Geçen Şubat ayından bu yana kanser tedavisi gören Seyhan Eroğlu, dün sabah İznik’teki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Eroğlu’nun cenazesi Eşrefzade Camii’nde kılınan namazın ardından geçtiğimiz yıllarda ölen eşi Eşref Eroğlu’nun yanı başına defnedildi. 

'İznik çinisine hayat veren son usta' olarak bilinen Seyhan Eroğlu, 1985 yılında geleneksel yöntemle İznik Çinisi üretmeyi başarmıştı. Geçen aylarda Hürriyet'in Bursa ekine konuşan Seyhan Erdoğlu, İznik çinisini yeniden üretme öyküsünü anlatmıştı. Eşinin 1985 yılında hediyelik eşya dükkânı açtığını belirten Eroğlu, Kütahya'ya yaptıkları ziyaret sonrası çini atölyesi kurmaya karar verdiklerini söylemişti.

Eroğlu, İznik çinisi üzerine araştırmaları olan, gravür ressamı Faik Kırımlı’nın yardımıyla III. Murad zamanında çocuklarının sünnet düğünü töreninde geçen fırının aynısını bizim atölyenin bahçesine kurduklarını ifade eden Eroğlu, herkesinz kendileriyle dalga geçmesine rağmen vazgeçmediklerini kaydetmişti. Eroğlu şöyle konuşmuştu: 

"Vazgeçmedik, mahalledeki kızlarla birlikte büyük bir heyecanla hocamızdan desen çalışmasını öğrendik ve sonra ilk fırının ateşini verdik. Üç dört gün sonra fırın açıldı ve hepsi çatlamış!  Yine de tekrar yaktık fırını. Her defasında farklı bir teknikle, deneme yanılma yoluyla ilk çinimizi yaptık."

PAPA’YA GÖNDERİLEN ÇİNİ

İlk ihracatı 1989 yılında, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde bir tarihi sarayın şeref salonuna 21 pano siparişi alarak gerçekleştirdiklerini anlatan Eroğlu, şöyle demişti:

"Çeşitli parçalarımız Japonya, İngiltere ve Portekiz’de müze koleksiyonlarına dâhil edildi. Türkiye, Macaristan, Suudi Arabistan ve Japonya’da mimari yapılarda kullanıldı. Papa 16. Benedict´e hediye edilen turkuaz rengindeki çini karonun üzerindeki besmele işlemeli hat yazısı, 1995 yılında çok özel bir teknikle çizildi. 1991 yılında Kültür Bakanlığı’nın Yunus Emre Sevgi Yılı dolayısıyla gündeme getirdiği daha eski dönemlere ait bir resimdi. Karodaki besmele yazısı, barışı temsil eden ve ağzında iki zeytin dalı bulunan beyaz güvercinden oluşuyor. Çini karo ben ve kızım Aslıhan tarafından orjinaline uygun olarak odunlu fırında özel teknikle üretildi. Şu anda atölyemizdeki çininin yapımında kullanılan formülü eşimle birlikte bulduk. Maden oksitlerden boyalarımızı, sırımızı, astarımızı da, odunlu fırınımızda kendimiz yapıyoruz. 3 kızım da çocukluklarından beri çiniyi bu işin içinde öğrendiler. Aslı desende, Selcen altyapıda, Şule de pazarlamada çalışıyorlar. Çocuklarımıza el verdik, şimdi bayrak onlarda."



NG(FK/İD)