oluşturulan yapılarda, zarar görmeme imkanı yok. Fay üzerinde yapılaşma olmaz. İzmir’de 5.9 şiddetinde deprem olursa, zeminde kırılmalar başlıyor. Bizim yapmamız gereken, bu riski taşıyan noktalarda tampon bölgeler yaratmak, yerleşime kapatmaktır. Mevcut yerleşimdeki bu tehlikeleri bertaraf etmek için kentsel dönüşüm bir şanstır. Kentsel dönüşüm projeleri yapılırken, deprem haritaları da çıkartılmalı. İlçeler bazında yapılması gereken deprem haritalarında, binlik planlardaki faylar ve zonları gösterilmelidir" dedi. Bunun ülke genelinde yapılması için bir Fay Yasası çıkarılmasını savunan Sözbilir kentsel dönüşümün binadan değil zeminden başlaması gerektiğini söyledi.

SABUNCUBELİ FAY ZONU ÜZERİNDE

Prof. Dr. Sözbilir, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün İzmir-Manisa arası yolu kısaltması için yapımına başladığı Sabuncubeli tüneli konusunda da uyarıda bulundu. Prof. Dr. Sözbilir, "Sabuncubeli tünelinin tamamen fay zonu üzerinde yapılıyor. Tüneli oraya yapanlar bu fay haritalarını ne kadar biliyorlar ve ne önlem aldılar bilemiyorum" dedi.

METRO TÜNELLERİ YER ALTI SUYUNU OLUMSUZ ETKİLEYECEK

Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necdet Türk ise metro ve İZBAN tünelleriyle yeraltına sıvı beton enjekte edilerek yapılan inşaatların, yeraltına bir bariyer oluşturduğunu ve yer altı su akışını değiştirdiğini söyledi. Prof. Dr. Türk, "Özellikle aşırı yağışlardan sonra yer altı suyu yükselmesinin eskiden inşa edilmiş bina temellerini etkilemekte ve sahilden uzakta yamaçların eteklerindeki binaların zemin katların su basmasına sebep olmaktadır. Balçova’da halen inşa edilen metro çalışması yine benzer şekilde metro hattının güneyinde zamanla yer altı suyu seviyesinin yükselmesine neden olacaktır. Son yıllarda Karşıyaka ve Çiğli’de jet groud/çimeto enjeksiyonu ile zemin iyileştirme yapılırken bu şekilde temel zemini iyileştirmemiş zeminlerde yer alan yapıların temelinde yeraltı suyunun yükselmesine ve dolayısıyla zeminin dayanım ve deformasyon özeliklerini değişmesine neden olacaktır" dedi. Prof. Dr. Türk, Bornova’da yapılan yüksek katlı yapıların temellerinin Bornova ovası önünde bariyer oluşturacağını, ileride yer altı suyu seviyesinin artacağı uyarısı yaptı, bu durumun deprem sırasında da sıkıntı yaratacağını söyledi.

KOCAOĞLU TÜNEL YAPIMINDA SUYLA İLGİLİ ÖNLEMLER ALINIYOR

Toplantı sonunda verilen bilgilere teşekkür eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, bilimin ışığında çalışmaların sürdüreceklerini söyledi. Metro tünellerinin yeraltı sularına olumsuz etkileyeceği uyarılarıyla ilgili konuşan Kocaoğlu, bu konuda drenaj çalışmalarının yapıldığını, halen de çalışmaların sürdüğünü belirtti. Kocaoğlu, "Bu projeler zaten başka türlü yapılamaz. Karşıyaka hattında yoğun yağışlarda zaman zaman su birikiyor. Ama, Selçuk'a giderken otoyol kenarında da yoğun yağışlarda adeta ikinci bir Nil nehri oluşuyor. Sonra çekiliyor" dedi. Kentsel dönüşüm konusunda proje çalışmalarının sürdüğünü belirken Kocaoğlu, İzmir’de dere yataklarının yola dönüşmesinden yakındı. Yağmur suyu kanallarıyla eski derelerin işlevlerini yeniden kazandırmaya çalıştıklarını belirten Kocaoğlu, kentsel dönüşümün sadece bina yapmak, kooperatif kurmak olmadığını binlerce insanı kapsadığı için sosyal yanının çok önemli olduğunu da belirtti.