Eğitim- Sen izmir şubelerinin çağrısıyla, yaklaşık 4 bin öğretmen, bugün öğlende Konak Meydanı'nda toplandı. Öğretmenler, 'İnsanları yakan değil yaşatan gençlik yetiştirmek istiyoruz', 'Kesintisiz, zorunlu, kamusal, bilimsel eğitim istiyoruz', 'Kobay değil öğrenciyiz', 'Çocuk işçiliğine hayır' sloganları attı. Öğretmenler ile birlikte çok sayıda çocuğun da eylemde ön saflarda yer aldığı görüldü. Meydanda basın açıklaması yapılacak yer konusunda polis ile öğretmenler arasında kısa süreli gerginlik de yaşandı.

Öğretmenler adına yapılan basın açıklamasında, kanun teklifinde yer alan "İlköğretim devlet okullarında parasızdır" ifadesinin komisyon görüşmelerinde metinden çıkartılarak, ilköğretimin tamamen paralı hale getirilmesinin ilk adımlarının atılmak istendiği öne sürüldü. Açıklama şöyle devam etti:

"İlk 4 yılın 'ilkokul', ikinci 4 yılın 'ortaokul' olarak tanımlanması nedeniyle, 5'inci sınıf okutan bütün öğretmenlerin 'norm fazlası' haline gelmesi ve bakanlık tarafından başka görevlere verilmesinin de önü açılmıştır. Daha önce 4'üncü sınıftan sonra getirilmek istenen 'açık öğretim' sistemi, tepkiler üzerine 8'inci sınıf sonrası için öngürülmüştür. Çocuk gelinlerin ağırlıklı olarak 13, 14, 15 yaşında olduğu düşünüldüğünde, mevcut düzenleme ile 'çocuk gelinler' uygulaması iktidar tarafından desteklenmektedir."

Eğitim- Sen İzmir Şubeler Platformu adına açıklama yapan Dönem Sözcüsü Mustafa Beyazbal, "Başbakan'ın 'Dindar nesiller yetiştirmek istiyoruz' söyleminden hemen sonra gündeme gelen, zorunlu eğitimin kendi içinde kademelendirilerek 12 yıla çıkarılması girişimleri, bütün itirazlarımıza rağmen sürmektedir. AKP Hükümeti, zorunlu eğitimin süresini arttırma bahanesiyle, temel eğitimi 4+4+4 şeklinde kademelendirerek, eğitim sistemini kendi siyasal ve ideolojik amaçlarına uygun bir şekilde biçimlendirmek istemektedir" dedi. Beyazbal, şöyle devam etti:

"12 yıl kademeli zorunlu eğitim tartışmaları, milyonlarca öğrenci başta olmak üzere, herkesi yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle eğitim ve bilim emekçileri olarak bizlerin, çocuklarımızın, öğrencilerimizin ve ülkenin geleceği açısından son derece önemli ve tehlikeli düzenlemeler içeren yasa teklifine karşı sessiz kalmak, yaşananları ve gelecekte yaşanacakları kabul etmek mümkün değildir. Kanun teklifi TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülürken yaşanan kavga ve iktidar partisinin zorbaca tavırları, hükümetin düzenlemeyi yasalaştırmak için ne kadar kararlı olduğunu göstermektedir. Ancak meydan boş değildir. Bu düzenlemelerin doğrudan muhatabı olan eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler olarak eğitimin piyasalaştırılması ve dinselleştirilmesi uygulamalarına karşı kitlesel duruşumuzu göstermeye kararlıyız."

Yapılan basın açaklamasının ardından bir süre davul- zurna eşliğinde halay çeken öğretmenler daha sonra alandan ayrıldı.